Geri

   

 

 

 

İleri

 

5- İsnadın Dinden Olduğunu Beyan Bâbı

26- Bize Hasen b. Rabî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hammâd b. Zeyd, Eyyûb'la Hişâm'den, onlar da Muhammed'din naklen rivâyet ettiler.

Yine bize; Fudayl, Hişâm'dan naklen rivâyet etti.

Dedi ki: Bize de Mahled b. Hüseyin, Hişâm'dan, o da Muhammed b. Sîrîn'den naklen rivâyet etti. Muhammed Şöyle dedi:

«Şüphesiz ki bu ilim dindir. Öyle ise dinînizi kimlerden aldığınıza dikkat edin!...»

27- Bize Ebû Ca'fer Muhammed b. es-Sabbah rivâyet etti.

Dedi ki: Bize îsmâîl b. Zekeriyya, Âsım el-Ahvel'den o da İbn Sîrin'den naklen rivâyet etti. İbn Şîrîn Şöyle dedi:

«Eskiden isnadı sormazlardı . Fitne ortaya çıkınca:

— Bize râvilerinizin adlarını söyleyin, demeye başladılar. Şimdi ehl-i sünnete dikkat ediliyor ve onların hadîsleri kabul ediliyor; ehl-i bid'ata bakılıyor; onların hadîsleri kabul edilmiyor:

28- Bize İsbak b. İbrahim el-Hanzalî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Îsâ —ki İbn Yünus'tur— haber verdi.

(Dedi ki): Bize Evzâî , Süleyman b. Mûsa'dan naklen rivâyet etti. Süleyman Şöyle dedi:

— Tâvus'a tesadüf ettim; ve: filân bana şöyle şöyle hadîs rivâyet etti; dedim. Tavus:

«Eğer o arkadaşın mu'temed ise ondan hadîs al» dedi.

29- Bize Abdullah b. Abdirrahman ed-Dârîmî rivâyet etti.

(Dedi ki):

Bize Mervân yânî ibn-i Muhammed ed-Dımeşkî haber verdi.

(Dedi ki): Bize Saîd b. Abdilâzîz , Süleyman b. Mûsa'dan naklen rivâyet eyledi. Süleyman Şöyle dedi:

— Tâvus'a dedim ki; Gerçekten filân bana şöyle şöyle hadîs rivâyet etti. Tâvûs:

«— Eğer arkadaşın mu'temed ise ondan hadis al!» dedi,

30- Bize Nasr b. Alî el-Cehdamî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Esmai, İbn Ebi'b-Zinâd'dan , o da babasından naklen rivâyet etti. Babası Şöyle dedi:

— Medine'de hepsi güvenilir yüz kişiye yetiştim ki, onlardan hadîs kabul edilmez; haklarında: «Hadîs ehli değildir.» denilirdi.

31- Bize Muhammed b. Ebî Ömer el-Mekkî rivâyet etti.

(Dediki): Bize Süfyân rivâyet etti. H.

Bana Ebû Bekr b. Hallâd el-Bâhilî dahi rivâyet etti; bu lâfız onundur.

Dedi ki: Süfyân b. Uyeyne'den dinledim; o da Mis'ar'dan işitmiş. Mis'ar Şöyle dedi:

Sa'd b. İbrâhîmi:

«Mevsuk râvîlerden başka hiç bir kimse Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den hadîs rivâyet edemez.» derken işittim.

32- Bana Mervli Muhammed b. Abdillah b. Kuhzaz da rivâyet etti.

Dedi ki:

— Abdan b. Osman'ı şunu söylerken işittim. «Abdullah b. el-Mübarek'i

— İsnâd dîndendir. Eğer isnâd olmasa idi muhakkak her isteyen istediğini söylerdi; derken işittim,»

33- Muhammed b. Abdillâh dedi ki: Bana el-Abbâs b. Ebî Rizme anlattı.

Dedi ki:

Abdullah'ı: Bizimle (hadîs nakleden) şu kavım arasında ayaklar yani isnâd vardır , derken işittim.»

34- Muhammed şunu da söyledi:

«Ebû İshak İbrahim b. Îsâ et-Tâlekanî'yi dinledim. Şöyle dedi:

— Abdullah b. el-Mübarek'e dedim ki:

— Ya Ebâ Abdirrahman! Kulağımıza gelen şöyle bir hadîs var:

— «Hiç şüphe yok ki kendi namazınla beraber anne ve babana da namaz kılman, orucunla beraber onlara da oruç tutman iyilik üstüne iyilik kabîlindendir.»

Bunun üzerine Abdullah:

— Ya Ebâ İshak, bu hadîs kimdendir? dedi.

— Bu hadîs Şihâb b. Hirâş'dandır; dedim.

— O mevsuktur. Ya o kimden almış? dedi.

— Haccâc b. Dinar'dan; dedim.

— O da mevsuktur. O kimden almış?

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurmuş; dedim,

— Yâ Ebâ İshâk, şüphesiz ki, Haccâc b. Dinar'la Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) arasında öyle (aşılmaz) çöller var ki, o çöllerde binek hayvanlarının boyunları kopar. Ama sadaka hususunda ihtilâf yoktur; dedi.