21- Çorba Yemenin Cevazı, Kabak Yemenin Müstehab Oluşu, Yemek Sahibi Kerih Görmemek Şartıyla Softadakilerin Misafir Bile Olsalar Birbirlerini Tercih Etmelerinin Müstehab Oluşu Bâbı 5446- Bize Kuteybe b. Said, Mâlik b. Enes'den, ona İshâk b. Abdillah b. Ebi Talha'dan naklen okunanlar meyanında rivâyet etti. İshâk, Enes b. Mâlik'i şunu söylerken işitmiş: Bir terzi, yaptığı bir yemeğe Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i davet etti. Enes b. Mâlik (Dedi ki): Bu yemeğe Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’le birlikte ben de gittim. Yemek sahibi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e arpa ekmeği ile içinde kabak ve pastırma bulunan bir çorba takdim etti. Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kabağı tasın kenarından araştırdığını gördüm. Artık o günden sonra kabağı sevmekteyim. 5447- Bize Muhammed b. Alâ' ile Ebû Küreyb rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû Üsame, Süleyman b. Muğire'den, o da Sabit'ten, o da Enes'den naklen rivâyet etti. Enes (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’l bir adam davet etti. Onunla birlikte ben de gittim. Derken içinde kabak bulunan bir çorba getirdiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu kabaktan yemeğe başladı. Hoşuna gidiyordu. Ben bunu görünce kabağı yemeyip ona vermeye başladım. Râvi diyor ki: Enes, ondan sonra arük kabak benim de hoşuma gider oldu, dedi. 5448- Bana Haccâc b. Şâir ile Abd b. Umeyd hep birden Abdurrez-zâk'tan rivâyet ettiler. (Dedi ki): Bize Ma'mer, Sabit El-Bûnânî ile Âsim El-Ahvel'den, onlar da Enes b. Mâlik'den naklen haber verdiler ki: Terzi bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i davet etmiş... Şunu da ziyâde etti: «Sabit (Dedi ki): Arkacığından Enes'i şunu söylerken işittim. Bundan sonra benim için içerisine kabak koydurabile-ceğim hiç bir yemek yapılmamıştır ki, kabak konmamış olsun.» Bu hadîsi Buhârî «Kitâbü’l-Buyû'» ve «Kitâbü'l-Et'ıme»'de; Ebû Dâvud, Tirmizî ve Nesâî «Velime» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Tirmizî onu «Şemail» bahsinde de tahrîc etmiş ve: «Bu hadîs hasen şahindir.» demiştir. Kurtubî diyor ki: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in tasın kenarından kabağı takib etmesi, yemeğin türlü olmasındandır. Bu sebeple hoşuna gideni yani kabağı yiyiyor. Hoşuna gitmeyeni —ki pastırmadır— bırakıyordu.» |