Geri

   

 

 

 

İleri

 

73- El-Esvedu'l-Ansî Kıssası

4421 Ubeydullah ibnu Abdillah ibn Utbe şöyle demiştir Bize şu ulaştı: Museylimetu'l-Kezzâb Medine'ye geldi ve Haris kızının yurduna indi. el-Hâris ibn Kureyz'in kızı Keyyise Museylime'nin nikâhı altında idi. Bu yurdun sahibesi Keyyise, Abdullah ibn Âmir'in anasıdır. Rasûlüllah (tanışmak ve vahyi tebliğ etmek için) Museylime'nin yanına gitti. Giderken beraberinde Sabit ibn Kays ibn Şemmâs da vardı ki, bu, kendisine "Rasûlüllah'in Hatibi" denilen kimsedir. Rasûlüllah'ın elinde budanmış bir dal bulunuyordu. Rasûlüllah, Museylime'nin karşısında durdu ve onunla İslâm hakkında konuştu. Museylime, Rasûlüllah'a:

— İstersen bizimle bu peygamberlik işi arasını boşaltırsın, sonra o işi senin ardından bize tahsis edersin, dedi.

Bu teklif üzerine Peygamber:

— "Eğersen benden elimdeki şu dalı istemiş olsaydın, ben onu dahî sana vermezdim. Ben seni, ru'yâmda bana gösterilip de görmüş olduğum kimse olarak görmekteyim. İşte şu Sabit ibn Kays'tır: Benim yerime sana o cevâb verecektir" buyurdu, ve Peygamber oradan ayrılıp gitti.

4422- Ubeydullah ibn Abdillah dedi ki: Ben Abdullah ibn Abbâs'a Rasûlüllah'ın zikrettiği o ru'yânın mâhiyetinden sordum. İbn Abbâs şöyle dedi: Bana, Rasûlüllah'ın şöyle buyurduğu zikredildi: "Ben uyuduğum sırada bana ru'yâmda ellerime altından iki bilezik konulduğu gösterildi. Ben bunlardan ürktüm ve bunları sevmedim. Akabinde bana izin verildi de bunlara üfürdüm, onlar da uçup gittiler. Ben bu iki bileziği, çıkacak iki yalancıyla te'vîl ettim".

Ubeydullah: Onlardan biri Feyrûz'un Yemen'de öldürdüğü el-Ansî'dir, diğeri de Museylimetu'l-Kezzâb'dır, demiştir.