46- Kâhinlik İşleri Bâbı5817 el-Leys tahdîs edip şöyle dedi: Bana Abdurrahmân ibnHâlid, İbn Şihâb'dan; o da Ebû Seleme ibn Abdirrahmân ibn Avf’tan; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den şöyle tahdîs etti: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Huzeyl kabilesinden birbiriyle döğüşen iki kadın arasında hüküm vermişti (Şöyle ki): Bu kadınlardan birisi diğerine bir taş atmış ve attığı taş gebe kadının karnına isabet etmiş ve karnındaki çocuğu öldürmüştü. Peygamber'e da'vâ ettiler. Peygamber de: — "Kadının karnındaki ceninin diyeti köle veya câriye gurresidir (yani bir diyetin yirmide biridir)" diye hükmetti. Bunun üzerine diyet ve borçlulukla hükümlü olan kadının velîsi (seci'li ve kaafiyeli bir edâ ile): — Yâ Rasûlallah! Henüz yemiyen, içmeyen ve söz söylemeyen, sayha etmeyen çocuğun diyetiyle nasıl mahkûm olurum? Bunun benzeri hüküm bâtıl olur! dedi. Peygamber de: — "Bu adam ancak kâhinlerin kardeşlerinden birisidir" buyurdu. 5818- Bize Kuteybe, Mâlik'ten; o da İbn Şihâb'dan; o da Ebû Seleme'den; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den şöyle tahdîs etti: İki kadından biri diğerine bir taş attı, o da karnındaki cenînini düşürdü. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bu cenîn hakkında bir erkek köle yahut dişi kölenin değerini ödemekle hükmetti. 5819- Yine İbn Şihâb'dan; o da Saîd ibnu'l-Müseyyeb'den rivayet etti ki, Rasûlüllah, annesinin karnındayken öldürülen cenîn hakkında bir erkek köle yahut dişi köle gurresi ödenmesiyle hükmetti. Bunun üzerine kendisine böyle hükmolunan kadının velîsi: — Ben henüz yemeyen, içmeyen, konuşmayan, sayha etmeyen cenîn hakkında nasıl borçlandırılıyorum? Bunun benzeri hüküm bâtıl olur! dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah, o kişi hakkında: — “Bu adam, ancak kâhinlerin kardeşlerindendir" buyurdu. 5820 Ebû Mes'üd el-Ensârî (radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) köpek bedelinden, zina kazancından ve kâhinliğe karşılık verilen ücretten nehyetti, demiştir. 5821 Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Birtakım insanlar Rasûlüllah'a kâhinlerin mâhiyetinden sordular. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): — "Onlar hiçbirşey değillerdir!" buyurdu. Oradakilerden: — Yâ Rasûlallah! Onlar bâzı kerreler vakıaya uygun olarak birşey söylüyorlar! dediler. Rasûlüllah da: — "Bu kelime cinnden işitilmiştir ki, cinnî o kelimeyi kulak hırsızlığı yapıp sür'atle kapar ve akabinde onu velîsinin (yani dostu olan kâhinin) kulağına, tavuğun tekrar tekrar seslenmesi gibi, eğilip boşaltır. Onlar da bu kelimenin (sözün) içine yüz tane yalan karıştırırlar" buyurdu. Alî ibnu'l-Medînî dedi ki: Abdurrazzâk, hadîsten "el-Kelimetu mine'l-hakkı" kısmı mürseldir, dedi. Sonra Alî ibnu'l-Medînî: Bana Abdurrazzâk'ın bu kısmı da Âişe'ye isnâd ettiği haberi ulaştı demiştir. |