Geri

   

 

 

 

İleri

 

19- Bir Kimsenin Dübüre Dokunmaksızın Karısının Fercine Önünden ve Arkasından Cima' Etmesinin Cevazı Bâbı

3608- Bize Kuteybetü'bnû Saîd, Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ve Amru'n-Nâkıd rivâyet ettiler. Lâfız Ebû Bekr'indir. (Dediler ki): Bize Süfyân, İbnı'l-Münkedir'den rivâyet etti. O da Câbir'i şunu söylerken işitmiş: Yahûdiler: Bir adam karısının fercine arkasından cima' ederse çocuk şaşı gözlü olur; derlerdi. Sonra:

"Kadınlarınız sizin tarlanızdır. İmdİ tarlanıza nereden isterseniz gidin" Sûre-i Bakara âyet: 223 âyet-i kerîmesi indi.

3609- Bize Muhammed b. Rumfa rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Leys, İbn’l-Hâd'dan, o da Ebû Hâzim'den, o da Muhammed b. Münkedir'den, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen haber verdi ki, yahûdiler: Kadının fercine arkasından cima' edilir de sonra gebe kalırsa çocuğu şaşı gözlü olur; derlermiş. Nihayet:

 (Kadınlarınız sizin tarlanızdır; imdi tarlanıza nereden isterseniz gidin) âyet-i kerîmesi indirilmiş.

3610- Bize bu hadîsi Kuteybetü'bnû Saîd de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Avâne rivâyet etti. H.

Bize Abdülvâris b. Abdissamed dahi rivâyet eyledi.

(Dedi ki): Bana babam, dedemden, o da Eyyûb'dan naklen rivâyet etti. H.

Bize Muhammed b. El-Müsennâ da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Vehb b. Cerîr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be rivâyet eyledi. H.

Bize yine Muhammed b. el-Müsennâ rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdurrahmân rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyân rivâyet etti. H.

Bana Ubeydullah b. Saîd ile Hârûn b. Abdillâh ve Ebû Ma'ner-Ra-kaaşî dahi rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Vehb b. Cerir rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize babam rivâyet etti.

(Dedi ki): Nu'mân b. Râşid'i, Zührî'den naklen rivâyet ederken dinledim. H.

Bana Süleyman b. Ma'bed'de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muallâ b. Esed rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdülazîz yani İbn’l-Muhtâr, Süheyl b. Ebî Salih'den rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi Muhammed b. Mün-kedir'den, o da Câbir'den bu hadîsi rivâyet etmişlerdir.

Nu'man'ın Zührî'den rivâyet ettiği hadîsde: «İsterse yüzükoyun, isterse daha başka şekilde yalnız bir deliğe olmak şartı ile...» ifâdesini ziyade etmiştir.

Bu hadîsi Buhârî ile Tirmizî «KitâbÜ't-Tefsîr»de, Nesâî «Işretü'n-Nisâ»da, İbn Mâce de «Nikâh» bahsinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir.

Bu mânâda birçok hadîsler rivâyet olunmuştur.

Âyet-i kerîmedeki «Hars»den murâd: Kadınların fercleridir. Esasen bu kelime ekilecek tarla mânâsına gelir. Kadınların rahimlerine atılan nutfeler ekin tanelerine benzetilmek suretiyle onlara da hars denilmiştir.

İmâm Ahmed'in Hazret-i İbn Abbâs'a isnâden rivâyet ettiği bir hadîsde beyân buyurulduğuna göre bu âyet-i kerîme Ensâr'dan bâzı kimseler hakkında nâzil olmuştur. Bunlar Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e kadınlarla cimâm usûlünü sormuşlar; o da:

«Ferce cima' etmek şartiyle ne şekilde olursa olsun yakınlık et!» buyurmuşlardır.

İbn Avn’ın rivâyetine göre âyet-i kerîme Ensar'dan bir adam hakkında nâzil olmuştur. Bu zat karısına dübüründen yakınlık etmiş. Bu mesele halk üzerinde pek büyük bir aksi tesir icra' etmişti.

