Geri

   

 

 

 

İleri

 

4- Bâb: Nikâhta Olan Hîle (yi Terketmek)

7046 Ubeydullah el-Umerî şöyle demiştir: Bana Nâfi', Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) 'den, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şiğâr (sûretiyle nikâh)dan nehyetti, diye tahdîs etti.

 (Ubeydullah dedi ki:) Ben Nâfi'e:

— Şiğâr nedir? diye sordum. O da:

— Bir adam diğer bir adamın kızını nikâh eder, diğeri de ona kendi kızını mehr olmaksızın nikâh eder; ve keza bir adamın kızkardeşini nikâhla alır ve kendi kızkardeşini de mehirsiz olarak o adama nikâh eder, dedi.

Ve insanların bâzısı: İnsan hîle yapar da nihayet şigâr üzerine evlenirse, bu akid caizdir ve şart bâtıldır, dedi.

Ve yine bu zât mut'a nikâhı hakkında: Nikâh fâsiddir, şart da bâtıldır, dedi.

Onların (yânı Hanefîler'in) bâzısı da: Mut'a da, şiğâr da caizdir, şart ise bâtıldır, dediler.

7047 Bize ez-Zuhrî, Muhammed ibn Alî'nin iki oğlu, el-Hasen ve Abdullah'tan; onlar da babalarından tahdîs etti ki, onun babası Alî ibn Ebî Tâlib (radıyallahü anh)'e:

— İbn Abbâs, kadınların mut'a nikâhı ile nikâh edilmesinde bir be's görmüyor! diye söylenmiş.

Bunun üzerine Alî (radıyallahü anh):

— Şübhesiz Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hayber günü mut'a suretiyle nikâh yapmaktan ve ehli eşek etlerinden nehyetti, demiştir.

Ve insanların bâzısı: Bir kimse hîle yapar da nihayet mut'a nikâhı akdi ile kadından faydalanırsa, bu nikâh fâsiddir, dedi.

Onların (yani Hanefîler'in) bâzısı da: Bu nikâh caizdir, fakat şart bâtıldır, demiştir.