Geri

   

 

 

 

İleri

 

4- Bâb: Şahıs, Yemîn Bozmaktan Meydana Gelmiş Keffârette (Kur'ân'daki Gibi) On Fakîre Verir. Bu Fakirlerin Kendisine Yakın Ve Uzak Olmaları Müsavidir

6796 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e bir adam geldi de:

— Helak oldum, dedi. Peygamber ona:

— "Senin hâlin nedir?" diye sordu.

O zât:

— Ramazânda oruçlu iken eşimle cinsî münâsebette bulundum,

dedi.

Peygamber:

— "Bir köle hürriyete kavuşturacak mal bulabilir misin?" buyurdu.

O zât:

— Hayır (bulamam), dedi. Peygamber:

— "İki ay arka arkaya zincirleme olarak oruç tutmaya gücün yeter mi?" buyurdu. O zât:

— Hayır (tutamam), dedi. Peygamber:

— "Altmış fakiri doyurmaya gücün yeter mi?" buyurdu.

O:

— Hayır, buna güç bulamam, dedi.

Bu sırada Peygamber'e içi hurma dolu bir arak getirildi. Bunun üzerine Peygamber:

— "Bunu al da sadaka yap!" buyurdu. O zât:

— Bizden daha fakîr olanlara mı? Medine'nin iki kara taşlığı arasında bizim ailemizden daha fakîr aile yoktur, dedi.

Bundan sonra Peygamber ona:

— "Bunu al da kendi aile halkına yedir!" buyurdu.