7- Düşmanla Karşılaşıldığı Zaman Zafer İçin Dua Etmenin Müstehab Oluşu Bâbı 4641- Bize Saîd b. Mansûr rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hâlid b. Abdillâh, İsmâîl b. Ebî Hâlid'den, o da Abdullah b. Ebî Evfâ'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) biziblerin aleyhine dua etti ve: «Allahım! Ey kitabı indiren! Hesabı sür'atli olan! Bu hizibleri bozguna uğrat! Allahım! Bunları bozguna uğrat ve târu mâr e?!» buyurdular. 4642- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Veki' b. Cerrah, İsmâîl b. Ebî Hâlid'den naklen rivâyet etti. (Dedi ki): Ben İbn Ebî Evfâ'ya şöyle derken işittim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hâlid'üı hadîsi gibi dua etti. Yalnız o: «Hizibleri bozguna uğratan» demiş; «Allahım» sözünü zikretmemiştir. 4643- Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim ile İbn Ebî Ömer de hep beraber İbn Uyeyne'den, o da İsmail'den bu isnâdla rivâyet ettiler, İbn Ebî Ömer kendi rivâyetinde «Rüzgârı hareket ettiren!» ifadesini ziyade etti. 4644- Bana Haccâc b. Eş-Şâir de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdüssamed rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hammâd, Sâbit'ten, o da Enes’den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Uhud (harbi) gününde: «Allahım! Sen dilersen yeryüzünde sana ibâdet edecek kimse kalmaz!» diye duâ ediyormuş. Zelzele: Sarsıntı, yer sarsıntısı; korku ve dehşet saçan şey mânâlarına gelir. Burada insanları sarsıp korkutan dehşet ve şiddet mânâsında kullanılmıştır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in: «Allahım! Sen dilersen yeryüzünde sana ibâdet edecek kimse kalmaz!» şeklindeki duası, Allah'ın kaderine tam teslimiyet halinde bulunduğunu gösterir. Bu söz: «Şerri Allah murad etmez; o mukadder değildir.» diyen kaderiyye taifesinin şaşkınlarına bir red cevabı mahiyetindedir. Aynı zamanda zafer niyazıdır. Resûlü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu duayı Bedir gazasında yaptığı da rivâyet olunmuştur. Nitekim ileride gelecektir. Hattâ orada yaptığı siyer ve megâzî kitaplarında daha meşhurdur. Fakat bu iki rivâyet arasında çatışma yoktur. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o duayı iki yerde de yapmıştır. |