31- Kabrin Yerle Bir Yapılmasını Emir Bâbı 2286- Bana Ebû't - Tâhir Ahmed b. Amr rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İbn Vehb rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Amru'bnü Haris haber verdi. H. Bana Hârûn b. Saîd el-Leylî dahi rivâyet etti. (Ded ki): Bize İbn Vehb rivâyet etti. (Dedi ki) Bana Amrü'bnü Haris rivâyet etti. —Ebû't-Tâhîr rivâyetinde (ona da Ebû Alîyy-i Hemdânî (47), Hârûn rivâyetinde ise: Sümâmetü'bnü Süfeyy rivâyet etmiş) denilmektedir. Dedi ki: Fadâletü'bnü Ubeyd (48) ile Rum diyarında, Rodos'ta bulunuyorduk. Derken bir arkadaşımız vefat etti. Bunun üzerine Fadâletü'bnü Ubeyd emir vererek kabrini düz yaptırdı. Sonra şunu söyledi: «Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i kabirlerin yerle bir yapılmasını emir buyururken işittim.» Ebû Aliy El-Hemdânî ile Sümâmetü'b-nü Süfeyy ayni zâttır. İmâm Müslim her iki râvîden hadîsi hangi lâfızlarla işittiyse, öylece rivâyet etmiştir. Ebû Aliy, Sümâme'nin künyesidir. Kâdi İyâz diyor ki: « Müslim (rahimehüllah), Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kefenlenmesini ve defnini anlattı. Fakat yıkandığını ve namazının kılındığını söylemedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yıkandığında hilaf yoktur. Fakat namazının kılınıp kılınmadığı ihtilaflıdır. Bazıları: Onun cenaze namazını kimse kılmamıştır. Halk yanına girip duâ ediyor ve dönüp gidiyorlardı; demişlerdir. Bunlar namazın niçin kılınmadığında ihtilâf etmişlerdir. Bir takımları faziletinden dolayı kılınmadığını söylemiş: O, kendisine cenaze namazı Kılınmaktan müstağnidir, demiş; diğerleri: Hayır, namazının kılınmaması, bu sebepten dolayı değil; İmâm bulunmadığı içindir, demişlerdir. Bu kavil yalnıştır. Çünkü farz namazlar için İmâmlık muattal ve münhal kalmamıştır. Bir de Hazret-i Ebû Bekirle Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in defninden Önce bey'at edilmiştir. Bu hususta sahih olan kavil cumhûrun sözüdür. Onlara göre halk Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in cenaze namazını teker teker kılmışlardır. Evvelâ bir gurup onun yanına girer ve herkes yalnız başına cenaze namazını kıldıktan sonra çıkarlar: yerlerine başka gurup girerdi. Böylece erkekler kıldıktan sonra kadınlar ve onlardan sonra çocuklar girerek cenaze namazını kılmışlardır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Pazartesi günü vefat ettiği hâlde Çarşamba gecesine yânı Salı gününün akşamına kadar- defnedilmemesi, Müslümanların bey'at mes'eleleri ile meşgul oldukları içindir.» Şayet (Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in teçhiz ve defni hususunda ihtilâfa düşerlerse müracaat edecekleri bir İmâmları bulunsun, niza' ve ihtilâfa meydan verümiyerek herkes onun emrine itaat etsin, diye evvelâ İmâm seçimine ehemmiyet vermişlerdir. Filvaki en mühim iş de o idi. 2287- Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ve Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. Yahya (Bize haber verdi.) tâbirini kullandı. Ötekiler: (Bize Vekî’ Süfyân'dan, o da Habîb b. Ebî Sâbit'den, o da Ebû Vâil'den, o da Ebû'l - Heyyâc-ı Esedî'den naklen rivâyet etti.) dediler. Ebû Heyyâc Şöyle dedi: «Bana Alîyyü'bnü Ebî Tâlib, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beni gönderdiği bir işe ben de seni göndereyim mi?, Tarumar etmediğin hiç bir heykel ve düzeltmediğin hiç bir yüksek kabir bırakmayasın? dedi.» 2288- Bana, bu hadîsi Ebû Bekir b. Hallâd-ı Bâhili de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Yahya yani Kattan rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Süfyân rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Habîb bu isnâdla rivâyette bulundu. Ve: «Tarumar etmediğin hiç bir suret bırakmayasın.» dedi. Kabri düzeltmekten murâd: Pek fazla yükseltmeyip, bir karış kadar yerden kaldırmaktır. Hanefiîlere göre: Kabrin üzerini deve hörgücü gibi kamburlaştırmak müstehabdır. Zira Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kabri bu şekilde tesviye edilmiştir. Ekseri ulemânın ve İmâm Mâlik'in mezhepleri de budur. Şâfiilerle diğer bâzı ulemâya göre: Kabrin üzerini kambur değil, tavan şeklinde düz yapmak müsıehabdır. Bu hadisdeki timsâl ve suretlerden murâd: Canlıların heykel ve suretleridir. |