Kadına dübüründen cima' etmenin hükmü ulemâ arasında ihtilaflıdır. Muhammed b. Ka'b El-Kurazî, Saîd b. Yesâr İmâm Mâlik'e göre mubahdır. Delilleri Ebû Saîd hadîsidir. Mezkûr hadîse göre bir adam karısına dübüründen yakınlık etmiş, halk bunu nefretle karşılayınca Allahü teâlâ hazretleri:

"Kadınlarınız sizin tarlanızdır. Imdİ tarlanıza nereden isterseniz gidin" âyet-i kerîmesini inzal buyurmuş. Bu zevat âyetteki «nereden isterseniz» ifadesini, «isterseniz fercden, dilerseniz dübürden cima' edebilirsiniz» mânâsına almışlardır. Fakat Mâlikîye ulemâsı İmâm Mâlik'in bu şeni fiili mubah kabul etmediğini söylemişlerdir.

İmâm Şafiî’nin: «Dübürden cimâm helâl veya haram kılındığı hususunda Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sahih hadîs rivâyet edilmemiştir...» dediği rivâyet olunmuşsa da Hâkim'in beyânına göre Hazret-i Şafiî bu sözü ihtimal eski mezhebinde iken söylemiştir. Yeni mezhebinde dübürden cimâ'ın haram olduğunu tasrih etmiştir. Şâfiîler'den İmâm Nevevî bu mesele hakkında şunu söylemektedir: «Sözlerine îtimad olunan ulemâ kadına gerek temiz gerekse hayızlı halinde dübüründen cima' etmenin haram olduğuna ittifak eylemişlerdir. Delilleri birçok meşhur hadîslerdir:

 (Karısına dübüründen cima' eden melundur) hadîsi gibi.

Ulemâmız hiç bir hâlü şanda gerek insan gerekse hayvan dübürüne cima' etmenin helâl olmadığını söylemişlerdir.»

Filhakika Sahabe ve Tabiîn'in cumhûru bu işin haram olduğuna kaaildirler. Sahabeden Ali b. Ebî Tâlib , Abdullah b. Abbâs, Abdullah b. Mesûd, Abdullah b. Amr, Câbir b. Abdillah, Ebû'd-Derdâ, Huzemetü'bnû Sabit, Ebû Hüreyre, AZi b. Talk ve Ümmü Seleme (radıyallahü anh) hazerâtiyle Tabiin'den Saîd b. El-Müseyyeb, Mücâhid, İbrahim Nehaî, Ebû Selemetû'bnü Abdirrahman ve Atâ' b. Ebî Rabah’ın kavilleri bu olduğu gibi, İmâmlardan Süfyân-ı Sevrî, İmâm A'zam, İmâm Ebî Yûsuf, İmam Muhammed, İmâm Ahmed, İs-hâk, sahih kavle göre İmâm Şafiî ve diğer birçoklarının mezhebleri de budur. Bu zevat birçok hadîslerle istidlal etmişlerdir. Ezcümle Tahâvî ile Taberânî'nin sahih isnâdla tahric ettikleri İbn Huzeyme (radıyallahü anh) hadîsinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Allah hakikati beyandan istihya etmez. Kadınlara dübürlerinden cima'da bulunmayın» buyurmuşlardır.

Tahâvî, Tayâlisî ve Beyhakî'nin sahih bir isnadla tahric ettikleri Amr b. Şuayb hadisinde:

«Kadınlara dübürlerinden cima'da bulunmak küçük livâtadır.» buyrul-muştur. Yine Tahâvî ile İbn Ebî Şeybe, İbn Mâce ve İmâm Ahmed'in Hazret-i Ebû Hüreyre'den tahric ettikleri bir hadîsde:

«Karısına dübüründen cima'da bulunan kimseye Allah (Azze ve Celle) bakmaz» buyrulmaktadır. Bu babda Câbir b. Abdillah, Talk b. Ali (radıyallahü anh) hazerâtından da hadîsler rivâyet olunmuştur.

Dübürden cima’ın haram olduğunu söyleyenler âyet-i kerîmedeki (Nereden isterseniz gidin) ifadesini: «Önden ve arkadan kadının fercine cima'da bulunabilirsiniz» şeklinde tevil etmişlerdir.

Gerçi Hanefîler'e göre itibar sebebin hususiyyetine değil, lâfzın umumunadır. Lâkin bu babda vârid olan hadîslerin pek çok olup âyet-i kerîmeyi umumundan çıkararak önden ve arkadan ferce cima'da bulunmak mânâsına tahsis etmişlerdir.