50- Bâb: ' (Ümmetimden) yetmiş bin cennete hesaba çekilmeden girecektir".6621 Husayn ibn Abdirrahmân şöyle dedi: Ben Saîd ibn Cubeyr'in yanında idim, şöyle dedi: Bana İbn Abbâs radıyallahü anhüma tahdîs edip şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Bütün ümmetler bana arz olunup gösterildi. Bir peygamber, yanına bir ümmet alıp geçiyordu. Bir peygamber, beraberinde bir toplulukla geçiyordu. Bir peygamber, beraberinde on kişiyle geçiyordu. Bir peygamber, beraberinde beş kişiyle geçiyordu. Bir peygamber de yalnız başına geçiyordu. Ben uzakta büyük bir karaltı gördüm de: — Yâ Cibril! Bunlar benim ümmetim mi? diye sordum. O: — Hayır değildir, lâkin şu ufka bak! dedi. Ben oraya bakınca çok büyük bir karaltı gördüm. Cibril: — İşte bunlar senin ümmetindir. Bunların yetmiş bin olan öncüleri, üzerlerinde hiçbir hesâb ve azâb yoktur, dedi. Ben: — Niçin bunlara hesâb ve azâb yoktur? dedim. Cibril: — Onlar ateşle dağlama tedavisi yapmazlar, rukye yapmazlar, eşya ve kuşlarla uğursuzluk inancına gitmezler, onlar ancak Rabb'lerine dayanıp güvenirlerdi, dedi". Peygamber bunu söyleyince Ukkâşe ibn Mıhsan kendisine doğru ayağa kalktı da: — (Yâ Rasûlallah!) Beni onlardan kılması için Allah'a duâ ediver! dedi. Rasûlüllah: — "Yâ Allah! Bunu onlardan kıl!" diye duâ etti. Sonra O'na diğer bir adam kalktı da o da: — Beni de onlardan kılması için Allah'a duâ ediver! dedi. — "Bu hususta Ukkâşe senden öne geçti" buyurdu. 6622 ez-Zuhrî şöyle demiştir: Bana Saîd ibnu'l-Müseyyeb tahdîs etti; ona da Ebû Hureyre (radıyallahü anh) tahdîs edip şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan işittim, şöyle buyuruyordu: — "Ümmetimden bir zümre (cennete) girer ki, onlar yetmişbindir. Onların yüzleri ayın ondördüncü gecesindeki parlaması gibi parlar". Ebû Hureyre dedi ki: Bunun üzerine Ukkâşe ibnu Mıhsân el-Esedî, üstünde bulunan kaplan postu gibi siyah beyaz çizgili elbiseyi kaldırarak ayağa kalktı ve: — Yâ Rasûlallah! Beni onlardan kılması için Allah'a duâ ediver! dedi. Rasûlüllah: — "Yâ Allah, bunu onlardan kıl!" diye duâ etti. Sonra Ensâr'dan bir adam ayağa kalktı ve: — Yâ Rasûlallah! Beni de onlardan kılması için Allah'a duâ ediver! dedi. Rasûlüllah: — "Bunda Ukkâşe senin önüne geçti!" buyurdu. 6623 Sehl ibn Sa'd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Muhakkak ki, ümmetimden yetmiş bin yahut yediyüzbin (bunların hangisini söylediğinde Ebû Hazım şekk etmiştir) -kişi veya zümre hesâb ve ikaab görmeksizin ilk defa olarak cennete- girecektir. Bunlar birbirlerine tutunmuşlar olarak, bâzısı bâzısına tutmuş vaziyette cennete girerler. Bu ilk zümrenin sondakileri cennete girinceye kadar öndekileri girmez (yani, bir saff hâlinde hepsi birden gireceklerdir). Bunların yüzleri, bedir gecesinde ayın ışığı üzeredir". 6624 Bize Nâfi', İbn Omer (radıyallahü anh) 'den tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşur: "Cennet ehli cennete, cehennem ehli de cehenneme girdikleri zaman, sonra bir i'lâncı ayağa kalkar da aralarında: Ey ateş ehli, artık ölüm yoktur! Ey cennet ehli, artık ölüm yok, ebedîlik vardır! diye nida eder". 6625- Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Cennet ehline hitaben: Ey cennet ehli, artık ebedîlik vardır, ölüm yoktur! Ateş ehline hitaben de: Ey ateş ehli, artık ebedîlik vardır, ölüm yoktur! denilir". |