1- Fâtihatu'l-Kitâb Sûresi"er-Rahmân", "er-Rahîm"; "Rahmet" kökünden türemiş iki isimdir. "er-Rahîm" ve "er-Râhim", "el-Alîm" ve "el-Âlim" gibi bir manâyadır 1. BâbFâtihatu'l-Kitâb Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı Bu sûreye, Mushaflarda bunun yazılmasıyla başlanmakta ve namaz da bunun okunmasıyla başlanmakta olduğu için "Ümmü'l-Kitâb" adı da verilmiştir. 'ed-Dîn",, hayırda, şerrde karşılık demektir. Misalde "Kemâ tedînu tudânu" denilir. Mucâhid: "Dîn", hesaba çekmektir, demiştir. "Medînîn", "Hesaba çekilenler" demektir. 4514 Ebû Saîd ibnu'l-Muallâ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben mescidde namaz kılıyordum. Rasûlüllah beni çağırdı. Ben icabet edemedim. (Namazdan sonra:) — Yâ Rasûlallah, ben namaz kılıyordum, diye özür beyân ettim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): — “Allah Kur'ân 'da: Ey îmân edenler, sizi hayât verecek şeylere da'vet ettiği zaman Allah'a ve Rasûlü'ne icabet edin (el-Enfâl: 24) buyurmadı mı?" dedi. Sonra bana: — "Ey Sa'd, sen bu mescidden çıkmadan önce sana muhakkak bir sûre öğreteceğim ki, o Kur'ân 'daki sûrelerin (sevâbca) en büyüğüdür!" buyurdu. Sonra elimi tuttu. Mescidden çıkmak istediği sırada ben: — (Yâ Rasûlallah!) "Sana bir sûre öğreteceğim ki, o, Kur'ân'-daki sûrelerin en büyüğüdür!" demedin mi? dedim. Rasûlüllah: — "O sûre el-Hamdulillâhi Rabb’il-Âlemîn'dir ki namazlarda tekrar olunan yedi âyet ve bana ihsan olunan Büyük Kur'ân'dır" buyurdu. 2. Bâb"Gayri’l-Mağdûbi Aleyhim vela'd-dâllîn” Bâbı 4515- Bize Abdullah ibn Yûsuf tahdîs etti: Bize (İmâm) Mâlik, Sumeyy'den; o da Ebû Salih Zekvân'dan; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den haber verdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "İmâm -namazda Fatiha okurken -Gayri’l-mağdûbi aleyhim vela'd-dâllîn- dediği zaman, siz de Âmîn deyiniz. Her kimin Âmîn demesi meleklerin Âmîn demelerine uyarsa, onun geçmiş günâhları mağfiret olunur" buyurmuştur |