18- Tenhada Çıplak Yıkanmanın Cevazı Bâbı 796 - Bize Muhammed b. Rafi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdürrezzak rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ma'mer, Hammâm b. Münebbih'den rivâyet etti. Hemmâm bize Ebû Hüreyre'nin Resûlüllah Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivâyeti şudur, diyerek bir takım hadisler söylemiş ez-cümle: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Benî İsrail çıplak olarak yıkanırlar; birbirlerinin avretlerine bakarlardı. Mûsa (aleyhisselâm) ise yalnız başına yıkanırdı. Benî İsrail: — Vallahi Mûsa'yı bizimle beraber yıkanmaktan olsa olsa fıtıklılığı men ediyor, dediler. Bir defa Mûsa (aleyhisselâm) yıkanmaya gitti ve elbisesini bir taşın üzerine koydu, derken tas elbisesini kaçırdı. Mûsa: — Aman taş elbisemi, aman taş elbisemi bırak, diyerek arkasından alabildiğine koştu. Böylelikle Benî İsrail, Mûsa'nın avret yerini gördüler de: — Vallahi Mûsa'da hiç bir kusur yokmuş, dediler. Müteakiben taş durdu ve Mûsa iyice görüldü; sonra elbisesini alarak taşı dövmeye başladı.», buyurdular demiş. Ebû Hüreyre: «Vallahi Mûsa'nın taşa vurmasından taşta altı veya yedi tane bere izi kalmıştır» demiş. Bu hadis-i Müslim «Ehadisü'l - Enbiyâ» bahsinde tahric etmiştir. Buhari'de ise «Kitabu’l Gusl» dedir. Kâdi İyaz'ın beyanına göre Beni İsrail'in çıplak yıkanarak birbirlerinin avret yerlerine bakmaları Hazret-i Mûsâ'ya ve onun şer'iatına muhalefet içindir. Bu hadisin bizim için delil teşkil etmesi şer'atımızdan önce geçen seri'atların bizim içinde şeri'at olması esasına istinad eder. Mesele ihtilaflıdır. Esah olan kavle göre bizden önce geçen şeriatlar Allah veya Resûlü tarafından red ve inkâr edilmemek şaratıyla bize hikâye edilirse bizim için de seri'attırlar. Beni İsrail: İsrail oğulları demektir. İsrail, Yakup (aleyhisselâm)’ın ismidir. Yakup (aleyhisselâm) İshak'in, İshak'da Halilullah ibrahim (Aleyhimesselâm)'ın oğludur. Beni İsrail Yakup (aleyhisselâm)’ın oniki oğlundan türemiş ve üremişlerdir. A' der: Fıtıklı ve poluç demektir. Mûsa (aleyhisselâm)’ın taşa hitab ederek, (Elbisemi ver ey taş) demesi taş elbisesini kaçırdığı için ona akıllılar muamelesi yaptığındandır. Taş elbisesini vermeyince onu dövmesi de bundandır. Ulemadan bazıları «Hazret-i Mûsa'nın taşı dövmesi, onda iz bırakarak mucize göstermek içindir. Bunun vahiy suretiyle yapılmış olması da muhtemeldir. Taşın beni İsrail'e doğru yuvarlanarak elbiseyi götürmesi Mûsa (aleyhisselâm)’ın ikinci bir mucizesidir.» diyorlar. Hazret-i Ebû Hüreyre'nin taşta altı veya yedi darbe izi bulunduğunu yeminle ifade ettiğini söyleyen zât bazılarına göre Ravi Hemmâm'dır. Fakat Kirmânî bu söz doğrudan doğruya Ebû Hüreyre'nin olduğuna kaildir Hemmâm'ın sözü olarak kabul edildiğine göre bu söz müsneddir. Ebû Hüreyre'nin sözü olduğuna göre ise mürseldir. Fakat her iki takdire göre de Hadis Merfu hükmündedir. Çünkü Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) Hazretlerinin böyle bir sözü kendiliğinden söylemesine imkân yoktur. Onu mutlaka Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den duymuştur. |