Geri

   

 

 

 

İleri

 

4- Üvey Kız İle Baldızın Haram Kılınması Bâbı

3659- Bize Ebû Küreyb Muhammed b. el-Ala' rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Üsâme rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hişâm haber verdi.

(Dedi ki): Bana, babam, Zeyneb binti Ümmi Seleme'den, o da Ümmü Habîbe binti Ebî Süfyân'dan naklen haber verdi. Ümmü Habîbe şunu söylemiş:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma girdi de kendisine:

— Kız kardeşimi, Ebû Süfyân’ın kızını ister misin? dedim.

— Ne yapacağım? diye sordu.

— Nikâh edersin, dedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— Sen bunu diler misin? dedi.

— Ben senin bir tanen değilim. Şu halde bana hayırda kız kardeşimin ortak olmasını dilerim; dedim. Resûlü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem):

— O bana helal olmaz! buyurdu.

— Ama ben senin Diirre binti Ebî Seleme'yi istemekte olduğunu haber aldım; dedim.

— Ummü Seleme'nin kızını mı? diye sordu.

— Evet, dedim.

— O benim terbiyem altında bulunan üvey kızım bile olmasa bana yine helâl değildir; çünkü o benim süt kardeşimin kızıdır. Onun babası ise benî Süveybe emzirmiştir. Artık bana kızlarınızı ve kız kardeşlerinizi arzetmeyin! buyurdular.

3660- Bana bu hadîsi Süveyd b. Saîd de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yahya b. Zekeriyyâ b. Ebî Zaide rivâyet etti. H.

Bize Amrırn-Nâkıd dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Esved b. Âmir rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Züheyr haber verdi. Bu râvilerin ikisi de Hişâm b. Urve'den tamamen bu isnâdla rivâyette bulunmuşlardır.

3661- Bize Muhammed b. Rumh b. Muhacir rivâyet etti. Dedi ki: Bize Leys, Yezid b. Ebî Habîb'den naklen haber verdi ki, Muhammed b. Şİhâb, kendisine Urve'nin, ona da Ebû Seleme'nin kızı Zeyneb'in, ona da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevcesi Ümmü Habîbe'nin anlatmış olduğunu bildirerek mektub yazmış. Ümmü Habîbe Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e:

— Ya Resûlallah! Kız kardeşim Azze'yi al! demiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— Sen bunu diler misin? diye sormuş. Ümmü Habibe:

— Evet ya Resûlallah, ben senin bir tanen değilim, onun için bana hayırda kız kardeşimin ortak olmasını dilerim, demiş. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— O bana hela! olmaz; buyurmuş. Ümmü Habîbe (radıyallahü anh)

Dedi ki:

— Ben, ya Resûlallah! Ama biz (aramızda) senin Dürre binti Ebî Seleme'yi almak istediğini konuşuyoruz; dedim.

— Ebû Seleme'nin kızını mı? diye sordu.

— Evet, dedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— O benim terbiyem altında bulunan üvey kızım bile olmasa bana yine helâl olmaz; çünkü benim süt kardeşimin kızıdır. Ebû Seleme ile beni Süveybe emzirmıştir. Artık bana kızlarınızı ve kız kardeşlerinizi arzetmeyin! buyurdular.

3662- Bana bu hadîsi Abdülmelik b. Şuayb b. Leys de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana babam, dedemden rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Ukayl b. Hâlid rivâyet eyledi. H.

Bize Abd b. Humeyd de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Ya'kub b. İbrâhîm ez-Zührî haber verdi.

(Dedi ki): Bize Muhammed b. Abdillâh b. Müslim rivâyet eyledi. Bu râvilerin ikisi de Zührî'den, İbn Ebî Habîb'in isnadı ile onun hadisi gibi rivâyette bulunmuşlar; fakat Yezîd b. Ebî Habib'den maada hiç biri hadîsinde Azze'yi adlandırmamıştir.

Bu hadîsi Buhârî «Nikâh» ve «Nafakaat» bahislerinde; Nesâî ile İbn Mâce de «Nikâh»da muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in:

«Sen bunu diler misin?» diye sorması teaccübündendir. Çünkü kadınlar tabîatleri iktizası kıskanç olurlar.

«Bana hayırda kız kardeşimin ortak olmasını dilerim» cümlesinden murâd: Seninle sohbet ve senden dünya ve âhiret hayırları Bâbında istifâde hususunda bana kız kardeşimin ortak olmasını dilerim, demektir.

Hazret-i Ümmü Habîbe'nin bu sözüne karşı Resûlü Ekrem

«O bana helâl olmaz.» mukaabelesinde bulunmuştur. Zira iki kız kardeşi bir nikâh altında toplamak dînen haramdır. Herhalde Ümmü Habîbe (radıyallahü anh) o zaman henüz bu hükmü duymamış; yahut bu işi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimize mahsus olmak üzere caiz zannetmiştir.

Rabîbe: Üvey kız; kadının başka kocasından olan kızı demektir. «Terbiyem altında bulunan» ta'bîri bir kayd-i ihtirazı" değil, kayd-ı va kûîdir; yoksa babalığının terbiyesi altında bulunsun, bulunmasın üvey kız mutlak surette babalığına haramdır. Bu husûsda yalnız Davûd-u Zahiri muhaliftir. Ona göre bir kimsenin üvey kızı yanında bulunursa onunla evlenmesi haram, yanında değilse caizdir.

«O benim terbiyem altında bulunan üvey kızım bile olmasa bana yine helâl değildir...» ifâdesinin mânâsı; O bana iki sebeple haramdır; bunlardan biri üvey kızım olması, diğeri süt kardeşimin kızı bulunmasıdır. Binâenaleyh bu sebeplerden biri bulunmasa, diğeri ile bana yine haram olur; demektir. Zira hüküm muhtelif sebeplerle sabit olur.

Görülüyor ki ümmehat-ı mü'minînden Hazret-i Ümmü Habîbe binti Ebî Süfyân kız kardeşi Azze'yi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimize nikahlamak istemiştir. İki kız kardeşin bir nikâh altında toplanamayacağı kendisine bildirilince: «Ama ben senin Dürre binti Ebî Seleme'yi istemekte olduğunu haber aldım.» diye mukaabele etmiştir. Hazret-i Ümmü Habîbe bu sözü ile: «iki kız kardeşin bir nikâh altında toplanması caiz değil de anne ile kızının bir araya gelmesi nasıl helâl oluyor?» demek istemiştir.

Filhakika söylentiye göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kendisiyle evlenmek istediği Dürre binti Ebî Seleme, ümmehât-ı mü'mininden Hazret-i Ümmü Seleme (radıyallahü anh)’nın kızı idi. Bu itibarla Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in üvey kızı oluyordu. Diğer taraftan Dürre'nin babası Ebû Seleme, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in süt kardeşi idi. Her ikisini Ebû Leheb'in âzâdh cariyesi Süveybe emzirmişti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin Hazret-i Halîmetü's-Sa'diyye'den süt emmesi bundan sonradır.

Yani Ümmü Seleme (radıyallahü anh) vaktiyle Hazret-i Ebû Seleme'nin karısı olup sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile evlenmişti. Ancak kızı ile evlenmek istediği söylentisinin aslı yoktu. Resûlü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazret-i Ümmü Seleme'nin kızı ile iki sebepten evlenemiyeceğini beyândan sonra:

«Artık bana kızlarınızı ve kız kardeşlerinizi arzetmeyin!» cümlesiyle

Hazret-i Ümmü Habîbe'nin kız kardeşi ile Ümmü Seleme (radıyallahü anha)'nin kızma işaret buyurmuştur.