Geri

   

 

 

 

İleri

 

1- Öğretilmiş Köpeklerle Avlanma Bâbı

5081- Bize İshak b. İbrahim El-Hanzalî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Cerir, Mansur'dan, o da İbrahim'den ,o da Hemmam b. Haris'den, o da Adiyy b. Hâtim'den naklen haber verdi Adiyy Şöyle dedi:

— Ya Resûlüllah ben öğretilmiş köpekleri şahyorunida bana (av) tutuyorlar. Üzerine besmelede çekiyorum dedim. Bunun üzerine «Öğretilmiş köpeğini saldığın üzerine besmelede çektiğin vakit ye!» boyarda.

— Ya avı öldürürlerse? dedim.

«isterlerse öldürsünler (ama) onlarla beraber olmayan köpek onlara iştir rak etmemek şartiyle» buyurdu. Kendilerine:

— Bir de ben ava ok atıyor ve vuruyorum, dedim.

«Ok atar da hayvanı delerse onu yel Genişliğine isabet ederse onu yeme!» buyurdular.

5082- Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Fudayl, Beyan'dan, o da Şa'bi'den ,o da Adiyy b. Hâtim'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sordum:

— Biz bu köpeklerle av avlayan bir kavimiz, dedim. Bunun üzerine: «Öğretilmiş köpeklerini saldığın üzerlerine besmelede çektiğin vakit senin için tuttukları avdan ye! Velevkî Öldürmüş olsunlar. Ancak köpek (avdan) yerse o başka! O yerse sen yeme. Çünkü avı sadece kendisi için tutmuş olmasından korkarım. Onlara başka köpekler karışırsa (o avdan) yeme!» buyurdular.

5083- «Köpeğini saldığında besmele de çektinse ye. Eğer köpek avdan yemisse sen yeme çünkü o sadece kendisi için tutmuş demektir.» buyurdu.

— Ya köpeğimle beraber başka bir köpek bulurda avı hangisi tuttu bilemezsem? dedim.

«Yine yeme. Sen ancak kendi köpeğin üzerine besmele çektin başkasına besmele çekmedin» buyurdular.

5084- Bize Yahya b. Eyyûb da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Uley-ye rivâyet etti

(Dedi ki): Bana şu'be de Abdullah b. Ebî's-Sefer'den naklen haber verdi.

(Dedi ki): Şa'bi'yi şöyle derken işittim. Ben Adiyy b. Hatim'i şunu söylerken dinledim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e okun hükmünü sordum... Ve yukarki hadîsin mislini nakletmiş tir.

5085- Bana Ebû Bekr b. Nafi'el-Abdî de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Gunder rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdullah b. Ebî's-Sefer rivâyet etti. Şu'be'nin bir takım insanlardan da rivâyet ettiğine göre Şa'bî'den rivâyet olunmuş.

(Dedi ki): Ben Adîyy b. Hâtimi dinledim: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e okun hükmünü sordum dedi...» Râvî yukarki gibi rivâyet etmiştir.

5086- Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr de rivâyet etti.

 (Dedî ki): Bize babam rivâyet etti;

(Dedi ki): Bize Zekeriyya, Âmir'den, o da Adîyy b. Hatim'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ok avının hükmünü sordum da:

«Keskinliğine isabet ederse onu ye! enîşliğine İsabet ederse o hayvan ezilerek Ölmüştür.» buyurdu. Kendisine köpeğin avını sordum:

«Senin için tutarda avdan yemezse onu ye! çünkü o hayvanın kesilmesi tutulmasından ibarettir. Avın yanında başka bir köpek bulur da kendi köpeğinle beraber tutmuş olmasından kor karsan avı da öldürmüşse yeme! Çünkü, sen yalnız kendi köpeğin üzerine besmele çektin başkasının üzerine onu anmadın.» buyurdular.

5087- Bize İshak b. İbrahim dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İsa b. Yunus haber verdi.

(Dedi ki): Bize Zekeriyya b. Ebî Zaide bu isnadla rivâyette bulundu.

5088- Bize Muhammed b. Velid b. Abdilhamîd de rivâyet etti.

(Dedi ki): Muhammed b. Ca'fen rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be, Saîd b. Mesruk'dan rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şa'bî rivâyet etti.

