Geri

   

 

 

 

İleri

 

71- Abdu'l-Kays Hey'eti Bâbı

4411 Ebû Cemre şöyle demiştir: Ben İbn Abbâs'a: Benim testiler cümlesinden içinde nebîz içkisi yapılan bir testim var ki, ben ondan nebîz içiyorum. Eğer ondan içmeyi çoğaltır ve bir toplulukla oturup, oturmayı da uzatırsam, sarhoşların hâli gibi kusurlu olmamdan endîşe ediyorum, dedim.

İbn Abbâs şöyle dedi: Abdu’l-Kays hey'eti Rasûlüllah'ın huzuruna (ikinci kerre) geldiler. Rasûlüllah onlara:

— "Topluluğa merhaba! (Hoş geldiniz!) Allah sizi utandırmasın, pişman etmesin" buyurdu.

Bunun akabinde onlar:

— Yâ Rasûlallah! Seninle bizim aramızda Mudar'dan olan müşrikler vardır. Biz sana ancak haram ayları içinde ulaşabiliyoruz. Sen bize özet olarak birtakım emirler söyle de biz onunla amel ettiğimizde cennete girelim ve geride kalanlarımızı onu yapmağa çağıralım, dediler.

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

— "Ben sizlere dört şey emrediyor ve dört şeyden de nehyediyorum: Allah'a îmân etmek! Allah'a îmân etmek nedir bilir misiniz? Allah'tan başka ilâh olmadığına (ve Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna) şehâdet etmek, namazı ikaame etmek, zekâtı vermek, ramazân orucunu tutmak ve ganimetlerden beşte birini vermenizdir. Sizleri dört şeyden nehyediyorum; Duba', nekîr, hantem ve muzeffet denilen kaplara hurma yahut üzüm şırası konulmasından".

4412 Ebû Cemre şöyle demiştir: Ben İbn Abbâs'tan işittim, şöyle diyordu: Abdu’l-Kays hey'eti Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzuruna geldiler de:

— Yâ Rasûlallah! Bizler şu Rabîa kabilelerindeniz. Seninle bizim aramıza Mudar kâfirleri engel olmuşlardır. Bundan ötürü bizler Sana ancak haram ay içinde ulaşabiliyoruz. O hâlde Sen bizlere birtakım şeyler emret de bizler onları alalım ve arkamızda kalanlarımızı da bu işleri yapmaya çağıralım, dediler.

Rasûlüllah:

— "Ben sizlere dört şey emrediyor ve dört şeyden de nehyediyorum: Allah'a îmân etmek: Allah'tan başka ilâh olmadığına (ve Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna) şehâdet etmek -Rasûlüllah burada eliyle bir bağladı - namazı devamlı kılmak; zekâtı vermek; ganimet aldığınız malların beşte birini Allah için bana ödemeniz. Ve ben sizleri dubbâ'dan, nehirden, hantemden, muzeffetten de nehyediyorum" buyurdu.

4413 İbn Abbâs'ın kölesi Kureyb tahdîs edip şöyle demiştir: Bir kerresinde İbn Abbâs, Abdurrahmân ibnu Ezher ve Mısver ibnu Mahrame (radıyallahü anh) -üçü beraberken ben Kureyb'i Âişe'ye gönderip şöyle dediler: Hepimizden Âişe'ye selâm söyle ve ikindinin farzından sonraki iki rek'at nafile namazının hükmünü ondan sor. Peygamber'in bu namazdan sahâbîleri nehyettiği haberi bize ulaştığı hâlde senin bunu kılmakta olduğun bize haber verildi, diye söyle dediler.

ibn Abâs devamla: Ben Omer ibnu'l-Hattâb ile birlikte böyle iki rek'at namaz kılan insanları döver idim, demişti.

Kureyb dedi ki: Ben Âişe'nin huzuruna girdim. Beni gönderen zevatın benimle gönderdikleri haberi kendisine ulaştırıp teblîğ ettim. Âişe bana:

— Sen bu mes'eleyi Ümmü Seleme'ye sor, dedi.

Ben de beni göndermiş olan o üç zâta Âişe'nin söylediğini haber verdim. Onlar beni Âişe'ye gönderdikleri gibi, bu defa da Ümmü Seleme'ye gönderdiler. Ümmü Seleme şöyle dedi:

— Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den bu iki rek'ati nehyettiğini işittim. Kendisi ikindi namazını kılmıştı. Sonra benim odama girdi. Fakat o sırada benim yanımda Ensâr'dan, Haram oğulları'ndan birtakım kadın (konuk)lar bulunuyordu. Rasûlüllah iki rek'at namaz daha kılmağa başladı. Ben O'nun ikindiden sonra böyle iki rek'at daha namaz kıldığını görünce kendisine bir hizmetçi gönderdim ve o hizmetçiye dedim ki: Peygamber'in yanında dur. Sana Ümmü Seleme: "Yâ Rasûlallah! Ben Sen'in bu iki rek'at namazdan nehyeder olduğunu işitmemiş miydim? Halbuki şimdi Seni onları kılıyorsun görüyorum" diyor de! Eğer Rasûlüllah (namazda bulunduğuna) eliyle işaret ederse, huzurundan geri çekil! Hizmetçi kız bu emrimi yerine getirdi ve hakîkaten Peygamber eliyle işaret etmekle, kız O'ndan geri çekildi. Rasûlüllah namazı bitirdiğinde (bana hitâb ederek):

— "Yâ Ebâ Umeyye kızı! İkindi namazından sonra kıldığım iki rek'at namazdan sormuştun. Bunun sebebi şudur: Bana Abdu'l-Kays kabilesinden bâzı insanlar kendi kavimleri adına elçilikle gelmişlerdi. İşte onlar beni öğle namazından sonraki iki rek'at nafileden meşgul edip alıkoymuşlardı. Bu kıldığım iki rek'at namaz, öğlenin o iki rek'at son sünnetidir" buyurdu.

4414 Ibn Abbâs (radıyallahü anh): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın mescidinde kılınmış olan ilk cumua namazından sonra İslâm'da kılınmış olan cumua namazı, Abdu’l-Kays kabilesinin Cuvâsâ şehrindeki mescidinde kılınan cumua namazıdır, demiştir.

İbn Abbâs bu sözüyle Bahreyn'den bir şehri kasdetmektedir.