16- Altını Gümüş Mukabilinde Veresiye Satmanın Yasak Edilmesi Bâbı 4155- Bize Muhammed b. Hatim b. Meymûn rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Amır'dan, o da Ebû'l-Minhâl'den naklen rivâyet etti. (Dedi ki): Benim bir ortağım bir gümüşü mevsime (yahut hacca) kadar veresiye sattı. Müteakiben bana gelerek haber verdi. Ben: Bu caiz olmayan bir iştir; dedim. O: Ama ben bunu pazarda sattım da bana kimse caiz olmayacağını söylemedi; dedi. Ben hemen Berâ' b. Âzib'e giderek (meseleyi) sordum. Şu cevabı verdi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye geldiğinde biz bu ahş-verişi yapıyorduk. Bunun üzerine şöyle buyurdular: «Hangi mal peşin olarak satılıyorsa onda bir beis yoktur; fakat veresiye satılan ribâdır.» (Berâ'): — Sen bir de Zeyd b. Erkam'a git, zîra o benden daha büyük tacirdir; (Dedi.) Ona giderek sordum. O da bunun gibi söyledi. 4156- Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî rivâyet etti. (Dedi ki): Bize babam rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be, Habîb'den naklen rivâyet etti ki Habîb, Ebû'l-Minhâl'i şöyle derken işitmiş: — Berâ' b. Âzib'e sarfı sordum. Zeyd b. Erkam'a sor; o benden daha iyi bilir, dedi. Bunun üzerine Zeyd'e sordum. O da: Berâ'a sor; o benden daha iyi bilir, dedi. Sonra ikisi birden: — Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gümüşü altın mukabilinde veresiye satmayı yasak etti; dediler. Bu hadîsi Buhârî «Büyü'» ve «Hicret» bahislerinde; Nesâî «Buyû'»da muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Hadîs-i şerif ashâb-ı kirâmın tevazu', insaf ve hakşinaslıklarına delildir. 4157- Bize Ebû'r-Rabî' el-Atekî rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abbâd b. Avvâm rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Yahya b. Ebî İshâk haber verdi. (Dedi ki): Bize Abdurrahman b. Ebî Bekra, babasından rivâyet etti. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gümüşe mukabil gümüş, altına mukabil altın satmayı yasak etti; meğer ki, misli misline ola. Bize altın mukabilinde nasıl istersek gümüş; ve gümüş mukabilinde nasıl istersek altın almayı emir buyurdular. Bir adam râviye satış peşin mi olacak? diye sormuş; o da: Ben böylece işittim, cevâbını vermiş. 4158- Bana İshâk b. Mansûr rivâyet etti, (Dedi ki): Bize Yahya b. Salih haber verdi. (Dedi ki): Bize Muâviye, Yahya'dan —ki İbn Kesîr'dir— o da Yahya b. Ebî İshâk'dan naklen rivâyet etti. Ona da Abdurrahman b. Ebû Bekra haber vermiş ki, Ebû Bekra: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize yasak etti... diyerek yukarıki rivâyetin mislini nakletmiş. Bu hadîsi Buhârî ile Nesâî «Büyû'» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Hadîste geçen «misli misline» tâbirinden murâd: İkisinin de miktarca birbirine müsavî olmalarıdır. Cinsler değişince istedikleri gibi alıp satmalarını emir buyurması ibâha ifade eder; yani istediğiniz gibi alıp satabilirsiniz demektir. Bu hadîs ribâ mallarının peşin ve birbirine müsavî olmak şartiyle birbiri mukabilinde satılabileceğine; cinsler değişik olursa, peşin teslim edilmek şartiyle istenildiği şekilde satılabileceğine delildir. |