(Dedi ki): Adiyy b. Hatimi dinledim (bu zat Nehraynde bizim gidip geldiğimiz ve düşüp kalktığımız bir komşumuzdu) Adiyy Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sormuş:

— Ben köpeğimi salıyorum. Sonra köpeğimle beraber avı tutmuş bir köpek buluyorum. Hangisinin tuttuğunu bilmiyorum demiş. Efendimiz:

«O halde yeme. Çünkü sen ancak kendi köpeğin üzerine besmele çektin, başkası üzerine çekmedin» buyurmuşlar.

5089- Bize Muhammed b. Velid dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be, Hakem'den, o da Şa'bi'den, o da Âdiyy b. Hâtim'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen bunun mislini rivâyet etti.

5090- Bana Velid b. Şûca'es-Sekûnî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ali b. Müshir, Asım'dan, o da Şa'bî'den, o da Adîyy b. Hâtim'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Bana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'

«Köpeğini saldığın vakit hemen üzerine besmele çek. Şayet senin İçin tutarda ava diri İken yetişirsen, onu kesiver. Öldürmüş de ondan yememiş olduğu halde yetişirsen onu ye! Köpeğinle beraber başka bir köpek bulursan avı da Öldürmüşse yeme. Çünkü onu hangisinin öldürdüğünü bilmezsin. Okunu atarsan besmeleyi çekiver. Eğer av senden bir gün kaybolur da onda senin okunun eserinden başka bir şey bulamazsan dilersen ye! Avı suda boğulmuş bulursan yeme!» buyurdular.

5091- Bize Yahya b. Eyyûb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdullah b. Mübarek rivâyet etti

(Dedi ki): Bize Âsim, Şa'bi'den, o da Adiyy b. Hatim'den naklen haber verdi. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e avın hükmünü sordum:

«Okunu attığın zaman üzerine besmele çekiver. Avı öldürmüş bulursan ye! Ancak onu suya düşmüş bulursan o başka! Çünkü onu şunu öldürdü yoksa senin okunmu bilemezsin.»

Bu rivâyetleri Buhârî «Kitabu'z-Zebâihi ve's-Sayd»'da bazısını «Taharet» ve «Büyü» bahislerinde; Tirmizî, Nesâî ve İbn-i Mâce «Saydı» bahsinde tahric etmişlerdir. Bu ve emsali hadisler Avlanmanın mubah olduğuna delildirler. Avcılık kitap, sünnet ve icma-i ümmetle meşru'dur. Kitaptan delili ... (İhramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz) âyet-i kerîmesidir. Kadı Iyâz: «Avcılık istifâde ve ihtiyaç için yapılırsa mubahtır, demiş kayf için avlanmanın mubah olup olmadığında ulemanın ihtilaf ettiklerini söylemiştir. İmâm Mâlik eğlence için fakat yine de istifâde niyetiyle avlanmayı kerih görmüş. Leys ile Ibnû Abdi-l Hakem ise caiz olduğunu söylemişlerdir. Fakat avı kesmek niyetiyle vurmamişsa yenilmesi haram olur. Çünkü bu fiil yer yüzünde fesad çıkarmak ve boş yere nefis telef etmek hükmüne girer. Halbuki Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hayvanın ancak yemek için öldürülmesine müsaade buyurmuş, fazla av avlamayı yasak etmiştir.

5092- Bize Hennad b. Seriyy rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Mübarek, Hayve b. Şureyh'dan rivâyet etti.

(Dedi ki): Ben Rabîa b. Yeriz ed-Dimeşkî'yi şunu söylerken işittim: Bana Ebû İdris Âizullah haber verdi.

(Dedi ki): Ebû Sa'lebete'l-Huşeni'yî şöyle derken işittim: — Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Ya Resûlellah! Biz ehli kitap bir kavmin toprağındayiz. Onların kaplarından yiyoruz. Bir de av yerindeyiz, yayımla avlanıyorum, öğretilmemiş köpeğimle de avlanıyorum. Binaenaleyh bundan bize neyin helal olduğunu bana haber ver. dedim.

«Söylediğin ehli kitap bir kavmin toprağında bulunuşunuz, kaplarından yemeniz meselesi (nin cevabı) şudur. Başkasını bulursanız onların kaplarından yemeyin! bulamazsanız o kapları yıkayın sonra onlardan yeyîn. Zikrettiğin av yerinde bulunman meselesine gelince: Yayınla elde ettiğin avın üzerine besmele çek sonra ye! Öğretilmiş köpeğinle elde ettiğin ava dahi besmele çek sonra ye. öğretilmemiş köpeğinle elde ettiğin ve kesmeye yetiştiğin avı da ye!» buyurdular.

