Geri

   

 

 

 

İleri

 

31- Dokumacının Zikri Bâbı

2132 Ebû Hazım dedi ki: Ben Sehl ibn Sa'd (radıyallahü anh)'dan işittim, şöyle dedi: Bir kadın Rasûlüllah'a bir bürde getirdi. Sehl, yanındakilere hitaben:

— Bürde nedir bilir misiniz? diye sordu.

Onlar tarafından:

— Şemle'dir, ihrâm'dır, diye cevâb verildi.

 Sehl dedi ki:

— Evet, o henüz dokunmuş (yeni tezgâhtan çıkmış) ve kenarı bile kesilmemiş bir kumaştı. Kadın: Yâ Rasûlüllah! Bu bürdeyi kendi elimle dokudum, onu sana giydireceğim, dedi. Peygamber bürdeyi, ona bir ihtiyaclı olarak aldı. Sonra Peygamber bu bürdeyi izâr yapıp giymiş olduğu hâlde bizim yanımıza çıktı. Topluluktan bir kimse: Ya Rasûlallah, onu bana giydir, dedi. Rasûlüllah: Peki, diyerek mecliste oturdu. Sonra hücresine döndü ve o bürdeyi çıkarıp dürdükten sonra' istemiş olan zâta yolladı. Bunun üzerine mecliste bulunan cemâat o isteyen kimseye: Sen bu işi güzel yapmadın. Peygamber'in hiçbir isteyeni geri çevirmeyeceğini kat'î bildiğin hâlde, O'ndan bu bürdeyi istedin, diye serzeniş ettiler. O zât da: Vallahi ben onu başka sebepden değil, ancak öleceğim günde benim kefenim olması için istedim, dedi.

Sehl ibn Sa'd:

— Hakîkaten bu bürde o zâtın kefeni oldu, demiştir.