1- Su İçmede ve Başka Hususda Altın, Gümüş Kablar Kullanmanın Erkek ve Kadınlara Haram Kılınması Bâbı 5506- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. (Dedi ki): Mâlik'e Nâfi'den dinlediğim, onun da Zeyd b. Abdillah'dan, onun da Abdullah b. Abdurrahman b. Ebî Bekr Es-Sıddık'dan, onun da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in zevcesi Ümmü Seleme'den naklettiği su hadîsi okudum: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Gümüş kabtan içen ancak ve ancak karnına cehennem ateşi şırıldatır.» buyurmuşlar. 5507- Bize bu hadîsi Kuteybe ile Muhammed b. Rumh da Leys b. Sa'd'dan rivâyet ettiler. H. Bu hadîsi bana Alî b. Hucur Es-Sa'di dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İsmâîl (yani İbn Uleyye) Eyyûb'dan rivâyet etti. H. Bize İbn Nümeyr de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed b. Bişr rivâyet etti. H. Bize Muhammed b. Müsennâ da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Yahya b. Saîd rivâyet etti. H. Bize Ebî Bekr b. Ebî Şeybe ile Velîd b. Şûcâ' dahi rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ali b. Müshir Ubeydullah'dan rivâyet etti. H. Bize Muhammed b. Ebî Bekr El-Mukaddemi de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Fudayl b. Süleyman rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Mûsa b. Ukhe rivâyet etti. H. 5508- Bize Şeyban b. Ferrûh dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Cerîr (yani İbn Hazım) Abdurrahman Es-Serrâc'dan rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi Nâfi'den Mâlik b. Enes'in hadîsi gibi ve onun Nâfi’den olan isnadı ile rivâyette bulunmuşlardır. Alî b. Müshir Ubeydullah'dan naklettiği hadîsinde: «Gümüş ve altın kablardan yiyen veya içen...» ibaresini ziyade etmiştir. İbn Müshir'in hadîsinden başka bunların hiç birinin hadîsinde yemekle altının anıldığı yoktur. 5509- Bana Zeyd b. Yezîd Ebû Ma'n Er-Rakkâşî de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ebû Asım, Osman'dan (yani İbn Mürre'den) rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdullah b. Abdirrahman, teyzesi Ümmü Seleme’den rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Her kim altın veya gümüş kabtan içerse, ancak ve ancak karnına cehennemden bir ateş şırildahr.» buyurdular. Bu hadîsi Buhârî ile İbn Mâce «Kitâb'ul-Eşribe»'de Nesâî «Velîme» bahsinde tahrîc etmişlerdir. Cercere: Suyun akarken çıkardığı ses yani şırıltıdır. Ulemâ bu hadîsteki «nâr» kelimesinin mansub mu yoksa merfu mu okunacağında ihtilâf etmişlerdir. Muhakkıklardan Ezheri ile başkaları kat'iyyetle mansûb okunacağını söylemişlerdir. Ki: Zeccâc, Hattâbî ve ekser ulemâ bu kavli tercih etmişlerdir. Hadîsin üçüncü rivâyetinde bu kelimenin «naran» okunmuş olması da bunu te'yîd eder. Bu takdirde mânâ bizim terceme ettiğimiz gibi olur. Yani fiilin faili o kablardan su içendir. Merfû okunduğuna göre ise fiilin faili «nâr» kelimesi olur.'Bu takdirde cümlenin mânâsı: «Gümüş kabtan içen kimsenin karnında cehennem ateşi şırüdar» şekline girer. Her iki mânâya göre de altın ve gümüş kabtan içilen şeye ateş denilmesi netice ona vardığı içindir. Kâdi Iyâz diyor ki: «Bu hadîsten murad ne olduğu hususunda ihtilâf edilmiştir. Bazıları: Bu, acem vb. milletlerin kâfir olan kırallarının akıbetini haber vermektir. Onların âdetleri altın ve gümüş kablardan içmekti. Nitekim başka bir hadîste Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): «Bu kablar dünyadta onların, âhirette. ise sizindir.» buyurmuş, dünyada onları kullananlar küffardır demek istemiştir. Ve yine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ipek elbise hakkında: «Bunu ancak âhirette nasibi olmayan giyer.» buyurmuştur. Hadîsten murad müslümanları bundan nehy etmek olduğunu ve bu nehyi irtikâb edenin şu azabı hak edeceğini, ama bazan Allah'ın bundan af ederdiğini söyleyenler de vardır.» Nevevî buradaki nehyin kâfir, müslim bütün altın, gümüş kullananlara şamil olduğunu söylemiş: -Çünkü sahih kavle göre küffâr şeriatın füru'u ile de muhatabdırlar.» demiştir. Maamafih mesele ihtilaflıdır. Erkek ve kadına altın, gümüş kablardan yeyip içmenin haram olduğuna ulema ittifak etmişlerdir. Yalnız İmâm Şafiî'nin eski bir kavline göre mekruh, Dâvud-u Zahiri Ve göre içmek, haram yemek caizdir. Nevevî, Şafiî mezhebinde olduğu halde: «Bu kavillerin ikisi de batıldır.» demektedir. Altın ve gümüşü yiyecek, içecek kablarından maada kaşık, çatal ve buhurdanlık gibi şeyler yapmak suretiyle kullanmak da haramdır. Bütün bu husûsatta kadın ve erkek mü-sâvî ise de zinet olarak kullanma hususunda ayrılırlar. Bir kimse altın veya gümüş kabtan abdest alsa fiilen günah işlemiş olmakla beraber ab-desti sahihtir. Ulemâ bu hususta da müttefiktir. Yalnız Dâvûd-u Zahirî bu abdestin sahih olmayacağına kaildir. Bittabî zaruret halinde sair zaruretlerde olduğu gibi, altın ve gümüşün kullanılması da caiz olur. |