94- "Zaamû" Ta'bîri Hakkında Gelen Şey Bâbı6228 Ebû Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'in hizmetçisi EbûMurre haber verdi ki, kendisi Ebû Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'den şöyle derken işitmiştir: Ben Mekke fethi senesi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yanına gittim ve onu yıkanır hâlde buldum. Kızı Fâtıma da kendisini perde tutup örtüyordu. Selâm verdim. — "Bu kadın kimdir?" diye sordu. — Ben Ebû Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'im! cevâbını verdim. — "Ümmü Hâni'e merhaba (Hoş geldin, safa geldin Ümmü Hâni')" dedi. Yıkanmasını bitirince Rasülullah sırtındaki tek parça kumaşı çaprazvârî bağlamış olduğu hâlde durup sekiz rek'at namaz kıldı. Namazdan çıktığı zaman: — Yâ Rasûlallah! Anamın oğlu Alî, benim and ve emân verdiğim fulân adamı, Hubeyre oğlu fulân kimseyi öldüreceğini zu'm etmiştir! dedim. Bunun üzerine Rasülullah: — "Yâ Ümme Hâni'! Senin ahd ve emân verdiğin kimseye biz de ahd ve emân vermişizdir!" buyurdu. Ümmü Hâni': Bu, duhâ vakti idi, demiştir. |