24- Zıhâr Ve Yüce Allah'ın Şu Kavli Bâbı:"Zevci hakkında seninle direşip duran, Allah'a da şikâyet etmekte olan kadının sözünü Allah dinlemiştir. Allah sizin konuşmanızı zâten işitiyordu. Çünkü Allah hakkıyle işitici, kemâliyle görücüdür. İçinizden zıhâr yapagelenlerin karıları, onların anaları değildir. Anaları, kendilerini doğuranlardan başkası değildir. Şübhe yok ki, onlar herhalde çirkin ve yalan bir lâf söylüyorlar. Muhakkak Allah çok affedici, çok mağfiret edicidir. Kadınlarından zıhâr ile ayrılmak isteyip de sonra dediklerini geri alacaklara, birbiriyle temas etmezden evvel, bir köle âzâd etmek lâzımdır. İşte size bununla öğüt veriliyor. Allah ne yaparsanız hakkıyle haberdârdır. Fakat kim bunu bulamazsa yine birbiriyle temas etmezden evvel, fasılasız iki ay oruç tutsun. Buna da güç yetiremezse altmış yoksul doyursun... " (el-Mucâdele: 1-4) (el-Buhârî şöyle dedi.:) Bana İsmâîl ibn Ebî Uveys söyledi. Bana Mâlik tahdîs etti. ki, o İbn Şihâb'a kölenin zihârının hükmünü sormuş. O da: Hürr kimsenin zıhân gibidir, demiştir. İmâm Mâlik: Kölenin (zıhâr keffâretindeki) orucu da iki aydır, demiştir. el-Hasan ibnu’l-Hürr (ibni'l-Hakem en-Nahaî el-Kûfî): Hürr erkek ve köle erkeğin hürre kadından ve cariyeden yaptıkları zıhâr müsavidir, demiştir. İkrime de: Eğer hürr erkek kendi cariyesinden zıhâr yaparsa, bu birşey değildir. Çünkü zıhâr ancak hürre kadınlardan yapılır, demiştir. (Hanefî ve Şafiî'nin mezhebleri de budur.) el-Buhârî şöyle dedi: Arab kelâmından "Li-mâ-kaalû" kavli benzerindeki "Lam", "fi" ma'nâsında kullanılır. Yani "Li-mâ-kaalû" demek, "Fî-mâ-kaalû" ve "Fî-ba'zı mâ-kaalû" veya "Fî nakzı mâ-kaalû" demektir. Bu terdîdde ikincisi daha üstün ve daha sahihtir. Çünkü o, evvelki sözünü bozacak bir fiile gelir ki, o da zıhârı bozucu olan tutmaya azmetmektir. (Buhârî dedi. ki:) Ve bu (Dâvûd ez-Zâhirî'nin "Âyetten murâd zahirî ma'nâsıdır, o da sözden dönmenin zıhâr lafzını tekrar etmek suretiyle vâki' olmasıdır, böylece keffâret vâcib olmaz" görüşünden) evlâdır. Çünkü Yüce Allah, haram kılınan münker ve yalan söze delâlet etmez (Kitâbu't-Talâk'ın devamı onikinci cilddedir.) |