88- Mescid İçinde ve Dışında Parmakları Birbirine Geçirip Kiltlemek Bâbı478- Bize Hâmid ibn Omer (233), Bişr (189)'den tahdîs etti. O şöyle dedi: Bize Âsım tahdîs edip şöyle dedi: Bize Vâkid babasından; o da İbn Omer'den yahut İbn Amr'dan tahdîs eni. O: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) parmaklarını birbirine geçirip kilitledi, demiştir. 479- Buhârî dedi ki: Ve Âsım ibn Alî (221) şöyle dedi: Bize Âsım ibn Muhammed tahdîs edip şöyle dedi: Ben bu hadîsi babam Muhammed ibn Zeyd'den işittim. Fakat ben bunu hafızamda iyi tutamadım, akabinde kardeşim Vâkıd, babasından olmak üzere bu hadîsi benim için doğrulttu ve şöyle dedi: Ben babamdan işittim, o şöyle diyordu: Abdullah ibn Amr şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Yâ Abdellah ibn Amr! İnsanların işe yaramaz olan kıymetsizleri içinde kaldığın zaman bu hâlin nasıl olur ki?" buyurdu 480 Ebû Mûsâ (radıyallahü anh)'dan (şöyle demiştir): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Mü'min ile mü'min (birbirine karşı) duvar gibidir, birbirini sımsıkı tutarlar" buyurdu da bunu söylerken parmaklarını birbirine geçirip sımsıkı kilitledi. 481 Bize İbnu Avn, İbn Sîrîn'den haber verdi. Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize öğlen veya ikindi namazlarından birini kıldırdı. -İbn Sîrîn: Ebû Hureyre bu namazın ismini söyledi, fakat ben unuttum, dedi.- Râvî der ki: Rasûlüllah bize iki rek'at kıldırdıktan sonra selâm verdi. Ondan sonra mescidin içinde yana uzatılmış bir tahta parçasına doğru kalktı ve oraya öfkeli gibi dayandı. Ve sağ elini sol elinin arkası üstüne koyduktan sonra parmaklarını birbirine geçirdi, sağ yanağını sol elinin ayasına yapıştırdı (ve o vaziyette baka durdu). Acele çıkmak isteyenler mescidin kapılarından çıktılar da (kendi kendilerine): Namaz kısaldı, dediler. Cemâatin içinde Ebû Bekr ve Omer de vardı. Bunlar Peygamber'e birşey söylemekten çekindiler. Yine o cemâatin içinde kolları uzun olduğu için Zu'l-Yedeyn dedikleri bir zât vardı. O zât: Yâ Rasûlallah, unuttun mu? Yoksa namaz mı kısaldı? dedi. Rasûlüllah: "Unutmadım da, namaz da kısalmadı" buyurduktan sonra: "Zu'l-Yedeyn'in dediği gibi mi?" diye sordu. Sahâbîler: Evet, dediler. Bunun üzerine hemen ileriye varıp namazdan eksik bıraktığını kıldırdı. Sonra selâm verdi. Sonra tekbîr alıp secdeye vardı. (Her vakitki) sucûdu kadar yahut daha uzun müddet secdede kaldı. Sonra başını kaldırıp tekbîr aldı. Sonra tekbîr alıp (yine) secdeye gitti. Sonra (yine) başını kaldırıp tekbîr aldı. İbn Sîrîn'e: Sonra selâm verdi mi? diye sordular. O da: İmrân ibn Husayn'ın sonra selâm verdi dediği bana haber verildi, diye cevâb verir idi. |