9- Fâtihatu'l-Kîtâb'ın Fazîleti Bâbı5057 Ebû Saîd ibnu'l-Muallâ şöyle dedi: Ben Mescid'de namaz kılıyordum. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) beni çağırdı. Ben de O'na icabet etmedim. (Namazdan sonra vardığımda:) — Yâ Rasûlallah, ben namaz kılıyordum, diye özür beyân ettim. Rasûlüllah: — "Kur'ân'da Allah: Ey îmân edenler, sizi, size hayât verecek şeylere da'vet ettiği zaman Allah 'a ve Rasûlü 'ne icabet edin... (el-Enfâl: 24) buyurmadı mı?" dedi. Sonra Rasûlüllah bana; — "Haberin olsun, sen mescidden çıkmadan evvel ben sana muhakkak Kur'ân'daki en büyük sûreyi öğreteceğim" buyurdu. Sonra elimi tuttu. Mescidden çıkmak istediğimiz zaman ben: — Yâ Rasûlallah, Sen bana "Muhakkak sana Kur'ân'daki en büyük sûreyi öğreteceğim" demiştin, dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): — "O sûre ‘el-Hamdu lillâhi Rabbi’l-âlemîn' dir ki, namazlarda tekrar olunan yedi âyet ve bana verilen azîm Kur'ân 'dır" buyurdu 5058 Ebû Saîd Hudrî şöyle dedi: Biz, bize âid bir yolculukta bulunuyorduk. Derken bir yerde konakladık. Akabinde bir kız geldi ve: — Kabilenin büyüğü (bir akreb tarafından) sokulmuştur. Erlerimiz yanımızda yoklardır. Binâenaleyh sizlerden bir ilâç yapıcı var mıdır? Dedi. O kızm beraberinde bir adam kalktı. Biz onu rukye yapar olarak bilmiyorduk. O kimse, o sokulmuş olan kimseye rukye yaptı. Sokulmuş olan kimse derhâl iyileşti. Ve bizden giden o kimse için otuz koyun verilmesini emretti. Ve bizlere de süt içirdi. Bizden olan kimse bize dönünce ona: — Sen rukyeyi güzel yapar mıydın yahut sen rukye yaparmıydın? Dedik. O: — Hayır yapmazdım. Ben ona Ümmü'l-Kitâb'ı okumaktan başka bir rukye yapmadım, dedi. Biz kendi kendimize; — Biz gelinceye yahut Peygamber'e bu olan işleri arzedip soruncaya kadar hiçbirşey ihdas etmeyin, bildirmeyin, dedik. Nihayet Medine'ye geldiğimizde bunu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e zikrettik. — "Fatiha Sûresi'nin bu kadar müessir bir duâ olduğunu ona öğreten nedir?" dedi. Sonra seriyye halkına: — "Şimdi sürüyü taksim edin, benim için de bir pay ayırın" buyurdu. 5059- Ebû Ma'mer de şöyle dedi: Bize Abdu'l-Vâris tahdîs etti. Bize Hişâm tahdîs etti. Bize Muhammed ibn Sîrîn tahdîs etti. Bana Ma'bed ibn Sîrîn, Ebû Saîd Hudrî'den bunu tahdîs etti |