1- Doğum İtibariyle Haram Olan Herşeyin Süt İ'tibariyle de Haram Olması Bâbı 3641- Bize Yahya b. Yahyâ rivâyet etti. (Dedi ki): Abdullah b. Ebî Bekriden dinlediğim, onun da Amra'dan naklettiği, ona da Âişe'den haber verdiği şu hadîsi okudum: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Âişe'nin yanında bulunuyormuş. Âişe, Hafsa’nın evîne girmek için izin isteyen bir adamın sesini işitmiş, Âişe Dedi ki: Bunun üzerine ben: Ya Resûlallah! Bu, senin evine girmek İçin izin isteyen bir adam... dedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hafsa’nın süt amcasını kasdederek: «Zannederim filân olacak!» dedi Müteakiben Âişe, kendi süt amcasını kasdederek: — Ya Resûlallah! Filân sağ olsa benim yanıma girebilir mi idi? diye sormuş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Evet, çünkü süt, doğumun haram kıldığı her şeyi haram kılar.» buyurmuşlar. 3642- Bize bu hadîsi Ebû Eüreyb de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ebû Üsâme rivâyet etti. H. Bana Ebû Ma'mer İsmail b. İbrahim El-Hiizelî dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Aliy b. Hâşim b. El-Berîd rivâyet eyledi. Bunlar hep birden, Hişâm b. Urve'den, o da Abdullah b. Ebî Bekr'den, o da Amra'dan, o da Âişe'den naklen rivâyette bulunmuşlardır, Âişe şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: «Doğumdan haram olan her şey sütten de haram olur.» buyurdular. 3643- Bu hadîsi bana İshâk b. Mansûr da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdûrrazzâk haber verdi. (Dedi ki): Bize İbnİ Cüreyc haber verdi. (Dedi ki): Bana Abdullah b. Ebi Bekr bu isnâdla Hişâm b. Urve hadîsi gibi rivâyette bulundu. Bu hadîsi Buhârî «Şehâdât», «Hums» ve «Nikâh» bahislerinde; Nesâî «Nîkâh»da muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Bâbımız hadîsi ile ondan sonra gelecek Hazret-i Âişe kıssası süt emmekle hürmet sabit olduğunu isbât etmektedirler. Emziren kadınla emen çocuk arasında bu hükmün sabit olduğuna icmâ-ı ümmet vardır. Emziren kadın, emen çocuğun annesi olur; birbirleri ile nikâhlanmalan ebe-diyyen haramdır. O çocuk şer'an kendi annesinin hangi uzvuna bakmağa me'zun ise. süt annesinin de aynı uzvuna bakabilir; onunla yalnız başına bir yerde kalabilir; beraberce sefere gidebilirler. Yalnız annelik hukuku her cihetten sabit olmadığı için aralarında miras, nafaka gibi şeyler cereyan etmediği gibi, çocuğun süt annesi lehine şâhidîiği kabul olunur; süt anne nâmına diyet vermesi icâbetmez; süt oğlunu öldürmekle anneden kısas sakıt olmaz. Bu gibi akam hususunda iki taraf birbirine ecnebi gibidirler. «Süt doğumun haram kıldığı her şeyi haram kılar.» ifâdesi hakkında Hattâbî şunları söylemiştir: «Bu hadîsin lâfzı ânım, mânâsı hâsstır. Şöyle ki: Emen çocuğa bizzat süt anne ile zî rahim (yani yakın) akrabasının nikâhları haram kılınması hususunda süt, neseb gibidir; fakat çocukla onun yakın akrabası hakkında hüküm böyle değildir. Zîra kadın bir çocuğu emzirmekle onun annesi olur; artık gerek kadının kendisi, gerekse yakın akrabası o çocuğa haram olur; ama kadın süt oğlunun babasına ve sair yakın akrabasına nikâh edilebilir; yalnız süt oğlunun oğullarına nikâhı haramdır. Binâenaleyh bu hususta süt meselesi bir taraftan umum, bir taraftan husus arzeder.» Bu babda şöyle bir kaide vardır: Emenin emzirene nefsi haram; emzirenin emene nesli haramdır.» «El-Tevdîh» sahibi bu hadisin ânım olduğunu ve neseb cihetiyle nikâhları haram olan her sınıf insanın süt ciheti ile de haram olduğunu, bunun hiç bir müstesnası bulunmadığını söylernişse de bu bâbda neseb ile süt arasında bâzı farklar vardır. Meselâ: 1- Bir kimse bâzı hallerde süt kardeşinin veya süt kız kardeşinin annesi ile evlenebilir. Bu haller üç surette tasavvur olunur ; a) Neseben kardeşinin veya kız kardeşinin süt annesini nikâhla almak caizdir. b) Süt kardeşinin veya süt kız kardeşinin neseben annesini nikâhla almak caizdir. c) Süt kardeşinin süt kız kardeşinin süt annesini almak caizdir. (Yani beraberce bir kadından süt emen çocukların başka süt anneleri varsa bu çocuklara nikâhları caizdir.) Lâkin neseben kardeşinin veya kız kardeşinin annesi ile evlenmek bu suretlerin hiç birinde caiz değildir. Çünkü bir kimsenin neseb ciheti ile kardeşini veya kız kardeşinin annesi yâ öz annesi yahud üvey anne-sidir Bunların İkisi de o kimseye haramdır. 