Geri

   

 

 

 

İleri

 

79- en-Nâziât Sûresi

Rahman ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle

Mucâhid şöyle dedi:

"Ona o en büyük mu'cizeyi gösterdi. Fakat Fir'avn yalanladı ve isyan etti" (Âyet: 20-21); buradaki "En büyük âyet", Musa'nın asâsı ve eli'dir.

''Onun boyunu O yükseltti, derken ona bir nizâm verdi" (Âyet:28); buradaki "Semkehâ", "Onu direksiz olarak bina etti" demektir

"Fir'avn'a git Çünkü o pek azmıştır" (Âyet: 17); buradaki "Tağâ", "Asâ" (yani "Sınırı geçip isyan etti") ma'nâsınadır.

"Onlar derler ki; Biz mi sahiden eski hâle döndürülmüş olacağız? Biz çürüyüp dağılmış kemikler olduğumuz vakit mi?" (Âyet: 10-11); buradaki "Izâmen nahıraten" hakkında: "en-Nâhira", "en-Nahıra", "et-Tâmıu", "et- Tamau" ve "el-Bâhılu", "el-Bahîlu" (vezinlerinde olduğu) gibi, ma'nâda müsavidir, deniliyor.

Bâzıları da: "en-Nahıratu", "Çürümüş"; "en-Nâhıratu" ise içi oyulup boşaltılmış olan kemik’tir ki içinden rüzgâr geçtikçe (içinin boşluğundan dolayı) ses çıkarır, demişlerdir

İbn Abbâs: Buradaki "el-Hâfıra", " (Ölümümüzün ardından) ilk işimiz, yani hâlimiz olan hayâta mı döndürüleceğiz?" ma'nâsınadır, dedi

İbn Abbâs'tan başkası: "Sana o saati, onun ne zaman demir atacağını sorarlar" (Âyet: 42); buradaki "Eyyâne mursâhâ", "Onun varıp dayanacağı son ne zamandır?" ma'nâsınadır. Geminin mursâsı, varıp duracağı son yerdir, demiştir

1.Bâb:

4986 Sehl ibn Sa'd (radıyallahü anh):Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) "Kıyâmet günü ile ben şu ikisi gibi gönderildim " buyurup da şehâdet parmağı ve onun yanındaki orta parmağıyle işaret ettiğini gördüm, demiştir

"Fakat o en büyük belâ geldiği zaman” (Âyet: 34); buradaki "et-Tâmme", "Herşeyi kaplayacak felâket" ma'nâsınadır ki, kıyâmetin isimlerindendir.