8- Peygamberin Sahâbîlerinden Meşhur Olan Kur'ân Üstâdları Bâbı5050 Mesrûk'tan: Abdullah ibn Amr, Abdullah ibn Mes'ûd'u zikretti de: — Ben Abdullah ibn Mes'ûd'u sevmekte devam edeceğim; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den: "Kur'ân'ı şu dört kimseden alınız: Abdullah ibn Mes'ûd'dan, Sâlim'den, Muâz ibn Cebel'den ve Ubeyy ibn Ka'b'dan" derken işittim, dedi 5051 Şakîk ibn Seleme tahdîs edip şöyle dedi: Bize Abdullah ibn Mes'ûd bir hutbe îrâd etti de şöyle dedi: Allah'a yeminle söylüyorum ki, ben Rasülullah'ın ağzından yetmiş küsur sûre almışımdır. Yine Allah'a yeminle söylüyorum ki, Peygamber'in sahâbîleri, benim onların en hayırlısı olmadığım hâlde Allah'ın Kitâbı'nı en iyi bilenlerinden olduğumu muhakkak bilmişlerdir. Şakîk dedi ki: Ben topluluk içindeki dâirelerde oturdum da ne söylüyorlar diye dinliyordum. İbn Mes'ûd'un sözünün gayrisini söyleyen bir tek reddedici işitmedim. 5052 Alkame şöyle dedi: Biz Hımıs'ta bulunuyorduk. İbn Mes'ûd Yûsuf Sûresi'ni okudu. Bir kimse: — Sûre böyle nazil olmadı, dedi. İbn Mes'ûd: — Ben Rasûlüllah'ın huzurunda okudum da O bana "Güzel okudun" buyurdu, dedi. Ve o şahısta şarâb kokusu buldu. Bunun üzerine: — Sen Allah'ın Kitâbı'nı yalanlamakla şarâb içmeyi bir araya mı topluyorsun? Dedi ve o şahsa şarâb içme cezası uyguladı. 5053 Mesrûk, şöyle dedi: Abdullah (radıyallahü anh) şöyle dedi: — Kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a yemîn ile söylüyorum, Allah'ın Kitâbı'ndan hiçbir sûre inmedi ki, ben onun nerede indirildiğini bilir olmayayım; yine Allah'ın Kitâbı'ndan hiçbir âyet indirilmedi ki, ben onun ne hakkında indirildiğini bilir olmayayım. Eğer Allah'ın Kitâbi'nı benden daha iyi bilir, kendisine develerin ulaştırabileceği bir kimsenin mevcûd olduğunu bileydim, muhakkak biner, ona giderdim 5054 Katâde tahdîs edip şöyle dedi: Ben Enes ibn Mâlik'e: — Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zamanında Kur'ân'ı cem' edenler kimlerdir? Diye sordum. Enes: — Dört kişidir; hepsi de Ensâr'dandır: Ubeyy ibn Ka'b, Muâz ibn Cebel, Zeyd ibn Sabit ve Ebû Zeyd, dedi. Bu hadîsi el-Fadl, Hüseyin ibn Vâkıt'tan; o da Sumâme'den; o da Enes'ten isnâdıyle rivayet etmesinde Hafs ibn Omer'e mutâbaat eylemiştir. 5055-......Enes şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat etti. Kur'ân'ı şu dört kişiden başkası toplamadı: Ebu'd-Derdâ, Muâz ibn Cebel, Zeyd ibn Sabit ve Ebû Zeyd. Enes: Ve biz, bu Ebû Zeyd'e vâris olduk, dedi (Çünkü bu Ebû Zeyd, Enes'in amcası idi ve zürriyet bırakmamıştı) 5056 İbn Abbâs dedi ki: Omer şöyle dedi: Alî bizim en iyi hüküm verenimizdir; Ubeyy de bizim en iyi okuyanımızdır. Bizler ise, Ubeyy: "Ben onu Rasûlüllah'ın ağzından aldım, binâenaleyh ben hiçbir neshedici şeyden dolayı Rasûlüllah'tan almış olduğum okuyuşu terketmem" der olduğu hâlde, Ubeyy'in kavlinden bir kısmını muhakkak terketmekteyiz. Ubeyy: Yüce Allah şöyle buyurdu: "Mâ nensah min âyetin ev nense'hâ ne'ti bi-hayrin minhâ ev mislihâ" (el-Bakara: 106), şeklinde okurdu |