Geri

   

 

 

 

İleri

 

11- İki Rekaat TahiyyetülL-Mescid Namazının Müstehab, Onları Kılmadan Oturmanın Mekruh, ve TahiyyetülL- Mescid'in Her Zaman İçin Meşru' Oluşu Bâbı

1687- Bize Abdullah b. Meslemete'bni Ka'neb ile Kuteybetü'bnü Saîd rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize, Mâlik rivâyet etti. H.

Bize, Yahya b. Yahya da rivâyet etti.

Dedi ki: Mâlik'e, Âmir b. Abdillâh b. Zübeyr'den dinlediğim, onun da Amr b. Süleym Ez-Zürakî'den, onun da Ebû Katâde'den naklen rivâyet ettiği, şu hadîsi okudum: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Biriniz, mescide girdiği vakit, oturmadan önce iki rek'ât namaz kılıversin!» buyurmuşlar.

1688- Bize, Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hüseyin b. Alîy, Zâide'den rivâyet etti.

Dedi ki: Bana, Amr b. Yahye'l -Ensârî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Muhammed b. Yahya b. Habbân, Amr b. Süleym b. Haldete'l-Ensârî'den, o da Resûlülalı (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sahâbîsi Ebû Katâde'den naklen rivâyet etti. Ebû Katâde, Şöyle dedi: Mescide girdim, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cemâatin arasında oturuyordu. Ben de oturdum. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Oturmazdan Önce iki rek'ât namaz kılmakdan sen'i ne men etti?» buyurdular. Ben:

— Ya Resûlallah ! Seni otururken gördüm. Cemâat da oturuyorlar da (onun için kılmadım.) » dedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Öyle ise biriniz, mescide girdiği vakit iki rek'âf namaz kılmadan oturmasın!» buyurdular.

1689- Bize Ahmed b. Cevvâs El-Hanefî Ebû Âsim rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ubeydullah El-Eşcaî, Süfyân'dan, o da Muhârib b. Disâr'dan, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Benim, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'de alacağım vardı. O, bunu bana, fazlasıyla ödedi. Mescide onun yanına girdim de bana:

«İki rek'âf namaz kıl!» buyurdular.

Ebû Katâde hadîsini Buhârî (194-256); Ebû Dâvûd (202-275); Tirmizî (209-279); Nesâî (215-303) ve İbn Mâce (209-273) «Namaz» bahsinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir. Tirmizî onun hakkında: «Hasen sahihtir.» denıişdir.

Bu hadîsler, «Tahiyye-i Mescid» denilen iki rek'ât nafile namazın meşru' olduğuna delildirler.

Tahiyye: Selâm vermek demektir. Kur'ân-ı Kerim'de mescidlere Allah'ın evleri denilmiştir. Bir eve giren kimsenin ev sahibine selâm vermesi meşru' olmuştur. O halde Allah'ın evine girenin de Onu selâmlaması gerekir. Selâmlamanın en mükemmel ve en güzel şekli namazla olur. Hulâsa tahiyye-i mescid ev sahibini selâmlamak kabîlindendir.