Geri

   

 

 

 

İleri

 

49- Denizde Gaza Etmenin Fazileti Bâbı

5043- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Malik'e İshak b. Abdillah b. Ebi Talha'dan dinlediğim onun da Enes b. Malik'den rivâyet ettiği şu hadisi okudum:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ümmü Haram Bîntü Milhân’ın yanına girer o da kendisine yiyecek takdim edermiş. Ümmü Haram, Übade b. Sabitin nikâhı altında imiş. Bir gün Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yine onun yanına girmiş o da kendisine yemek takdim etmiş.. Sonra (Efendimizin) başını taramaya oturmuş. Derken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) uyumuş. Sonra gülerek uyanmış. Ümmü Haram diyor ki: Ben:

— Seni güldüren nedir ya Resûlüllah? dedim.

«Ümmetimden bir takım İnsanlar!. Bana Allah yolunda gaza ederlerken arz olundular. Şu denizin enginine tahtlar üzerinde kırallar olarak yahut tahtlar üzerinde kırallar gibi bini (p gidi) yorlar. (Bu iki cümleden hangisini söylediğinde râvİ şekk etmiştir.) Ümmü Haram Dedi ki bunun üzerine ben:

— Ya Resûlallah Allah'a dua et beni onlardan eylesin. Dedim. Ona dua buyurmuş sonra başını (yastığa) koyarak uyumuş. Sonra gülerek uyanmış. Ümmü Haram diyor ki ben İyine:

— Seni güldüren nedir ya Resûlüllah dedim. O birinci defada dediği gibi:

«Ümmetimden bir takım insanlar!.. Bana Allah yolunda gaza ederlerken arz olundular...» buyurdu. Ben:

— Ya Resûlüllah Allah'a dua et beni onlarlardan eylesin. Dedim. «Sen evvelkilerdensin!» buyurdular.

Sonra Ümmü Haram Binü Milhân Muâviye zamanında (Gemiye) binmiş ve denizden çıktığı anda hayvanından düşerek vefat etmiştir.

5044- Bize Halet b. Hişâm rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hammâd b. Zeyd, Yahya b. Saîd'den, o da Muhammed b. Yahya b. Habban’dan, o da Enes b. Malik'den, o da Ümmü Haram'dan -ki bu kadın Enes'in teyzesidir- naklen rivâyet etti. Ümmü Haram Şöyle dedi:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün bize gelerek biz-de kaylule yaptın sonra gülerek uyandı. Ben:

— Annem babam sana feda olsun. Seni güldüren nedir ya Resulellah? dedim.

«Bana ümmetimden tahtlar üzerinde kırallar gibi denizin sırtına binen bir kavm gösterildi,» buyurdu. Bunun üzerine ben;

— Allah'a dua et beni onlardan eylesin, dedim.

«Şüphesiz sen onlardansın!» buyurdu. Sonra uyudu ve yine gülerek uyandı. Ben de kendisine sordum. Evvelki sözü gibi cevap verdi. Ben:

— Allah'a dua et beni onlardan eylesin, dedim. «Sen evvelkiler densin» buyurdular.

Enes

Dedi ki: Bundan sonra Ubâde bin Sâmit onunla evlendi ve denizde gazaya çıkarak onu da beraberinde götürdü, (varacakları yere) vardığında ona bir katır takdim edildi o da bindi. Arkacığından katır kendisini yere düşürdü ve boynu kırıldı.

5045- Bize bu hadisi Muhammed b. Rumh b. Muhacir ile Yahya b. Yahya rivâyet ettüer. (Dediler ki): Bize Leys, Yahya b. Saîd'den, o da İbn Habban'dan, o da Enes b. Malik'den, o da teyzesi Ümmü flaram Binti Milhan'dan naklen onun söylediğini haber verdi:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün bana yakın bir yerde uyudu. Sonra gülümseyerek uyandı. Ben:

— Ya Resulellah seni güldüren nedir? dedim.

«Ümmetimden bir takım insanlar bana arz olundular. Şu yeşil denizin sırtına biniyorlar...» buyurdu.

Bundan sonra râvî, Hammâd b. Zeyd'in hadisi gibi rivâyette bulunmustur.

5046- Bana Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbn Hucr da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İsmail -Bu zat ibnü Cafer'dir- Abdullah b. Abdirrahman'dan rivâyet etti ki o da Enes b. Malik'i şunu söylerken işitmiş:

Resûlüllah, (sallallahü aleyhi ve sellem) Enes'in teyzesi Bint-i Milhana gelerek başını onun yanına koydu.

Râvi hadîsi İshak b. Ebîralha ile Muhammed b. Yahya b. Habbân hadîsleri mânasında rivâyet eylemiştir.

Bu hadîsi bütün kütüb-ü sıtte sahipleri «Cihad» bahsinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Tirmizî onun hakkında: «Hasen Sahihtir» demiştir. Buhari onu «Rü'ya» ve «İsti'zan» bahislerinde de rivâyet etmiştir. İbn Abdılberr'e göre Ümmü Haram Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’nin süt teyzelerinden biridir. Bazıları babasından yahut dedesinden teyzesi olduğunu söylemişlerdir. Ebü Ömer: «Bunların hangisi olursa olsun Ümmü Haram Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in mahremidir» diyor.

Kaylûle uyku olsun olmasın günün ortasında yapılan istirahattır.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in iki defasında da gülerek uyanması haber verdiklerini rü'yasında gördüğüne Ümmü Haram va her iki defasında «Allah'a dua et beni onlardan eylesin» diye ricada bulunması rü'yaların ayrı ayrı şeyler hakkında görüldüğüne delalet eder. Nitekim birinci rü'yasında deniz, ikincide kara şehitlerini gördüğü rivâyet olunur.

Ulema Hazret-i Ummü Haram'in şehit düştüğü bu gazanın ne zaman yapıldığında ihtilâf etmişlerdir. Buradaki rivâyetde Hazret-i Muâviye zamanında yapıldığı görülüyorsa da Kadi Iyâz ekseri siyer ulemasının kavillerine göre bunun Hazret-i Osman (radıyallahü anhûm) zamanında yapıldığını söylemektedir. Ümmü Haram hazretleri (radıyallahü anhûma) zamanında yapıldığını söylemektedir. Ümmü Haram hazretler; kocası ile beraber gemiye binerek Kıbrıs'a gitmiş orada hayvanından düşerek vefat etmiştir. Kabri bugüne kadar «Hala Sultan Türbesi» namiy-îe ziyaret edilmektedir. Şu halde Müslim'in rivâyetindeki «Muavi-ye zamanında» tabirinden murad Muavîye'nin ordusunda bulunmuş manasına olup Muâviye'nin halifeliği zamanında manasına gelmez. Bununla beraber hadisi zahiri manasına hamlederek: «Bu hâdise Muâviye'nin hilafeti zamanında olmuştur» diyenler de vardır,

Esahh havle göre Kıbrıs adası harbîe alınmış Hazret-i Ümmü Haram adayan çıkacağı sırada katırdan düşerek vefat etmiştir.