Geri

   

 

 

 

İleri

 

51- Tevrat'ın ve Diğer Allah Kitâblarının Arapça'ya ve diğer Dillere Tefsir Edilmesinin Caiz Olması Bâbı

Çünkü Yüce Allah'ın:

"De ki: Eğer doğru söyleyiciler iseniz, Tevrat'ı getirin de onu okuyun " (Alu İmrân: 93) kavli vardır.

7636- İbn Abbâs da şöyle dedi: Bana Ebû Sufyân İbnu Harb haber verdi ki, Bizans Kayseri Hırakliyus kendi tercümanını çağırmış, sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in mektubunu istemiş ve onu okutmuştur. İçinde şu varmış: “Bismillâhi 'r-rahmâni’r-rahîm.

Allah'ın Kulu ve Rasûlü Muhammed'den Hırakliyus'a: Ey kitâb ehli hepiniz bizimle sizin aranızda müsavi (ve âdil) bir kelimeye gelin: Allah'tan başkasına tapmayalım. O'na hiçbirşeyi eş tutmayalım. Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi Rabb’ler tanımayalım. Eğer yüz çevirirlerse: Şâhid olun, biz muhakkak müslümânlarız! deyin" (Âlu İmrân: 64).

7637 Bize Alî ibnu’l-Mubârek, Yahya ibn Kesîr'den; o da Ebû Seleme’den haber verdi ki, Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir; Ehli Kitâb (olan Yahudiler) Tevrat'ı İbrânîce (metni) ile okurlar ve onu müslümânlara Arab Dili'yle tefsîr ederlerdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hususta müslümânlara:

— "Sizler kitâb ehlini tasdik de etmeyin, tekzîb de etmeyin. Ancak şunu söyleyin: ‘Deyin ki: Biz Allah’a, bize indirilene, İbrahim'e, İstmaîl’e, İshâk’a, Ya'kûb 'a ve torunlarına indirilenlere; Mûsâ'ya, İsâ'ya verilenlere ve bütün peygamberlere Rabb’leri katından verilenlere îmân ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırdetmeyiz. Biz Allah'a teslim olmuş müslümânlarız’” (el-Bakara: 136).

7638 Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygambere Yahûdîler'den birbiriyle zina etmiş bir erkekle bir kadın getirildi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Yahûdîler'e:

— "Sizler zina edenlere ne yapıyorsunuz?" diye sordu. Onlar:

— Bizler onların yüzlerini kömür sürüp karartıyor ve onları (bir merkeb üzerine ters olarak bindirip sokaklarda dolaştırmak suretiyle) hakaaret ediyoruz, dediler.

Peygamber:

— "Eğer doğru söyleyiciler iseniz, Tevrat'ı getirin de onu okuyun" (Âlu İmrân: 93) kavlini söyledi.

Yahudiler Tevrat'ı getirdiler ve kendisinden râzı bulunduktan bir adama (ki o, Abdullah ibn Sûriyâ el-A'ver el-Yahûdî'dir):

— Yâ A'ver, oku! dediler.

O da Tevrat'tan recm âyetine kadar okudu da oranın üstüne elini koydu.

 (Abdullah ibn Selâm ona:)

— Elini onun üstünden kaldır! dedi.

O da elini kaldırdı. Bir de baktık ki, orada recm âyeti parlayıp durmaktadır. Bunun üzerine Abdullah ibn Selâm:

— Yâ Muhammed, şübhesiz bunlar üzerine taşlamak cezası vardır. Lâkin bizler recm âyetini aramızda gizliyorduk, dedi.

Akabinde Peygamber zina edenlerin taşlanmalarını emretti. İbn Omer: Ben onların taşlanmalarını gördüm, erkek, kadını taşlardan korumak için üzerine meylediyordu, demiştir.