Geri

   

 

 

 

İleri

 

25- Selem Bâbı

4202- Bize Yahya b. Yahya ile Amru'n-Nâkıd rivâyet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. (Amr: Bize rivâyet etti, tâbirini kullandı.) Yahya: Bizel Süfyân b. Uyeyne, İbn Ebî Necîh'den, o da Abdullah b. Kesîr'den, o da Ebû'l-Minhâl'den, o da İbn Abbâs'dan naklen haber verdi, dedi. Ibnİ Abbâs şöyle dedi:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye geldiğinde Medîneli-ler meyvelerde bir ve İki seneliğine selem yapıyorlardı. Bunun üzerine:

«Her kim hurmada selem yapacaksa malûm ölçüde, malûm tartıda, malûm bir müddete kadar yapsın!» buyurdular.

4203- Bize Şeybân b. Ferrûh rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdülvaris, İbn Ebî Necîh'den rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Abdullah b. Kesir, Ebû'l-Minhâl'den, o da İbn Abbâs'dan naklen rivâyette bulundu. Şöyle dedi:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldiğinde halk selem yaparlardı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara:

«Kim setem yapacaksa ancak malûm bir ölçüde ve malûm tartıda yapsın!» buyurdular.

4204- Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ve İsmâîl b. Salim hep birden İbn Uyeyne'den, o da İbn Ebî Necîh'den bu isnâdla Abdülvaris'in hadisi gibi rivâyette bulundu; yalnız "malûm bir müddete kadar» kaydını zikretmedi.

4205- Bize Ebû Küreyb ile İbn Ebî Ömer rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Vekî' rivâyet etti. H.

Bize Muhammed b. Beşşâr da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdurrahmân b. Mehdi rivâyet etti.

Her iki râvi Süfyân'dan, o da İbn Ebî Necîh'den isnâdlariyle İbn Uyeyne hadisinin mislini «malûm bir müddete kadar» kaydını zikrederek rivâyet etmişlerdir.

Bu hadîsi Buhârî «Selem» bahsinde; Ebû Dâvûd ile Tirmizî «Buyû'»da; Nesâî «Büyü'» ve «Şurût»da; İbn Mâce «Ticârât»da muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.

Selem ve selef bâzılarına göre takdîm ve teslîm mânâsına gelen iki müteradif kelimedir. Hattâ: «Selef Iraklılar'in, selem ise Hicazlılar'ın lügatidir.» diyenler olmuştur. Şerîatte selem: Zimmette vasıflı olan bir malı peşin verilen bedelle satmaktır. Buna selem denilmesi, resi mâlin o mecliste teslim edilmesindendir. Re's-i mâlin Önce verilmesine bakarak selef de denilmiştir; şu halde selef selemden daha umumî mânâ ifade eder.

Slem şeriatta bilittifak caiz olan satışlardandır. Ona yalnız Saîd b. El-Müseyyeb'in muhalif kaldığı rivâyet olunur. «Et-Telvîh» nâm eserde: «Bir taife selemi kerîh görmüşlerdir; Ebû Ubeyde b. Abdillâh b. Mes'ûd'un selemi kerîh gördüğü rivâyet olunur.» deniliyor.