Geri

   

 

 

 

İleri

 

55- Akşam Namazından Önce İki Rek'at Nafile Kılmanın Müstehab Oluşu Bâbı

1975- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb hep birden İbn Fudayl'den rivâyet ettiler. Ebû Bekir dedi ki: Bize Muhammed b. Fudayl, Muhtar b. Fülfül'den rivâyet etti.

Dedi ki: Enes b. Mâlik'e ikindiden sonra nafile namaz kılmanın hükmünü sordum. Enes:

«Ömer İkindiden sonra namaz kılanların ellerine vururdu. Biz, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) devrinde güneş kavuştukdan sonra akşam namazından evvel iki rek'ât nafile kılardık.» cevâbını verdi. Kendisine

— Bu iki rek'âtı Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de kılarmiydı? diye sordum; Enes:

— Bizi kılarken görür fakat bunları bize emir veya nehiy etmezdi.. dedi.

1976- Bize Şeybân b. Ferrûh rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdülvâris, Abdülâzîz (yani İbn Suheyb)'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi:

«Medine'de bulunuyorduk. Müezzin akşam namazı için ezan okudunuz ashâb direklerin yanına koşar; (orada) ikişer rek'ât namaz kılardı. Hattâ (bazen) yabancı bir kimse mescide girer de -nafile kılanların çokluğundan- farz kılınmış zannederdi.»

Enes hadîsini Buhârî «Kitâbu’l-Ezân» ile «Kitâbü's-Salât» da; Ebû Dâvûd ve Nesâî dahi «Kitâbu's-Salât» da muhtelif râvî-lerden tahrîc etmişlerdir.

Hadîsin Buhârî'deki lâfzı şöyledir: Enes dedi ki:

— Müezzin ezanı okudumu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından bâzı kimseler mescidin direklerine koşarlar; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) namaza çıktığı vakit onları böyle akşam namazından önce iki rek'ât nafile kılarken bulurdu. Ezân'la ikaamet arasında bir şey yoktu.»

Nezâî'nin rivâyetinde, akşam namazından önce nafile kılmak için mescidin direklerine koşan zevatın ashabın büyükleri olduğu bildirilmektedir. Direklere koşmanın hikmeti: Namaz kılarken önlerinden kimse geçmesin diye onları kendilerine siper edinmek içindir.

Bâbımız hadîslerinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) devrinde ashâb-ı kirâm’ın güneş kavuştukdan sonra akşam namazının farzından önce mutlaka ikişer rek'ât nafile kılardıkları bildiriliyor. Buhârî'nin rivâyetinde buna, ezanla ikaamet arasında onları biribirinden ayıracak hiç bir şey yapılmazdığı ilâve ediliyor. Hâlbuki bundan sonra göreceğimiz hadîsde her iki ezan arasında bir namaz olduğu bildiriliyor.

Hadîsler zahiren biribirine muarız göründükleri için rivâyetlerin arası cem' edilmiş; bu husûsda Bazıları: «Mutlak sûretde ezanla ikaamet arasında namaz veya benzeri bir fiil yapılmadığını bildiren rivâyet mecazen mubâlegaya hamledilir. Namaz kılındığını bildiren rivâyet hakikate yorulur.» demişlerdir.

Kirmânî'ye göre rivâyetlerin arası şöyle cem' edilir: Nafile namaz kılındığını bildiren rivâyet, akşam namazına mahsûsdur. Öteki rivâyetler ise âmm'dir. Âmm ile hâss tearuz ederlerse Şâfiîler'e göre Hâss, âmm'ı tahsis eder.

Bu rivâyetler, güneş kavuştukdan sonra akşam namazından Önce iki rek'ât nafile namaz kılmanın müstehab olduğuna delildir.

Nevevî diyor ki: «Bu mes'elede ulemâmızın iki kavli vardır. Meşhur olan kavle göre güneş kavuştuktan sonra nafile kılmak müstehab değildir. Muhakkak ulemâ tarafından esah görülen kavle göre ise müstehabdır. Delilleri Bâbımızın hadîsleridir. Bu mes'elede selef iki mezhebe ayrılmışlardır. Sahabe ve Tabiîn'den bir cemâat ile İmâm Ahmed ve İshâk bu namazı müstehab addetmiş; ashâb-ı kirâm'dan Ebû Bekir, Ömer, Osman, Alî (radıyallahü anhûm) ile diğer bâzı zevat, İmâm Mâlik ve ekseri fukahâ müstehab olmadığını söylemişlerdir. Hattâ İbrahim Nehaî'ye göre: bu namaz bid'atdır.

Mezkûr zevatın delilleri: Akşam namazının farzından önce kılınacak iki rek'ât nafilenin akşam namazın ıbiraz geciktirmesidir...»

Mâlikîler'den Bazıları islâmiyetin ilk zamanlarında akşam namazından önce iki rek'ât nafile kılınırdığını, sonradan bunun neshedildi-ğini söylemişlerdir.

Nevevî (631-676) nesh dâvasını kabul etmemiş: «Muhtar olan kavle göre mezkûr iki rek'ât namaz müstehabdır. Buradaki sahîh ve sarih hadîsler buna delâlet etmektedir.» demişdir.

Ancak Ebû Dâvûd'un, Tâvûs'dan naklettiği rivâyet nesh iddia edenlerin kavlini te'yîd eder. Çünkü bu rivâyetde Tâvûs: « İbn Omer'e akşam namazından önce kılman iki rek'âtjıâfile soruldu da, o: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) devrinde ben bn namazı kılan hiç bir kimse görmedim., cevâbını verdi.» demektedir.

Ebû Bekir İbn'l- Arabî (468-543) dahi: «Bu mes'elede ashâb ihtilâf etmiş, onlardan sonra bu işi kimse yapmamışdır.» demişdir.