39- Yüce Allah'ın Kullarını Zikri Emir İle Olur. Kulların Allah'ı Zikirleri İse Duâ, Tadarru', Risâlet ve Tebliğ İle Olur BâbıÇünkü Yüce Allah'ın şu kavli vardır: "Öyle ise siz beni anın, ben de sizi anayım. Bir de bana şükredin, bana nankörlük etmeyin" (el-Bakara: 152); vc Yüce Allah'ın su kavli: "Onlara Nuh'un kıssasını oku. Hani o, kavmine: 'Ey kavmim! demişti; 'Eğer benim (aranızda) duruşum, Allah'ın âyetleriyle öğüt verişim size ağır geliyorsa (ne diyeyim). Ben ancak Allah’a dayanıp güvenmişimdir. Siz ve ortaklarınız da artık toplanıp ne yapacağınızı kararlaştırın. Bilâhare bu işiniz size hiçbir tasa olmasın. Sonra hükmünüzü bana icra edin. Eğer (benim öğütlerimden) yüz çeviriyorsanız, ben sizden (bu hususta zâten) hiçbir mükâfat istemedim. Benim mükâfatım Allah'tan başkasına âid değildir. Ben müslümânlardan olmamla emrolundum" (Yûnus: 71-72). "Ğumme", "Hemm ve darlık" demektir. Mucâhid: "Nefislerinizdekini bana hükmedip yerine getiriniz": "İstediğiniz işi bana hükmedin" demektir, dedi. Mucâhid'den başkaları tarafından: "Ufruk", "Akdı" ma'nâsınadır, deniliyor. Yine Mucâhid: "Eğer (kendilerine taarruz edilmesi emrolunan) müşriklerden biri sana emân dilerse, ona emân ver. Tâ ki Allah'ın Kelâmını dinlesin. Sonra onu emîn olduğu yere kadar (selâmetle) ulaştır. Çünkü onlar hakikati bilmeyen bir kavimdir” (et-Tevbe: 6) kavli hakkında şöyle tefsir etmiştir: İnsan, yani müşrik sana, senin söyleyeceğin şeyleri ve üzerine indirilen âyetleri dinlemek üzere gelirse o, gelip Allah'ın Kelâmını işitinceye ve işittikten sonra (kabul etmese de) geldiği yere, emîn olduğu yurduna ulaşıncaya kadar emindir (her türlü saldırıdan korunacaktır). Yine Mucâhid şöyle dedi: "en-Nebe'u'l-Azîm" (en-Nebe; 1), "Kur'ân”dır. "O gün rûh ve melekler saff hâlinde ayakta duracaklar. Rahmân’ın kendilerine izin verdiğinden başkaları konuşamazlar. Onlar da doğruyu söylemişlerdir” (en-Nebe': 38): Yani, dünyâda hakk söylediği gibi âhirette de izin verilince doğruyu söyler ve onunla amel edilir. |