Geri

   

 

 

 

İleri

 

70- Bab

 (Bu, geçen bâbdan bir fasıl gibidir.)

Mağâzîsahibi Muhammed ibn İshâk şöyle demiştir: Uyeyne ibn Hısn ibn Huzeyfe ibn Bedr el-Fezârî'nin Temîm oğulları'ndan olan Anber oğulları'na yaptığı gazve şöyle olmuştur: (Temîm oğullarının, Huzâa'dan birtakım insanlara baskın yaptıkları haberi gelince) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Uyeyne'yi Temîm oğulları üzerine yolladı.]Uyeyne ve beraberindekiler onlara baskın yapıp, onlardan bir haylî insana zarar verdi ve bir haylî kadını da esîr aldı.

4409 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah'tan işittiğim üç şeyden sonra Temîm oğullarını sevmekten vazgeçmeyeceğim: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlar hakkında şöyle buyuruyordu:

"Temîm oğulları Deccâl'e (ve şarktan gelecek fitne ve fesada) karşı ümmetimin en çok mukavemetlisidir" buyurması;

— Temîm oğulları'ndan olup da Âişe'nin yanında bulunan bir câriye hakkında: "Bunu âzâd et. Çünkü bu câriye İsmâîl Peygamber evlâdındandır" buyurması;

— Temîm oğulları'nın zekât malları geldiği zaman: "Bunlar bir kavmin yahut (kavmimin) zekâtlarıdır" buyurması.

4410 ibn Cureyc, İbnu Ebî Muleyke'den haber verdi ki, Abdullah ibnu'z-Zubeyr onlara şöyle haber vermiştir: Peygamber'in huzuruna Temîm oğulları'ndan süvârî bir hey'et gelmişti. (Bunlar müslümân olduktan sonra) Ebû Bekr:

— Yâ Rasûlallah, bunlara Ka'ka' ibnu Ma'bed ibn Zurâre'yi emîr ta'yîn et! dedi.

Buna karşı Omer:

— Hayır, o olmaz; Akra' ibn Hâbis'i ta'yîn buyur, dedi. Ebû Bekr:

— Sen muhakkak bana muhalefet etmek istiyorsun! dedi. Omer:

— Hayır, ben sana muhalefet etmek istemedim! dedi.

Ve bu suretle Ebû Bekr ile Omer, Rasûlüllah'ın huzurunda birbirleriyle çekişmişlerdi, hattâ sesleri de epeyce yükselmişti. İşte bu hususta şu âyetler indi:

"Ey îmân edenler, Allah’ın ve Rasûlü 'nün huzurunda (sözde ve işte) öne geçmeyin. Allah'tan korkun. Çünkü Allah hakkıyle işiten, kemâliyle bilendir. Ey îmân edenler, seslerinizi Peygamberin sesinden yüksek çıkarmayın. O'na, sözle birbirinize bağırdığınız gibi bağırmayın ki, siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir..." (el- Hucurât: 1-2).