5093- Bana Ebû't-Tâhir de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Vehb haber verdi. H.

Bana Züheyr b. Harb dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize El-Mukri rivâyet etti. Her iki ravi Hayve'den bu isnadla İbn Mübarek'in hadisi gibi rivâyette bulunmuşlardır. Şu kadar varki İbn Vehb hadîsinde yay avını zikretmemiştir.

Bu hadîsi Buhârî «Zebayih» bahsinde; Ebû Dâvûd ile Nesâî ve İbn Mâce «Kitâbu's-Sayd»'da; Tirmizî «Siyer» bahsinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Hazret-i Ebû Sa'lebe «Bize ehli kitap bir kavmin toprağındayız» sözüyle Şam'ı kastetmiştir. Arab kabilelerinden bazıları Şam'a yerleşmiş ve Hıristiyanlığı kabul etmişlerdi, Gassân ve Huzâa kabileleri bunlardandır. Ebû Sa'lebe (radıyallahü anh) iki mes'ele sormuştur. Bunlardan birincisi ehli kitabın kaplarından yeyip içmenin helâl olup olmadığıdır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buna:

«Başkasını bulursanız onların kaplarından yemeyin! bulamazsanız onları yikayın da öyle yiyin» diye cevab vermiştir. Bu tafsilât başka kab buldukları zaman ehli kitabın kaplarını kullanmanın mekruh olmasını iktiza eder. Halbuki fukaha ehli kitabın kaplarından başkası bulunsun bulunmasın yıkamak şartıyle bu kaplardan yeyip içmenin kerahetsiz caiz olduğunu söylemişlerdir. Bu mes'elenin cevabı -şudur: Yasaklanmadan murad içerisinde domuz et pişirilen kaplarla şarap kaplarıdır. Bunlar yıkandığı halde kullanılmasının yasak edilmesi iğrençliğinden ve pislik konmak için hazırlanmış olduklarındandır. Fukahanm muradı ise, küffâ-nn ekseriyetle necasette kullanmadıkları kaplarıdır.

Bu meseleyi Allâme Aynî şöyle tahkik etmiştir: «Ebû Sa'lebe hadîsinde zahir asla tercih edilmiştir. Çünkü esas ehli kitap ile mecûsilerin kaplarının temiz olmasıdır. Bununla beraber başkası bulunmazsa bu kapları yıkarak kullanmak emir buyurulmuştur. Doğrusu şudur ki; pis olduğu tahakkuk edinceye kadar hüküm asla göre verilir. Hadise cevap vermeye ondan sonra ihtiyaç messeder. Hadîse iki cevap verilmiştir:

1-Yıkama emri ihtiyat içindir. Yani yıkamak müstehabdır.

2- Hadisden murad kapların pis olduğu muhakkak, bulunduğuna göredir. Ebû Dâvud'un rivâyetinde: «Biz ehli kitab ile komşu yaşıyoruz. Onlar tencerelerinde domuz pişiriyor, kaplarından şarap içiyorlar.» buyurulmasıda buna delalet eder. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Başkasını bulursanız onların kaplarından yiyip içmeyin bulamazsanız su ile yıkayın ondan sonra yiyip İçin» buyurmuştur.

İkinci mesele: Yayla ve Öğretilmiş yahut Öğretilmemiş köpekle avlanmadır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bu suale verdiği cevapdan şu hükümler çıkarılmıştır.

1- Üzerine besmele çekmek şartıyîe yayla avlanmak caizdir.

2- Besmele şarttır.

3- Köpeğin öğretilmiş olması lâzımdır. Bu köpeğin getirdiği avın yenmesi için köpeği salarken üzerine besmele çekmek şarttır. Öğretilmemiş köpeğin getirdiği av diri olarak ele geçer de kesilirse yenir. Aksi taktirde yenmez.

4- Hadisi Şerifde köpek mutlak zikredilmiştir. Binaenaleyh beyaz siyah vs. her renkdeki köpeğe şâmildir. İmâm Ahmed kara köpekle -öğretilmiş bile olsa avlanmak caiz değildir demiştir. Hadisi şerif onun aleyhine delildir.

5- Köpekle avcılıkta iki şart dermeyan edilmiştir. Biri köpeğin Öğretilmiş olması diğeri besmele. Binaenaleyh bir kimse öğretilmemiş köpeği ava salsa yahut öğretilmiş köpeği besmelesiz gönderse yahut kendinin salmadığı bir köpek ona av getirse bu avlar ancak kesilmek suretiyle helal olur.