12- Başkalarının Haklarını Vermeseler de Âmirlere İtaat Gerektiğine Dair Bir Bab 4888- Bize Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivâyet etliler (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be, Simâk b. Harb'dan, o da Alkame b. Vâil El-Hadramî'den, o da babasından naklen rivâyet etti. Şöyle dedi ; Seleme b. Yezîd el-Cu'fî Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e suâl sorarak: — Yâ Nebiyyallah! Lütfen söyle! Başımıza kendi haklarını bizden isteyen fakat bizim hakkımızı bize vermeyen âmirler gelirse bize ne emir buyurursun? Dedi. O kendisinden yüzünü çevirdi. Sonra tekrar sordu. Yine ondan yüzünü çevirdi. Sonra ikincide veya üçüncüde ona tekrar sordu, da Eş'as b. Kays onu çekti. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de: «Dinleyin ve itat edin! Onlara ancak yüklendikleri, size de yüklendikleriniz vardır.» 4889- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şebabe rivyâet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be, Simâk'den bu isnâdla bu hadîsin mislini rivâyet etti. Ve şöyle dedi: «Onu hemen Eş'as b. Kays çekti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de ; Dinleyin ve itaat edin! Onlara ancak yüklendikleri, size de yüklendiğiniz vardır! Buyurdu.» «Onlara ancak yüklendikleri; size de yüklendikleriniz vardır.» cümlesi «Dinleyin ve itaat edin!» emrinin ta'lîlidir. Yânı onlara vâcib olan şey adalet göstermek ve ahâlînin haklarını vermektir. Onlar bununla mükelleftirler. Yapamazlarsa vebali onlaradır. Size gelince: sizin mükellef olduğumuz husus dinleyip itaat etmek ve başkalarının haklarını vermektir. Üzerinize düşeni yaparsanız Allah sevabınızı verir; demektir. Bu hadis dahi yukankiler gibi âmirlerin zulmüne sabr ve tehammül gerektiğine delildir. Zulümleri sebebi ile onlara îtâat sakıt olmaz. |