33 - Kaçak Köleye Kafir Denilmesi Bâbı 237- Bize AK b. Hucr es-Sa'dî rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İsmail (yâ'ni İbn Uleyye), Mansûr b. Abdirrahman dan, o da Şa'bîden, o da Cerir' den naklen rivâyet etti. Şa'bî Cerirî: «Her hangi bir köle sahiplerinden kaçarsa, onlara donünceye kadar küfretmiştir.» derken işitmiş. Mansur: «Vallahi bu hadis gerçekten Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den de rivâyet olundu. Lâkin ben onun burada Basra'da benden rivâyet edilmesini istemiyorum» demiş. Hadisin diğer bir rivâyetinde «Küfretmiştir» yerine: «Zimmet» ondan beri olmuştur» denilmiştir. Bunun ma'nası: o kölenin zimmeti yoktur, demektir. Zimmet: lügatte söz vermektir; zemmden alınmıştır. Sözünden dönen kimse zemmi hak ettiği için söz vermeye zimmet denilmiştir. Emân ve garanti ma'nalanna da gelir. İstılahda ise; bâzı ulemaya göre: bir vasıf olup insan onunla lehine ve aleyhine bir şey lâzım gelmesine ehil olur. Bir takımları onu vasıf değil zât olarak kabul etmiş ve: «Zimmet, ahd-u peymanı olan bir nefistir.» diye ta'rifde bulunmuşlardır. Çünkü insan bü-jtün fukahâya göre lehine ve aleyhine bir şey vâcib olmaya elverişli bir zimmete sahip olarak dünyaya gelir. Sair hayvanlar böyle değildir. İbn Salâh: «Burada zimmet zimâm yani hürmet diye tefsir edilen zimmet de olabilir; Allahm zimmeti, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in zimmeti yânı tekeffülü, emanet ve riâyeti kabilinden de olabilir. Bundan dolayıdır ki bir kaçak köle, sahibinin kendisini cezalandırmasından masundur. Zira kölenin kaçmasile zimmet (masuniyet) ortadan kalkmıştır.» diyor". Bittabi zimmeti kalmayınca harbî hükmüne girer ve kanı heder olur. Hadîsin başka bir rivâyetinde: «Köle kaçtığı zaman sahiplerinin yanına dönünceye kadar hiç bir namazı kabul olunmaz.» buyurulmuştur. Bu hadisi İmâm Mâziri ve ona tebean Kâdî Iyaz tevil etmişlerdir. Onlara göre namazın kabul edilmemesi, kaçmayı helâl i'ti-kad eden köleye mahsustur. Bu köle kâfirdir. Onun hiç bir namazı ve başka ibâdeti kabul edilmez; zâten namazı zikretmekle sair ibâdetlere tenbih olunmuştur. Fakat Ebû Amr İbn Salâh buna i'tiraz etmiş ve: «Bilâkis bu hüküm helâl i'tikad etmeyende de câridir. Hem namazın kabul edilmemesinden onun sahih olması da lâzım gelmez; kaçak kölenin namazı sahih lâkin makbul değildir. Kabul edilmediğini bu ha-disden anlıyoruz. Çünkü ma'sıyetle birlikte kılınmıştır. Namazın sahih olması ise sıhhatim istilzam eden şartları ve erkânı bulunduğundandır. Burada hiç bir tenakuz da yoktur. Namazın kabul edilmemesinin eseri sevabsız kalmasında, sahih oluşunun eseri ise; kaza lâzım gelmemesinde ve bir de namazı terk edenler gibi cezalandırılmamasında kendini gösterir» demiştir. Ona göre te'vile hacet yoktur. Hadisde kaçak köle hakkında «küfretmişîir.» denilmesi biraz yukarıda gördüğümüz sekiz şekilde te'vil edilir. Mansur'unbu hadisi Şa'bî tarikile Cerir'e mevkuf olarak rivâyet etmesi, sonra onun Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e merfu' olduğunu yeminle bildirerek: «lâkin ben onun burada Basra'da benden rivâyet edilmesini istemiyorum.» demesi o zaman Basra, hâriciler ve mu'tezile taifeleriyle dolu olduğu içindir. Mezkûr taifeler günah işleyenlerin ebediyyen cehennemde kalacaklarına kail hattâ Hâriciler küfrüne hükmettikleri cihetle Mansur kaçak kölenin de küfrüne hükmedeceklerinden korkmuştur. Bu bid'at taifelerinin bâtıl mezheplerine sırası geldikçe kitabımızın bir çok yerlerinde lâzım gelen cevaplar verilecektir. 238- Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hafe b. Gıyâs, Dâvûd'dan, o da Şa'bi'den, o da Cerir'den naklen rivâyet eyledi. Cerir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Her hangi bir köle kaçarsa zimmet ondan berî olmuştur.» buyurdular. Zimmetin beri olmasının ma'nası o kimsenin emniyeti Bâbında îs-lâmiyetçe verilen ahd-u peyman kalkmıştır. Artık, o şahıs bir harbîden farksızdır; mâsun değildir demek olduğu yukariki hadisin şerhinde görüldü. 239- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Cerir, Muğira' dan, o da şabi'den naklen haberverdi. Dedi ki: Cerir b. Abdillâh Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen onun: «Bir köle kaçtımı onun hiç bir namazı kabul edilmez.» buyurduğunu rivâyet ederdi. Bundan muradın ne olduğu yukariki rivâyette görüldü. Şunu da ilâve edelim ki; ekseri Şafiî âlimlerine göre; gasbedilen bir yerde kılman namaz sahihtir; yalnız sevabı yoktur. Bazıları, bu namaz sahih değildir demişlerdir. Hanefi âlimlere göre gasbedilen yerde namaz kılmak mekruhtur. |