Geri

   

 

 

 

İleri

 

89- Büyük Olana İkram Etmek, Söze ve Soru Sormaya Yaşça Daha Büyük Olan Başlar Bâbı

6212  Bize Hammâd ibn Zeyd, Yahya ibn Saîd'den; o da Ensâr'ın mevlâsı olan Buşeyr ibn Yesâr'dan; o da Râfi' ibn Hadîc ile Sehl ibn Ebî Hasme'den tahdîs etti ki, bu ikisi ona şöyle tahdîs etmişlerdir. Abdullah ibn Sehl ile Muhayyısa ibn Mes'ûd; ikisi birlikte Hayber'e (hurma toplamaya) gitmişlerdi. Bu iki yoldaş Hayber'e vardıklarında hurmalıklar içinde birbirinden ayrıldılar. Abdullah ibn Sehl öldürüldü. (Ensâr'dan) Abdurrahmân ibn Sehl ile Mes'ûd'un iki oğlu Huveyyısa ve Muhayyısa, Peygamber'e geldiler ve öldürülen arkadaşlarının işi hakkında konuştular.

Konuşmaya Abdurrahmân başladı. Halbuki Abdurrahmân onların en küçüğü idi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:

— "İlk sözü büyüğe bırak!" buyurdu.

Râvî Yahya "Konuşmayı en büyük olan üzerine alsın!" şeklinde söyledi.

Böylece onlar arkadaşlarının işi hakkında konuştular. Sonunda Peygamber onların üçüne:

— "Maktulünüzün -yahut arkadaşınızın- kan bedeli olan diyetine, sizlerden elli kişinin (bu cinayeti Hayberliler işledi diye) yemin etmeleri suretiyle hakk kazanır mısınız?" buyurdu.

Onlar:

— Yâ Rasûlallah, bu, görmediğimiz bir iştir (nasıl yemîn ederiz)? dediler.

Rasûlüllah:

— "O hâlde Yahûdîler'den elli kişinin (bu cinayeti biz işlemedik diye) yemîn etmeleri sizi da'vânızdan uzak kılar (yani isnâd ettiğiniz suçtan kurtulurlar)" buyurdu.

Onlar:

— Yâ Rasûlallah, Yahudiler kâfir bir kavimdir (biz onların yeminlerini nasıl alırız)? diye razı olmadılar.

 (Yani Peygamber evvelâ elli yemîn etmeyi müddeîlere teklif etti. Onlar yemîn etmekten çekinince, elli yemîni müddea aleyhim olan Yahûdîler'e teklif edeceğini söyledi. Müddeîler buna razı olmayınca) Rasûlüllah cinayetin diyetini müddeîlere kendi tarafından (yani kendi malından yahut da beytu'l-mâlden) ödedi.

Sehl ibn Ebî Hasme: Ben Peygamber'in diyet olarak verdiği bu develerden bir dişi deveye, develerin toplandığı ağılda eriştim de deve beni ayağıyle tepti, demiştir.

6213- el-Leys ibn Sa'd: Bana Yahya, Buşeyr'den; o da Sehl'den tahdîs etti, dedi.

Yahya ibn Saîd el-Ensârî: Ben Buşeyr'in: Râfi' ibn Hadîc'in beraberinde dediğini sanırım, demiştir.

Sufyân ibn Uyeyne de: Bize Yahya, Buşeyr'den; o da Sehl'den yalnız olarak tahdîs etti, demiştir (Râfi' ibn Hadîc'le beraber dememiştir).

6214  Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— "Bana bir ağaç haber veriniz ki, onun meseli müslimin meselidir. O meyvelerini her zaman Rabb'inin izniyle verir, yaprakları düşmez'' buyurdu.

Benim gönlüme onun hurma ağacı olduğu düştü. Burada Ebû Bekr ve Omer de mevcûd olup bunlar konuşmayınca ben konuşmamı kerîh gördüm. Peygamber:

— "O, hurma ağacıdır" buyurdu.

Ben babamın beraberinde çıktığım zaman:

— Ey babacığım! Benim gönlüme hurma ağacı düşmüştü, dedim. Babam:

— Seni bunu söylemekten ne men' etti? Senin onu söylemiş olman bana şundan ve şundan daha sevimli olurdu, dedi.

İbn Omer:

— Beni men' eden ancak senin de, Ebû Bekr'in de konuştuğunuzu görmemiş olmamdır. İşte bundan ötürü konuşmayı kerîh gördüm, demiştir.