Geri

   

 

 

 

İleri

 

32- Yollarda Oturmanın Yasak Edilmesi ve Yola Hakkını Verme Bâbı

5685- Bana Süveyd b. Saîd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Hafs b. Meysera, Zeyd b. Eslem'den, o da Ata' b. Yesâr'dan, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti:

«Yollarda oturmaktan sakının!» Ashâb:

— Ya Resûlallah! Bizim oralarda oturmamız kaçınılmaz bir şeydir. Biz oralarda konuşuyoruz, demişler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Oturmaktan başka bir çâreniz yoksa, o halde yolun hakkını verin!» buyurmuş. Ashâb:

— Onun hakkı nedir? diye sormuşlar.

«Gözü yummak, ezayı men etmek, selâmı almak, iyiliği emir, kötülüğü nehyetmektir.»

5686- Bize bu hadîsi Yahya b. Yahya da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdûl-Aziz b. Muhammed El-Medenî haber verdi, H.

Bize bu hadîsi Muhammed b. Râfi' dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Ebî Füdeyk rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hişam (yani İbn Sa'd) haber verdi.

Her iki râvi Zeyd b. Eslem’den bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir.

Bu hadîsi Buhârî «Mezâlim» ve «İsti'zan» bahislerinde; Ebû Dâvud «Kitâbu'l-Edeb»'de tahrîc etmişlerdir.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) «Gözü yummak» tabiriyle bir kimseye sözle ve fiille hayırsız bir taarruzda bulunmamayı kasdetmiştir. Emr-i bilma'ruf bütün tâat ve iyiliklere şâmil bir kelimedir. Nitekim kötülükten nehiyde şer'an mekruh ve haram sayılan bütün kötü fiillere şâmildir. Ebû Dâvûd'un rivâyetinde aksıran kimse Allah'a hamdederse ona «Yerhamükellah» demek, yol sorana yolu göstermek, Taberânî'nin Hazret-i Ömer'den rivâyet ettiği bir hadîste imdat isteyene yardımda bulunmak gibi şeylerde vardır.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yol üstüne oturmaktan nehiy buyurması sayılan - şartlar ifa edilemiyeceğinden endişe ettiği içindir. Kurtubî diyor ki: «Ulemânın anladığına göre buradaki yasak oturmanın haram olduğunu bildirmek için değil, sedd-i zerîa yani haram yollarım tıkama ve doğruyu göstermek içindir.»

Rivâyete göre Abdullah b. Zübeyr: «Meclisler şeytanın halkalarıdır. Yapılacak bir hak görürlerse onu yapmazlar; batıl görürlerse onu def etmezler.» demiştir. Âmir de şunu söylemiştir: «Halk eskiden mescidlerinde otururlardı. Osman (radıyallahü anh) öldürülünce yollara çıkıp haber soruşturmaya başladılar.»

Hadîs-i şerîf birçok faydaları bir araya toplamıştır. Hükümleri açıktır. Ezcümle yol üstlerine oturmaktan kaçınmalı, kimseye eziyet vermemelidir. Gıybet, suizan, yoldan geçenleri tahkir ve yol vermemek gibi şeyler eziyette dâhil olduğu gibi, yol üstünde oturanlar korkulacak kimseler ise ve bundan dolayı halk oradan geçemezse, bu da eziyetten sayılır.