18- Bâb(Bu önceki bâbdan bir fasıl gibidir.) 3217 Ben el-A'meş'ten işittim, şöyle dedi: Ben Ebû Vâil'e: Sen Sıffîn'de hazır bulundun mu? diye sordum. Evet bulundum, dedi de şunları ilâve etti: Ben Sehl ibn Huneyf ten işittim, o şöyle diyordu: (Ey insanlar!) Sizler kendi re'ylerinizi ittihâm ediniz. Ben Ebû Cendel gününde (yani Hudeybiye'de) kendimi gayet iyi biliyorum ki, eğer Peygamber'in emrini reddetmeye muktedir olaydım, onu muhakkak reddederdim. Bizler kılıçlarımızı, bizi ürkütmekte olan hiçbir iş yolunda omuzlarımıza koymadık ki, bu kılıçlar bilmekte olduğumuz bir işin yolunu bizlere kolaylaştırmış olmasınlar. Ancak şu işimiz müstesnadır (yani Şâm ehli ile aramızda vâki' olan kıtal müstesnadır). 3218 Bana Ebû Vâil tahdîs edip şöyle dedi: Biz Sıffîn'da bulunduk. Sehl ibnu Huneyf ayağa kalkıp şunları söyledi: — Ey insanlar! Siz kendi nefislerinizi töhmetli kılınız. Bizler Hudeybiye gününde Rasûlüllah'ın maiyyetinde bulunduk. Eğer bizler harb etmeyi (hayırlı) görseydik, muhakkak harb ederdik. Omer ibnu'l-Hattâb geldi ve: — Yâ Rasûlallah! Onlar bâtıl üzerinde, bizler ise hakk üzerinde değil miyiz? dedi. Rasûlüllah: — "Evet, biz hakk üzerindeyiz" buyurdu. Omer: — Bizim ölülerimiz cennette, onların ölüleri ateşte değil mi? dedi. Rasûlüllah: — "Evet böyledir" buyurdu. Omer: — Öyle ise dînimiz uğrunda bu alçaklığa hangi sebeble söz veriyoruz ve Allah henüz onlarla bizim aramızda hükmünü vermeden biz neden dönüyoruz? dedi. Rasûlüllah: — "Ey Hattâb oğlu! Ben Allah'ın Rasûlü'yüm. Allah beni ebediyyen zayi' etmeyecektir" buyurdu. Bunun üzerine Omer, Ebû Bekr'e gitti ve ona da Peygamber'e söylediği sözlerin benzerini söyledi. Ebû Bekr de Omer'e: — Şübhesiz O, Allah'ın Rasûlü'dür ve Allah O'nu ebediyyen zayi' etmeyecektir, dedi. Râvî dedi ki: Müteakiben el-Feth Süresi indi. Rasûlüllah bu sûreyi sonuna kadar Omer'e karşı okudu. Akabinde Omer: — Yâ Rasûlallah! Feth bu mudur? dedi. Rasûlüllah: — "Evet" buyurdu (ve Omer'in gönlü hoş olup döndü). 3219 Esma bintu Ebî Bekr (radıyallahü anh) şöyle demiştir. Annem Kuteyle bintu'l-Hâris müşrike olduğu hâlde Kureyş'in Rasûlüllah ile muahede yaptıkları zaman, bu müddetleri içinde babası Haris ile beraber Medine'ye benim yanıma (bâzı hediyelerle) geldi. Esma, Rasûlüllah'tan fetva istedi de: — Yâ Rasûlallah! Annem beni arzu ederek bana geldi. Ben onunla ilgileneyim mi? dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): — "Evet, annene ilgi ve iltifat eyle" buyurdu. |