Geri

   

 

 

 

İleri

 

39- Okuyan, Dinleyenden Efdal Bile Olsa Fazilet ve Maharet Sahiplerinden Kur'ân Okumanın Müstehab Oluşu Bâbı

1900- Bize Heddâb b. Hâlid rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hemmâm rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Katâde, Enes b. Mâlik'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Übeyy b. Kâ'b'a:

«Gerçekden bana Allah sana Kur'ân okumamı emretti.» demiş. Übeyy:

— Benim adımı sana Allah mı andı? diye sormuş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Evet! Senin ismini bana Allah andı.» buyurmuş. Kâvî

Dedi ki:

«Bunun üzerine Übeyy ağlamaya başladı.»

1901- Bize Muhammedü'bnii’l-Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be rivâyet etti.

Dedi ki: Katâde'yi, Enes'den naklen rivâyet ederkeı dinledim. Enes şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Übey yu'bnü Kâ'b'a:

«Gerçekden bana Allah, sana (Lem yekûn) sûresini okumamı emi buyurdu.» dedi. Übeyy:

— Benim ismimi sana andı mı? diye sordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Evet!» cevâbını verince Übeyy ağladı.

1902- Bize Yahya b. Habîb El-Hârisî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hâlid (yânî İbn’l-Hâris) rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Şu'be, Katade'den rivâyet etti.

Dedi ki: Ben, Enes'i şöyle derken işittim: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Übeyy'e buyurdular ki...» (diye başlayarak) yu-karki hadîsin mislini rivâyet etti.

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbü Menâkıbi'l-Ensâr» ile «Kîtâbü't-Tefsîr»de: Nesâî dahi «Fedâilü'l-Kur'ân» ile «Kitâbü't-Tefsîr» de muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.

İmâm Ahmed b. Hanbel'in rivâyetinde: «Lem yekûn sûresi nâzil olunca Cebrail (Aleyhisselâmj Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e: Rabbin bu sûreyi Übeyy'e okumanı emretti: demiş. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Übeyy'e: Gerçekden Allah bu sûreyi sana okumamı emir buyurdu: demiş: Übeyy de ağlamışdır.» denilmektedir.

Mezkûr sûrenin Hazret-i Übeyy'e okunmasındaki hikmet ondan bir şey öğrenmek için değil, bu sûreyi ona da Öğretmek ve kendilerini sırf Kur'ân-ı Kerîm okumaya tahsis eden hafızlara Kur'ân-ı Kerîmi arzetmenin sünnet olduğunu bildirmek içindir. Bununla Hazret-i Übeyy'in faziletine tenbîh ve müslümanları ondan Kur'ân öğrenmeye teşvik murâd edilmiş olmak da caizdir. Netekim öyle de olmuş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vefatından sonra Hazret-i Übeyy Kur'ân-ı Kerîm'de meşhur bir İmâm olmuşdur.

Hazret-i Übeyy'e okunmak için (Lem yekûn) sûresinin tahsîs buyurulması: Bu sûrenin kısa olmasına rağmen pek büyük usûl ve kavâidi, umuru cem ettiği içindir.

Kurtubî diyor ki: «Bu sûrenin hassaten zikredilmesi kısa olmakla beraber: ihtiva ettiği tevhîd, risâlet, ihlâs, suhuf, Peygamberlere indirilen kitaplar, namaz, zekât, kıyâmet, ehl-i cennet ve ehl-i cehennemden dolayıdır.»

Hazret-i Übeyy (radıyallahü anh) isminin Allahü teâlâ hazretleri tarafından anılmasına pek ziyâde şaşarak bu husûsda Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizden îzâhât istemiş: ismini hakîkaten andığını işidince sevincinden kendini tutamayarak ağlamıştır. Zîra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in okuduğunu dinlemek için Allahü teâlâ tarafından Hazret-i Übeyy'in adı ile şanı ile tâyin buyurulması onun için pek büyük bir şerefdir. Hazret-i Übeyy evvel emirde kendisinin bu şerefe lâyık olmadığını zannettiği için: «İsmimi hakîkaten Allahü teâlâ andı mı?» diye sormuşdur.

Bazıları Hazret-i Übeyy'in ağlamasını, bu büyük nimete karşı şükürde kusur edeceğinden korktuğuna hamletmişlerdir.