Geri

   

 

 

 

İleri

 

10- Kafirlerin Ağaçlarını Kesme ve Yakmanın Cevazı Bâbı

4650- Bize Yahya b. Yahya ile Muhammed b. Rumh rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Leys haber verdi. H.

Bize Kuteybetü'bnü Saîd de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Leys, Nâfi’den, o da Abdullah'dan naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Benî Nadîr'in hurmalarını yakmış ve kesmiş. Bu yer Bü-veyre'dir.

Kuteybe ile İbn Rumh kendi hadîslerinde şunu ziyade ettiler: «Bunun üzerine Allah (azze ve celle): "Yaş ağaç nâmına her neyi keser veya kökleri üstünde ayakta bırakırsanız (bu) Allah'ın izniyledir: Hem de yoldan çıkanları rezîl etsin diye!" Haşr sûresi, âyet: 5. âyet-i kerîmesini indirdi.»

4651- Bize Saîd b. Mansûr ile Hennâd b. Seriy rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İbn'l-Mübârek, Mûsâ b. Ukbe'den, o da Nâfi'den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Benî Nadîr'in hurmalarını kesmiş ve yakmıştır, Hassân şu beyti bu hâdise için söylemiştir: «Büveyre'de uçuşan yangın, Benî Lüey eşrafına ehemmiyetsiz geldi.»

«Yaş ağaç nâmına her neyi keser veya kökleri üstünde ayakta bırakırsanız...» âyet-i kerîmesi de bu hususta indi.

4652- Bize Sehl b. Osman da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Ukbetü'bnü Hâlid Es-Sükûnî, Ubeydullah'dan, o da Nâfi'den, o da Abdullah b. Ömer'den naklen haber verdi. (Şöyle dedi):

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Benî Nadîr'in hurmalarını yaktı.

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbü'l-Megâzî» ile «Kitabü't-Tefsîr»de; Ebû Dâvûd ile İbn Mâce «Kitâbu'l-Cihâd»da; Tirmizî ile Nesâî de «Kitabü's-Siyer» ve «Kitâbu't-Tefsîr»de tahrîc etmişlerdir.

Benî Nadîr, Medine yahudîlerinden bir kabiledir. Bunlar Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile sulh muahedesi yapmışlardı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir diyet meselesinde kendilerine müracaat ederek hisselerine düşen diyeti vermelerini teklif edince buna razı olur güründüler, fakat kendi aralarında gizlice anlaşarak onu öldürmeye karar verdiler. O anda Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir ya-hudi evinin duvarı gölgesinde birkaç arkadaşı ile oturuyordu. Yahûdiler'den Amr b. Cihâş isminde biri gizlice evin çatısına çıkarak oradan üzerine büyük bir taş atmak sureti ile onu öldürmek istedi. Ancak Resûlü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine kurulan tuzağı vahî sureti ile haber aldığı için derhal oradan kalkarak Medîne'ye döndü; sû-i kasıd da böylece akim kaldı. Bu vak'a hicretten 37 ay sonra olmuştur.

Bundan sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) on gün zarfında Medîne'yi terk edip gitmeleri için Yahûdilere Muhammed b. Mesleme (radıyallahü anh)'ı göndermiş; fakat Yahûdiler birkaç gün hazırlık yaptıktan sonra: «Biz yerimizden çıkmıyoruz, sen ne istersen yap!» diye direniş göstermişlerdi. İşte bu hâdise o zaman cereyan etmiştir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Yahûdileri 15-20 gün muhasara etmiş, sonra onları sürgün etmiştir. Yahûdilerin hurmalıkları Medine civarındaki Biiv'eyre denilen yerde idi. Altı yüz develik bir kafile halinde Medine'den kalkan Yahûdilerin bir kısmı Hayber'e, bir kısmı da şâm'a göç etmişlerdi.

Lînenin tefsirinde ulemâ ihtilâf etmişlerdir. Bazılarına göre lîne: Acvadan mâda bütün hurma nevi'leridir. Bir takımları: «Lîne: İyi cins hurmalardır.» demiş; başkaları bütün hurma cinslerine lîne denildiğini, daha başkaları bütün ağaçlara bu ismin verildiğini söylemişlerdir. Medîne'nin 120 çeşit hurması olduğu söylenir.

Hadîs-i şerîf harpte küffâra ait ağaçların kesilip yakıla bileceğine delâlet etmektedir ki, dört mezhebin İmâmları ile Abdurrahman b. Kâsım'in, Nâf'i , İshâk ve cumhûrun mezhepleri de budur. Bir rivâyete göre Hazret-i Ebû Bekir (radıyallahü. anh) Leys , Sa'd, Ebû Sevr ve Evzâî buna cevaz vermemişlerdir.