Geri

   

 

 

 

İleri

 

81- Deriden yapılmış kalkan (edinilmesinin cevazı) bâbı

2943 Âişe (r.anha)'den (şöyle demiştir): -Minâ günlerinden birinde, yani kurbân bayramının ilk üç günlerinden birinde- Rasulullah yanıma girdi. Karşımda Buâs ezgilerini (def çalarak) okuyan iki kız vardı. Rasûlüllah yatağına uzanıp yüzünü çevirdi. Derken Ebu Bekr girdi.

(Bu ne hâl?) Rasûlüllah'ın yanında şeytân mızmarı mı? diyerek beni azarladı.

Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona döndü de:

— "Onlara ilişme!" buyurdu. Bâbamın zihni başka şey ile meşgul olunca, ben kızlara işâret ettim, onlar da çıktılar.

2944- Âişe dedi ki: Yine bir bayram günü idi ki, o gün siyâhîler kalkanlar ve kısa mızraklarla oyun oynuyorlardı. Ya ben Rasûlüllah'tan bakmağa izin istedim (de izin verdi), yahut (kendiliğinden): "Bakmak istiyor musun?" dedi. Evet, dedim. Bunun üzerine beni arkasında, yanağım yanağına değecek şekilde ayaküstü durdurup, Habeşliler'e:

— "Haydin (devam edin) Erfide oğulları!" buyurdu. Nihayet seyretmekten usandığımda:

- "Artık yeter mi?" diye sordu.

- Evet, dedim.

— "Öyleyse git" buyurdu.

Ebû Abdillah el-Buhârî dedi ki: Ahmed ibnu Ebî Salih el-Mısrî, İbnu Vehb'den "Felemmâ ğafele" diye söyledi.