2- Öşür Yahut Yarım Öşür Îcab Eden Şeyler Bâbı 2319- Bana Ebû't-Tâhir Ahmed b. Amr b. Abdillâh b. Amr b. Şerh ile Hârûn b. Saîd El -Eylî Amr b. Sevvâd ve Velîd b. Şucâ' hep birden İbn Vehb'den rivâyet ettiler. Ebû't - Tahin Bize Abdullah b. Vehb, Amr b. Hâris'den naklen haber verdi, ona da Ebû'z - Zübeyr rivâyet etmiş; o da Câbir b. Abdillâh'ı Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den şöyle buyururken işittiğini rivâyet etmiş; demiş; «Nehirlerle yağmur sularının suladıkları mahsûllerde öşür; hayvanla sulanan mahsûllerde yarım öşür vardır.» Uşûr: Öşür'ün cem'idir. Kâdı îyâz: «Biz, bu kelimeyi umumiyetle üstatlarımızdan aşûr şeklinde zaptettik. Aşûr: Çıkan mahsûlün ismidir.» diyor. «Metâliu'l - Envâr» sahibi dahi «Şeyhlerin ekserisi bu kelimeyi ile uşur okuyorsa da, doğrusu aşûrdur.» demiştir. Fakat Nevevî bu iddianın doğru olmadığını söylüyor. Ve: «Kendisi de itilâf etti ki: Üstatların bir çoğu bu kelimeyi uşûr okumuş. Doğrusu aa budur.», diyor. . Gayn'dan murâd: Yağmurdur, Müslim' den başkaları bu kelimeyi «Gayl» şeklinde rivâyet etmişlerdir. Ebû Ubeyd'in beyânına göre «Gayl»: Büyük sel derecesine varmamak şartıyla nehirlerden akan sulardır. İbn Sikkît: «Gayl: Yer üzerine akan sudur.» demiştir. Saniye: Su çıkarmakta kullanılan devedir. Buna «Nadih» dahi derler. Hadis-i şerif, yağmur ve nehir suları ile sulanan mahsûllerde öşür yani onda bir; hayvanla sulananlarda işe meşakkat ve masraf daha çok olduğu için yarım Öşür verilmesi icâb ettiğine delildir. Yukarıda da işaret ettiğimiz vecihle ulemâ yerden çıkan her mahsûl, meyve, çiçek vb.'nin zekâtı verilip verilmiyeceği hususunda ihtilâf etmiş ve ortaya dokuz kavil çıkmıştır. Şöyle ki: 1) İmâm A'zam'a göre az olsun çok olsun yerden çıkan her mahsûlün zekâtı vardır. Bundan yalnız odun, kamış, ot ve saman gibi şeyler müstesnadır. Bu cihet ittifMÖdir. Ancak istisna kamış vb.'nin kendiliğinden yetişmesine nazaşandır. Sâhibi tarafından kasden kamışlık veya koru yetiştirilirse öşür yine lâzımdır. Şeker kamışı gibi şeylerde öşür vardır. İbn'l-Münzir: «Nu'man’ dan başka onun sözüne kaail olan bilmiyoruz.» demişse de, -Suruci kendisine cevap vermiş ve: «Vallahi bu hususta İbn'l- Münzir yalan söylemistir. Çünkü bu kavle Ebû Hanîfe’ den" başka da kaail olanlar bulunduğunu o bilir. Ancak asabiyeti kendisini böyle şeyler irtikâbına sevkeder» demiştir. Yukarıda da işaret ettiğimiz vecihle Ebû Hanife' nin kavli îbrâhîm Nehâî, Mücâhid, Hammâd, İmâm Züferve Halife Ömer b. Abdilaziz' in de mezhepleridir. Bu kavil İbn Abbâs (radıyallahü anh)' dan rivâyet olunmuştur. Vesk ile ölçülmeyen şeyler hakkında Dâvûd-u Zahirî ile sair Zahirîye ulemâsının mezhepleri de budur. 2) Devamlı olan mahsûllerin miktarı beş vesk olursa öşür vacibidir. îmam Ebû Yûsuf'la İmâm Muhammed' in, kavilleri budur. Sebzelerle kavun karpuz ve hıyar gibi mahsûllerde öşür yoktur. İmâm Muhammed ayva, incir, elma, armut, şeftali, kayısı ve erik gibi şeylerde öşür olmadığını nassan beyân etmiştir. «El - Yenâbî'» nâm eserde: «Bir sene devam edebilen ceviz, badem, fındık ve fıstık gibi meyvelere de öşür vaciptir.» deniliyor. «El -Mebsût»'da ise İmâm Ebû Yûsuf un kavline göre ceviz, badem ve fıstıkta öşür vacip İmâm Muhammed' in kavline göre ise bunlarda öşür vâcib değildir.» deniliyor. Üzüm ve yaş hurma gibi kurutulduğu takdirde bir sene devam edebilen meyvelerde öşür vardır. İmâm Muhammed' den bir rivâyete göre: Kurutulmaya yaramıyan üzümde öşür yoktur. Soğan ve sarımsak gibi sebzeler hakkında İmâm Muhammed' den iki kavil vardır. 3) Buğday, arpa, mısır, pirinç, mercimek, nohut bakla, fasulye ve bezelye gibi biriktirilip gıda yapılabilen şeylerde öşür vâcibdir. İmâm Şafiî' nin kavli budur. 4) İmâm Mâlik’in kavli Sâfii'nin kavline benzer; bâzı cihetlerde farklıdır. 5) İmâm Ahmed'e göre: Devam eden, kurutulan ve ölçekle ölçülen hububat ve meyvelerde öşür vâcibdir. 6) Hububat ile sebzelerde ve meyvelerde öşür vâcibdir. İmâm A'zam'in üstadı Hammâd'in kavli budur. 7) Mezrûâtdan yalnız buğday, arpa ile meyvelerden kuru hurma ve üzüm kurusunda öşür vâcibdir. Bunlardan maada hiç bir şeyde öşür yoktur. Bu kavil Sevrî ile İbn Ebi Leylâ ve Evzâi'den naklolunmuştur. Yalnız Evzâi'ye göre zeytinde de öşür vardır. 8) İkiyüz dirhem kıymetindeki sebzede öşür vardır. Hasan-ı Basri ile Zühri'nin mezhepleri budur. 9) Vesk'le ölçülen şeylerin beş vesk miktarında öşür vardır. Vesk le ölçülmiyenlerin ise azına çoğuna öşür vermek îcâb eder. Zahirilerin mezhebi de budur. |