Geri

   

 

 

 

İleri

 

17- Bir İllet (ve sebeb)den dolayi hediye kabul etmeyen kimse bâbı

Ve Omer ibnu Abdilazîz: Hediye, Rasûlüllah zamanında hediye idi; bu gün ise (me'mûrlar için) bir rüşvettir, demiştir.

2635 Abdullah İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle haber vermiştir: Kendisi Peygamber'in sahâbîsi olan es-Sa'b ibn Cessâme'den işitmiştir. O şöyle haber veriyordu: Kendisi, Rasûlüllah Ebvâ yahut Veddân mevkiinde ihrâmlı hâlde iken, Rasûlüllah'a bir yaban eşeği hediye etmiş, fakat Rasûlüllah bunu kabul etmeyip geri çevirdi. Sa'b dedi ki: Rasûlüllah, benim hediyemi geri çevirdiğinden dolayı yüzümde meydana gelen değişikliği tanıyınca: "Senin hediyeni geri çevirmek bizim cihetimizden olmamıştır, velâkin bizler ihrâmiı kimseleriz" buyurmuştur

2636-..... Ebû Humeyd es-Sâidî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ezd kabilesinden İbnu'l-Utbiyye -yahut İbnu'l-Lutbiyye- denilen bir adamı zekât me'mûru ta'yîn etti. Bu adam zekât mallarını tahsil edip geldiğinde:

- (Yâ Rasûlallah!) Bu sizin zekât malınızdır. Bu da bana hediye verilmiştir, dedi (ve kendine de bir pay ayırdı). Bunun üzerine Rasûlüllah:

— "Bu adam (bir mal memuru olmayıp da) Bâbasının veyahut anasının evinde otursaydı da baksaydı, kendisine hediye verilir miydi, yoksa verilmez miydi? Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki, zekât me'mûrlarından herhangi bir kişi zekât malından haksız bir şey alırsa, kıyâmet gününde muhakkak o kimse o çaldığı malı boynunda yüklenerek getirir. Çaldığı bir deve ise inleyip bağırarak; eğer sığır ise böğürerek; koyun ise meleyerek getirir" buyurdu. Sonra Rasûlüllah elini, biz koltuk altının bozumtırak rengini görünceye kadar kaldırdı ve üç defa:

— "Yâ Allah! Emirlerini tebliğ ettim mi?" dedi.