Geri

   

 

 

 

İleri

 

45- Hudeybiye Andlaşması Hükmü İle Yapılan Umre Bâbı

Bu anlaşma hükmüyle yapılan umre hadîsini Enes, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den zikretmiştir.

4296  el-Berâ ibn Âzib (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-altıncı hicret yılı- zu’l-ka'de ayı içinde umre yapmak üzere yola çıktı. Fakat Mekke müşrikleri Peygamber'i Mekke'ye girmeye bırakmalarını kabul etmediler. Nihayet Peygamber Mekkeliler'le gelecek senede üç gün Mekke'de kalmak üzere, Hudeybiye'de bir barış anlaşması yaptı. Müslümanlar barış anlaşmasını yazdıkları zaman "Bu, Muhammed Rasûlüllah'ın üzerinde sulh olduğu anlaşma maddeleri yazısıdır" başlığım yazmışlardı.

Müşrik elçileri:

— Biz senin risâletini ikrar etmiyoruz. Eğer biz senin Allah'ın Rasûlü olduğunu bilir ve tasdik eder olsaydık, seni hiçbirşeyden men' etmezdik. Lâkin sen Muhammed ibn Abdillah'sın, dediler.

Rasûlüllah, onlara cevaben:

— "Ben Allah'ın Rasûlü 'yüm ve Muhammed ibn Abdillah'ım!" buyurdu.

Bundan sonra kâtib olan Alî'ye:

— "Rasûlüllah lâfzını sil!" buyurdu. Alî:

— Hayır, vallahi ben Seni (n ''Rasûlüllah" unvanım) ebediyyen silmem! dedi.

Bunun üzerine Rasûlüllah, kitabı aldı. Rasûlüllah kendisi yazı yazmayı güzel yapamıyordu. Akabinde: "Bu, Muhammed ibn Abdillah'ın üzerinde sulh olduğu anlaşma maddeleri yazısıdır" diye yaz (dır)dı:

1. Mekke'ye silâh sokmayacak, yalnız kılıfı içinde kılıç getirecek;

2. Mekkeliler'den bir er kişi Muhammed'e tâbi' olmak isterse, Mekke'den çıkamayacak. Muhammed'in sahâbîlerinden birisi Mekke'de' kalmak isterse, bunun da Mekke'de ikaameti men' edilmeyecektir.

Ertesi sene Rasûlüllah Mekke'ye girip de ta'yîn edilen o üç gün geçince, Mekkeliler Alî'ye geldiler de:

— Anlaşma müddeti geçti. Sahibin Muhammed'e söyle de bizden, yani Mekke'den çıksın! Dediler.

Bunun üzerine Peygamber Mekke'den çıktı. Bu sırada Hamza'nın kızı, Peygamber'e:

— Yâ Ammî, yâ Ammî! Diye çağırarak arkasına takıldı. Alî onu hemen tuttu ve' Fâtıma aleyhi's-selâma hitaben:

— Amcanın kızını al, dedi. Fâtıma da onu mahfeye yükledi.

Râvî el-Berâ devamla dedi ki: (Medîne'ye vardıktan sonra) Hamza'nın kızının konukluğu hakkında Alî, Zeyd ibn Harise ve Ca'fer ibn Ebî Tâlib niza' ettiler. Alî:

— Onu ben aldım ve o benim amcamın kızıdır, dedi. Ca'fer de:

— O benim de amcamın kızıdır; teyzesi de benim nikâhım altındadır, dedi.

Zeyd ibn Harise de:

— O benim kardeşimin kızıdır, dedi.

 (Peygamber, Zeyd ile Hamza arasında kardeşlik ahdi yapmıştı.) Netîcede Peygamber o kızın teyzesine âid olduğuna hükmetti de:

— "Teyze (şefkat ve çocuğa iyi gelecek şeylere doğru yol bulma hususunda) ana menzilesindedir" buyurdu.

Sonra Alî'ye:

— "Sen bendensin, ben de sendenim" buyurdu. Ca'fer'e de:

— "Sen de yaradılışım (yani suretim) ve huyum yönünden bana benzedin" buyurdu.

Zeyd ibn Hârise'ye de:

— "Sen bizim kardeşimiz ve dostumuzsun" buyurdu. (Geçen senedle gelen bir rivayette) Alî, Peygamber'e:

— Hamza'nın kızıyle evlenmez misin? dedi. Peygamber:

— "O benim süt kardeşimin kızıdır (bu sebebİe bana haiâl olmaz)" buyurdu.

