3- Kurbanlığn ve Onu Vekilsiz Bizzat Kesmenin (Keserken) Besmele İle Tekbirin Müstehab Oluşu Bâbı 5199- Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ebû Avane, Katâde'den, o da Enes'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) iki beyaz ve boynuzlu koç kurban etti, onları kendi eliyle kesti, besmele çekti ve tekbir getirdi. Ayağını da boyunlarının üzerine koydu. 5200- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Veki' Şu'be'den, o da Katâde'den, o da Enes'den naklen haber verdi. Eries (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki beyaz ve boynuzlu koç kurban etti. Ben kendisini onları eliyle keserken gördüm. Onu. ayağını herbirinin boynunun üzerine koyarken de gördüm. Besmele de çekti, tekbir de getirdi. 5201- Bize Yahya b. Habîb de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hâlid (yani İbn Haris) rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'he rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Katâde haber verdi. (Dedi ki): Enes'i şunu söylerken işittim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kurban eti... Yukarıki hadîs gibi rivâyet etmiştir. Şu'be Dedi ki: Ben (Katâde'ye) bunu Enes'den sen mi işittin? dedim. — Evet! cevâbını verdi. 5202- Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Ebî Adiyy Said'den, o da Katâde'den, o da Enes'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den yukarki hadîsin mislini rivâyet etti. Yalnız o: «Bismillah! vallâhu ekber»diyordu, demiştir. Bu hadîsi Buhârî «Edâhi» bahsinde tahrîc etmiştir. Emlah: Hâlis beyaz demektir. Esmâiye göre ise içine bir parça siyahlık karışan beyazdır. Ebû Hatim: «Emlâh beyazı kızıllığına karışandır.» demiş. Bir takımları kırmızıya çalan siyah mânâsına geldiğini söylemiş. Kisâî: Beyazla karışık siyah fakat beyazı daha çok. mânâsına gelir demiştir. Emlah': daha başka türlü tarif edenler de olmuştur. Akran: Güzel boynuzlu demektir. Ulemâ kurbanlığın güzel boynuzlu hayvandan seçilmesinin müstehab olduğunu söylemişlerdir, Maamafih yaradılıştan hiç boynuzu olmayan hayvandan da kurban kesilebileceğine ittifak etmişlerdir. Kırık boynuzlu hayvan hakkında ihtilâf edilmiştir îmanı A'zam'la İmâm Şafiî ve cumhûr tecviz etmiş İmâm-i Mâlik kanadığı takdirde kırık boynuzlu hayvanı kurban etmeyi mekruh görmüştür. Hayvanın bütün kusurlardan salim olmasını bütün ulemâ müstehab görmüşlerdir. Hastalık ilikleri kuruyacak derecede zayıflık, körlük veya bir gözünün görmemesi yürüyemiyecek derecede topallık bilittifak kurbanlığa mâni olan kusurlardır. Bu kusurlar Hazret-i Berâ'ın rivâyet ettiği bir hadîste beyan buyurulmuştur. Mezkûr hadîsi Buhârî ile Müslim tahrîc etmemiş olsalar da diğer Sünen sahipleri sahih senetlerle rivâyet etmişlerdir. Kurbanlığın beyaz renkte olması bütün ulemâya göre müstehabdır. Kurbanını herkesin kendi kesmesi Özrü yokken başkasını tevkil etmemesi ve keza şâir kesilen hayvanlarda olduğu gibi. burada da besmele çekmek meşru' olmuştur. Yalnız besmelenin şart mı yoksa müstehab mı olduğunda ihtilâf edilmiştir. Besmeleyle beraber tekbir getirmek ve ayağını hayvanın boğazına koymak da müstehabdır. 5203- Bize Harun b. Ma'ruf rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdullah b. Vehb rivâyet etti. (Dedi ki): Hay ve şunu söyledi. Bana Ebû Sahr, Yezid b. Kusayf'dan, o da Urve b. Zübeyr'den, o da Âişe’den naklen haber verdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) siyah içinde yere basan, siyah içinde yatan ve siyah içinde bakan boynuzlu bir koç (getirilmesini) emir buyurmuş. Ve kurban etmesi için kendisine (böyle bir) koç getirilmiş. Müteakiben Âişc'ye: «Yâ Âişe! Bıçağı getir i» demiş. Sonra: «Onu bir taşla keskinle!» buyurmuşlar. O da dediğim yapmış. Sonra bıçağı almış ve koçu tutarak yatırmış, sonra kesmiş. Ve: «Bismillah! Ey ANahım! Muhammed'den, ümmeî-i Muhammed'den kabul eyle!» demiş ve onu kurban etmiş. Bu hadîste takdim ve te'hir vardır. Takdiri şöyledir: «Koçu yatırdı; Bismillah! Ey Allahim! Muhammed'den, Âl-i Muhammed'den ve ümmet-i Muhammed'den kabul eyle! diyerek onu kesmeye girişti.» |