5- Nezir Keffareti Bâbı 4342- Bana Hârûn b. Saîd El-Eylî ile Yûnus. b. Abdilâlâ ve Ahmed b. Îsâ rivâyet ettiler. Yûnus (Bize haber verdi) tâbirini kullandı. Ötekiler: Bize İbn Vehb rivâyet etti, dediler. (Dedi ki): Bana Amr b. El-Hâris, Kâ'b b. Alkame'den, o da Abdurrahmân b. Şumâse'den, o da Ebû'l-Hayr'dan, o da Ukbe b. Amir'den, o da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen haber verdi ki ; Nezir keffâreti, yemîn keffârefidir.» buyurmuşlar. Nevevî'nin beyânına göre ulemâ bu hadîsten ne murâd edildiği hususunda ihtilâf etmişlerdir. Şâfiîler'ce nezr-i lecâc kasdedilmiştir. Nezr-i lecâc: İnâd ye ısrar nezri demektir. Meselâ: Birisiyle konuşmak istemeyen kimsenin: «Filânla konuşursam üzerime hacc farzolsun» demesi bu kabildendir. Konuştuğu takdirde nezrini yapmakla yemîn kefareti vermek arasında muhayyer olur. Hanefîler'den İmara A'zam'in son kavline göre bir kimse nezri, olmasını istemediği bir şarta bağlarsa ona bir yemîn keffâreti kâfidir. Nezrettiği şeyi yapmakla dahi borcunu ödemiş olur. Meselâ: «Filân adamla konuşursam bir sene oruç tutmak borcum olsun!» diyen kimse isterse bir yemîn keffâreti verir; dilerse orucu tutar. Fakat olmasını dilediği bir şarta bağlar, meselâ: «Hastam düzelirse bir sene oruç borcum olsun» derse mutlaka nezrini îfası gerekir. İmâm Muhammed'in kavli de budur. Umumi belvâ dolayısiyle bâzı Hanefiyye ulemâsı bununla fetva vermişlerdir. Ulemânın ekserisi bu hadîsi mutlak nezir mânâsına almışlardır. İmâm Ahmed'le Şâfiîler'den bazıları ma'sıyeti nezir mânâsına hamletmişlerdir. Şarap içmeyi adamak bu kabildendir. Fukaha ve hadîs İmâmlarından bir cemaate göre ise bu hadîs bütün adak nevilerine şamildir. Onlarca bir kimse nezrin hangi nev'ini yaparsa yapsın yemîn keffâreti vermekle nezrini îfâ arsında muhayyerdir. |