98- Allah (Celle Celalühü) Âdem'e: «Cehenneme Gönderilenlerin Her Bin Tanesinden Dokuz Yüz Doksan Dokuzunu Çıkar Buyuracak» Hadis-i Bâbı 554- Bize Osman b. Ebi Şeybe El-Absi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Cerir, A'meş'ten, o da Ebû Salih' ten, o da Ebû Sa'id'den naklen rivâyet etti. Ebû Sa'id Şöyle dedi: Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: «Allah (azze ve celle): Ya Âdem!» diyecek. O da: «Lebbeyk ve Sa'deyk. Bütün hayır senin yed-i kudretin dedir.» diye cevap verecek. Teâlâ hazretleri: "Cehennem hey'etini çıkar." buyuracak Âdem Aleyhisselâm: «Cehennem hey'eti ne kadardır?» diye soracak Allahü Zülcelâl: "Her bin kişinin dokuzyüz doksan dokuzudur." buyuracak, işte küçüğün ihtiyarladığı, her hamilenin çocuğunu düşürdüğü zaman o zamandır. İnsanları sarhoş göreceksin, halbuki sarhoş değildirler. Amma Allah'ın azabı şiddetlidir Sûre-i Hac, âyet: 2.. Bu (beyanat) ashaba pek şiddetli geldi. Ya Resulâllâh! Acaba bu (binde bir zat) hangimiz olacak?» dediler. Bunun üzerine Resulâllâh (sallallahü aleyhi ve sellem): «Müjde size! Ye'cüc ile Me'cüc'den bin, sizden bir kişi.» buyurdu. Sonra sözüne devamla: «Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki; ben cennetliklerin dörtte biri siz olmanızı pek arzu ederim.» buyurdu. Biz de Allah'a hamdettik; Tekbir aldık. Sonra şöyle buyurdular: «Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki; ben cennetliklerin üçte biri siz olmanızı pek arzu ederim.» Biz (tekrar) Allah'a hamd ettik ve tekbir aldık. Sonra (yine): «Nefsim yed-î kudretinde olan Allah'a yemin ederim; ki ben cennetliklerin şatrı siz olmanızı pek arzu ederim. Çünkü ümmetler içinde sizin misaliniz kara öküzün cildindeki beyaz kıl gibidir. Yahut merkebin ön ayağındaki bere gibidir.» buyurdular. 555- Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Vekî rivâyet etti. H. Bize Ebû Küreyb'de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ebû Muâviye rivâyet etti. Vekî' ile Ebû Muâviye'nin ikisi de A'meş'ten bu isnadla rivâyet etmişler. Şu kadar var ki; onlar: «O gün insanlar arasında siz ancak kara öküzün cildindeki beyaz kıl yahut beyaz öküzün cildindeki kara kıl gibi olacaksınız.» demişler: «Merkebin ön ayağındaki bere gibi...» cümlesini zikretmemişlerdir. |