Geri

   

 

 

 

İleri

 

19- Abziyi Altın ve Gümüşle Îcar Bâbı

4033- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Mâlik'e: Rabîa b. Ebî Abdirrahmân'dan dinlediğim, onun da Hanzale b. Kays'dan rivâyet ettiği şu hadîsi okudum:

Hanzale Râfi' b. Hadîc'e arazînin îcân meselesini sormuş da Râfi':

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) arazîyi îcâra vermeyi yasak etti; cevabını vermiş. Hanzale

Dedi ki:

— Bunun üzerine ben: Altın ve gümüşle mi (verilecek)? diye sordum. Râfi':

— Altın ve gümüşe gelince: Onlarda bir beis yoktur; dedi.

4034- Bize İshâk rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Îsâ b. Yûnus haber verdi,

(Dedi ki): Bize Evzâî, Rabîa b. Ebî Abdirrahmân'dan rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Hanzale b. Kays el-Ensârî rivâyet etti.

(Dedi ki):

Râfi' b. Hadic'e arazîyi altın ve gümüşle kâr meselesini sordum da: Onda bir beis yoktur; halk Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında su boyları, ark başları tarla sahiplerine tahsis edilmek veya ekinden bir şeyler vermek şartiyle îcâr yaparlar; kimi birine aid olan yer telef olur, ötekinin hissesi selâmette kalır; kimi ötekinin hissesi kurtulur, berikininki telef olurdu. Halk için bundan başka îcâr şekli yoktu îşte bu sebepten dolayı ondan nehî buyuruldu. Ama malûm ve garantili bir şey olursa onda beis yoktur, dedi.

4035- Bize Amru'n-Nâkıd rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyan b. Uyeyne, Yahya b. Saîd'den, o da Hanzale-i Zürakı'den naklen rivâyet etti ki, Hanzale. Râfi' b. Hadîc'i şunu söylerken işitmiş:

«Biz Ensârm en çok tarla sahibi olanların dandik. Yeri, şurası bizim, şurası kiracıların olmak şartiyle îcâr ederdik. Çok defa da birinin yeri mahsul getirir; Ötekininki getirmezdi. Bundan dolayı Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi bundan nehî buyurdu; ama gümüşle icardan neh-yetinedi.

4036- Bize Ebû'r-Rafi' rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hammâd rivâyet etti. H.

Bize İbn Müsennâ da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yezîd b. Bârûn rivâyet etti.

Bu raviîcr Kep birden Yahya b. Saîd'den bu isnâdla bu hadîsin benzerini rivâyet etmişlerdir.

Buhârî bu hadîsi biraz lâfız farkiyle «Müzârea» bahsinde tahrîc etmiştir. Hadîs-i şerîf, tarlanın altın veya gümüş mukabilinde îcâr edilebileceğine kâil olan cumhûru ulemânın delillerindendir. Bâzılarının buna da cevaz vermeyip: «Arazî mutlak surette icar edilemez» dediklerini az yukarıda görmüştük.

Ubu'r Râfi'in bu mesele hakkındaki cevabı ya kendi içtihadıdır; yahut Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittiğini nassan rivâyet etmiştir. Mahsul mukabilinde îcân meneden hadîste altınla gümüşün dâhil olmadığını bildiği için bu cevâbı vermiş olması da muhtemeldir.

İbn Battal (-444): «Arazîyi altın ve gümüşle îcârın caiz olduğu Râfi'den merfu' hadîsle sübût bulmuştur.» demiştir. Saîd b. Zeyd'den rivâyet olunan bir hadîste:

«Bize Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) arazîyi altın ve gümüşle kiraya vermemizi emir buyurdu.» denilmektedir. İbn Abbâs (radıyallahü anh)'ın dahi: «Sizin yapacağınız en güzel iş, boş arazîyi altın veya gümüşle kîrâlamanızdir.» dediğini Vekî' «Mûsannef»inde mevsûl olarak rivâyet etmiştir. İbn Münzir ashâb-ı kirâmın bunun cevazına ittifak ettiklerini söyler.

Gerçi Tirmizî'nin Hennâm tarikiyle rivâyet ettiği Râfi' b. Hadîc hadîsinde «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize faydalı olan bir işten (yani) birimizin arazîsi olursa onu getirdiği mahsulün bir kısmı mukabilinde yahut gümüşle kiraya vermekten bizi neh-yetti ve: Bir hanginizin yeri varsa onu ya dîn kardeşine bahşetsin, yahut eksin!., buyurdu.» deniliyorsa da bu hadîs zaiftir. Râvilerinden Ebû Bekr b. Ayyaş hakkında söz edilmiştir. Nesâî mezkûr hadîsin mürsel olduğunu söylemiştir.