4297 İbn Omer (radıyallahü anh) 'den (şöyle demiştir): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) umre yapmak niyetiyle (Medîne'den) çıktı. Fakat Kureyş kâfirleri Rasûlüllah ile Ka'be arasına engel oldular. Bunun üzerine Rasûlüllah da Hudeybiye'de kurbanını kesip başım tıraş etti (böylece ihramdan çıktı). Ve müşriklerle "Gelecek sene umre yapmak, Mekke ahâlîsi üzerine yalnız kınında kılıçlar taşımak ve Mekke'de ancak Mekkeliler'in arzu ettikleri müddet kadar (yani üç gün) ikaamet etmek" şartları üzerine barış anlaşması yaptı. (Buna göre Rasûlüllah ertesi sene umre etti ve) Mekkeliler'le barış anlaşmasında kararlaştırdığı gibi, Mekke'ye girip üç gün ikaamet etti. Mekke'de üç gün ikaametinî tamamlayınca, Mekkeliler Rasûlüllah'ın Mekke'den çıkmasını söylediler. O da Mekke'den çıktı.

4298 Mucâhid ibn Cebr şöyle demiştir: Ben, Urvetu'bnu'z-Zubeyr ile beraber (Medine'de) mescide girdim. Abdullah ibn Omer'i Âişe'nin hücresine dayanmış oturuyor bulduk. Sonra Urve, İbn Omer'e:

Peygamber kaç defa umre yaptı? diye sordu. İbn Omer:

— Birisi receb ayında olmak üzere, dört umre yaptı, dedi. Bu sırada biz, Âişe'nin kendi odasında dişlerini misvâklayış sesini işittik. Urve, teyzesi Âişe'ye:

— Ey Mü'minlerin Anası! Ebû Abdirrahmân (ibn Omer)'in söylemekte olduğunu işitiyor musun? İbn Omer "Peygamber dört umre yaptı, bunların biri receb ayı içindedir" diyor? Dedi.

Bunun üzerine Âişe:

— ibn Omer, Peygamber'in yaptığı umrelerin hepsinde şâhid ve hazır bulunmuştur. Halbuki Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) receb ayında kesin olarak umre yapmamıştır, dedi.

4299 İsmâîl ibn Ebî Hâlid: Abdullah ibn Ebî Evfâ (radıyallahü anh)'yı şöyle derken işitmiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) -anlaşma hükmü ile gerçekleştirilecek olan- umreyi yaptığı zaman, bizler O'nu müşrik oğlanlarından ve müşriklerden Rasûlüllah'a herhangibir ezâ vermesinler diye, setredip koruduk.

4300 Bize Hammâd-ki o İbnuZeyd'dir-Eyyûb'dan; o da Saîd ibn Cubeyr'den tahdîs etti ki, İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sahâbîleriyle beraber (hüküm umresi için Mekke'ye) geldi. Müşrikler kendi aralarında:

— Şu muhakkak ki, size Yesrib hummasının zayıflattığı bir topluluk geldi, dediler.

4301- Rasûlüllah (bunu işitince) sahâbîlere, tavafın ilk üç şavtında (dolaşmasında) koşmalarını, (Yemen cihetindeki) iki köşe arasında tabiî yürümelerini emretti. Rasûlüllah'ı, tavafın bütün şavtlarında (yani yedi dolaşmada) koşmalarını emretmeye mâni' olan şey ancak sahâbîlerine olan şefkat isteğidir.

Ve Hammâd ibnu Seleme şunu ziyâde etti: Eyyûb'dan; o' da Saîd ibn Cubeyr'den; o da ibn Abbâs'tan; o şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) barış anlaşmasıyle emâna girdiği yılında Mekke'ye geldiği zaman müşriklerin, sahâbîlerin kuvvetlerini görmeleri için, sahâbîlerine: "Koşunuz!" emrini verdi. Bu tavaf sırasında müşrikler Kuaykıân Dağı tarafında bulunuyorlardı.

4302 Buradaki senedle İbn Abbâs radıyallahü anhüma: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisi de ancak müşriklere kuvvetini göstermek için bu suretle Beyt'i tavaf ve Safa ile Merve arasını sa'y etti, demiştir.

4303 Bu senedle İbn Abbâs radıyallahü anhüma: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Meymûne'yi ihrâmlı iken Mekke'de nikâh edip ihramdan çıktıktan sonra zifaf yaptı. Sonraları Meymûne, Mekke yakınındaki Şerif mevkiinde vefat etti, demiştir.

4304- Ebû Abdillah dedi ki: İbn İshâk şunu ziyâde etti: Bana İbnu Ebî Necîb ve Ebân ibn Salih, Atâ'dan ve Mucâhid'den tahdîs ettiler ki, ibn Abbâs: Peygamber’le Meymûne ilk hüküm umresinde evlendi, demiştir.

Kitâbu'l-Magâzî'nin devamı dokuzuncu cilddedir

'Hitamuhu misk " (et-Tatfîf: 26) olması niyâzıyle

Sekizinci Cildin Sonu