2- Süt oğlunun kız kardeşi ile evlenmek caizdir. Fakat neseben oğlunun kız kardeşi o kimsenin ya kendi kızı yahut üvey kızıdır. Süt oğlunun kız kardeşi böyle değildir. 3- Süt kardeşinin kız kardeşini aümak caizdir. Nitekim bâzı hallerde neseben kardeşinin kız kardeşi ile evlenmek de tasavvur olunabilir. Meselâ: Bir adamın ilk. karısından bir oğlu, ikinci karısının da ilk kocasından bir kızı olsa, bu oğlanla kızın evlenmeleri caizdir. Bu adamın ikinci karısından doğacak çocuğa nisbetle evlenen oğlan, neseben kardeşinin kız kardeşini almış olur. Hâsılı neseb cihetinden haram olmayan bir şey süt cihetinden de haram değildir; fakat bâzan süt cihetinden haram olmayan, neseb itibariyle haram olur. 4- Süt cihetiyle torunun annesini almak caizdir; lâkin neseb itibariyle bu caiz değildir. 5- Süt çocuğunun nenesi ile evlenmek caiz; fakat neseben çocuğunun nenesini almak haramdır. Zîra neseben çocuğunun nenesi o kimsenin ya Öz yahut üvey annesidir. 6- Bir kadın süt kardeşinin babası ile evlenebilir; ancak neseben kardeşinin babası ile evlenmesine imkân yoktur, çünkü kendi babasıdır. 7- Süt amcasının annesi ile evlenmek caiz; öz amcasının annesi ile evlenmek caiz değildir. 8- Süt dayısının annesi ile evlenmek caiz; öz dayısının annesini almak haramdır. 9- Bir kadın süt kızının kardeşi ile evlenebilir; ama neseb cihetinden bu mümkün değildir. Kadının kocası, o kadından süt emen çocuğun süt babası olur. Bu babda nazar-ı i'tibara alınan koca, kadının sütüne sebep olan kocasidır. Sahabe ve tabiîn devirlerinde bu hususta bir hayli ihtilâf edilmişse de sonraları ittifak hasıl olmuş; muhalefet edenler pek az kalmıştır. Ashâb-ı kirâmdan kocanın süt baba olduğuna yani emen çocukla emziren kadının kocası arasında da hürmet-i radâ’ın sübûtuna kaail olanlar: İbn Abbâs ile bir rivâyete göre Âişe (radıyallahü anha) Tabiînden: Urvetü'bnû Zübeyr, Tâvûs, İbn Şihâb, Mücâhid, Ebû'ş-Şa'sâ', Câbir b. Zeyd, Hasan-ı Basrî, Şa'bî, Salim, Kâsım b. Muhammed ve bir rivâyette Hişâm b. Urve; mezhep İmâmlarından: Ebû Hanîfe, Mâlik, Şafiî, Ahmed b. Hanbel ile bunların mezheplerinde bulunan diğer ulema, Sevrî , Evzâî, Leys, İshâk ve Ebû Sevr hazerâtıdır. Süt emen çocukla emziren kadının kocası arasında hürmeti radâ' sabit olmadığına kaail bulunanlar sahâbe-i kirâmdan: İbn Ömer, Câbir b. Abdillâh, Râfi' b. Hadîc, Abdullah b. Zübeyr (radıyallahü anh) ile Tabiînden: Saîd b. el-Müseyyeb, Ebû Selemet, e'bnu Abdirrahman, Süleyman b. Yesâr ile kardeşi Atâ' b. Yesâr, Mek-hül, îbrâhîm Nehaî, Ebû Kılabe ve îyâs b. Muâviye hazerâtı; mezhep İmâmlarından da İbrahim b. Uleyye ile Dâvudu Zahirî'dir. Maamâfih ma'ruf olan rivâyete göre bu meselede Dâvudu Zahiri dört mezhebin İmâmları ile beraberdir. Şu halde yalnız İbn Uleyye müstesna olmak üzere emziren kadının kocası ile emen çocuk arasında hürmeti ra-dâın sübût bulduğuna bütün ulemâ ittifak etmişler demektir. Onlara göre kadının emzirdiği çocuk, kocasının da süt çocuğu, kocasının çocukları onun kardeş ve kız kardeşleri olduğu gibi, kocasının kardeş ve kız kardeşleri çocuğun süt amca ve süt halaları olur. Süt çocuğunun çocukları da süt babanın torunları hükmüne girer. Emziren kadının kocası ile emen çocuk arasında süt ahkâmı sabit olmaz diyenler, nikâhı haram olan kadınları beyân eden âyet-i kerîmede süt kız ile süt halanın zikredilmemiş olmaları ile istidlal ederler. Cumhûr-u ulemâ ise bahsimiz hadîsleri ile istidlal etmiş; ve muhaliflere: «Bu âyette süt kız ile süt hala gibi kimselerin nikâh edilebileceğine delâlet eden bir nass yoktur. Zîrâ bir şeyin zikredilmesi, hükmün o şeyden başka hiç bir yerde sabit olamayacağına delâlet etmez. Bu mesele deliller arasında muâraza bulunmadığı zaman bile böyledir. Kaldı ki bu bâbda sahîh hadîsler vardır.» diye cevâp vermişlerdir. |