28- Uhud Günü Müslümanlardan Öldürülen Kimseler Bâbı:Hamza ibnu Abdilmuttalib, el-Yemân, Enes ibnu’n-Nadr, Mus'ab ibnu Umeyr onlardandır. 4127 Katâde ibn Diâme: Ben Arab kabîleleri içinde Ensâr'dan daha çok şehîd vermiş ve kıyâmet günü onlardan daha azîz olmuş hiçbir kabîle bilmiyorum, demiştir. Yine Katâde birinci sözünün şahinliğine delîl getirerek şöyle demiştir: Bize Enes ibn Mâlik tahdîs etti ki, Uhud günü onlardan, yani Ehsâr'dan yetmiş kişi; Maûne Kuyusu günü de yetmiş kişi; Yemâme gününde de yetmiş kişi öldürülmüştür. Katâde: Maûne Kuyusu vak'ası Rasûlüllah'ın zamanında oldu. Yemâme günü, Ebû Bekr zamanında Yalancı Peygamber Museylime ile harb yapılan gündür, demiştir. 4128 Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh) şöyle haber vermiştir: Rasûlulah (sallallahü aleyhi ve sellem) Uhud şehîdlerinden ikişer kişiyi bir kabirde yerleştiriyordu. Ve bize: — "Bunların hangisi Kur'ân'ı daha çok öğrenmiştir?" diye soruyordu. Bu çift şehîdlerden birisine işaret edilince, onu kabre önce koyuyordu. Ve sonra: — "Kıyâmet gününde ben bu mücâhidlerin hayâtlarım dîn yolunda feda ettiklerinin şahidiyim" buyurdu. Sonra da bu şehîdlerin yıkanmadan ve üzerlerine namaz kılınmadan, kanları içinde gömülmelerini emretti. 4129- Ebû'l-Velîd de Şu'be'den söyledi ki, İbnu'l-Munkedir şöyle demiştir: Ben Câbir'den işittim, şöyle dedi: Babam Uhud'da şehîd edildiği zaman ben ağlamağa ve elbiseyi onun yüzünden açmaya başladım. Peygamberin sahâbîleri de beni ağlamaktan men' ediyorlardı. Halbuki Peygamber men' etmedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): — "Ona ağlama -yahut: Ona ne ağlıyorsun-! O şehîd kaldırılıncaya kadar melekler kanatlarıyle onu gölgelendirmekte devam ettiler" buyurdu. 4130 Ebû Mûsâ (radıyallahü anh)'dan: el-Buhârî yahut şeyhi Muhammed ibnu’l-Alâ: Peygamber'den söylediğini, yani hadîsi Peygamber'e yükselttiğini zannediyorum, demiştir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ben ru'yâmda şöyle gördüm: Ben bir kılıç salladım, akabinde kılıcın göğsü kırıldı. İşte bu, Uhud günü musibete uğrayan müminlerdir. Sonra ben o kılıcı başka bir defa daha salladım. Bu sefer kılıç olduğundan daha güzel bir hâle döndü. Bu da Allah'ın fetih ve mü'minlerin birleşip toplanmaları nev'înden getirmiş olduğu güzel sonuçlardır. Ben yine rü'yâda birtakım sığırlar gördüm. Allah hayırdır (yâni Allah'ın yapması hayırdır). Gördüm ki o sığırlar, Uhud günü şehîd edilen mü'minlermiş". 4131 Habbâb ibnu'l-Erett (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Biz Allah'ın rızâsını isteyerek Peygamber ile hicret ettik. Artık ecrimiz (va'di gereği) Allah'a vâcib oldu. Bizlerden kimisi de bu ücretten hiçbirşey yemeden geçti, yahut âhirete gitti. Mus'ab ibn Umeyr işte bunlardan birisidir. Mus'ab Uhud günü şehîd edildi. O arkasında bir kaftandan başka birşey bırakmadı. Biz o kaftanla Mus'ab'ın başını örttüğümüzde ayakları meydana çıkıyor, ayaklarını örttüğümüzde ise başı meydana çıkıyordu. (Bu yokluk karşısında) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bize: "Bu kaftanla başım örtün de ayakları üzerine ızhır otu koyun -yahut: ayakları üzerine ızhır otundan atın-" buyurdu. Bizden kendilerine hicret meyvesi erişenler de vardır ki, onlar da bu meyveyi devşirmektedirler. |