33 - HEMZENİN TAHFİFİ1280 Bu konuda yazılmış müstakil eserler mevcuttur. Hemze, telaffuz yönünden harflerin en ağırı, mahreç yönüyle en derini olduğundan, Araplar, onu kolayca telaffuz edebilmek için, çeşitli tahfif nevilerine ayırmışlardır. Hemzeyi tahfif ederek telaffuz edenlerin çoğu, Kureyş ve Hîcâz ehlidir. Bu yüzden, ekseriyetle hemzenin tahfifi, İbn-i Fuleyh'den rivâyetle İbn-i Kesir, Verş'den rivâyetle Nâfi ve Ebû Amr gibi kırâat imamlarının tarikiyle yapılmıştır. Ebû Amr'ın kıraati, Hîcâz ehlinin kıraatına dayanır. İbn-i Adiyy, Musa b. Ubeyde tarikiyle Nafi'nin İbn-i Ömer'den naklen, İbn-i Ömer'in şöyle dediğini rivâyet eder: Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem), Hazret-i Ebûbekr, Hazret-i Ömer ve diğer iki halife, hemzeyi telaffuz etmezlerdi. Hemzenin telaffuzu, bunlardan sonra ortaya çıkan bir bid'attır Ebû Şâme: Bu hadis delil olarak kullanılamaz. Çünkü Musa b. Ubeydetir-Rabezî, muhaddisler nezdinde zayıf addolunur, der. Buna şu cevabı vermek isterim: Hâkim'in «M u s t e d r e k»inde Himrân b. A'yen tarikiyle Ebû'l-Esvedi'd-Duelî'nin Ebû Zerr'den yaptığı rivâyet de bunu teyid eder. Bu rivâyette Ebû Zerr şöyle, demiştir: Bir bedevi Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelerek: ***** şeklinde hitap edince Peygamberimiz; ***** diye cevap verdi, kendisinin ***** olduğunu belirtti. Zehebi bu hadisin «münker» olduğunu, Himrân'ın, rafiziliği sebebiyle sika olmadığını söyler. Hemze ile ilgili hükümler, sayılamayacak kadar çoktur, yazıldığı takdirde bir cilde ulaşabilir. Biz burada bunları, dört nevide belirtmeğe çalışacağız: a- Hemzenin harekisini, kendisinden önceki sakin harfe neklederek hemzenin sakıt olması. ***** buna misaldir. Hemzenin harekesi ***** harfine verilmiş, bu harf fetha ile okunmuştur. Verş tariki ile Nafi'nin kıraati böyledir. Bu kırâat, sahih harfteki sükunun sonda olması, hemzenin kelime başında bulunması kaydı ile yapılır. Verş'den rivâyetle Yakub'un talebeleri, ***** (Hâkka, 19-20.) âyetini istisna etmişler, ***** yı sakin, hemzeyi telaffuz ederek okumuşlardır. Diğer kurra ise, Kur’ânın bütününde bunun aksini uygulamışlardır. b- İbdal: Sakin hemzeyi makablindeki hareke cinsinden harfi medde ibdal edilmesidir. ***** «Ehline namazı emret...» (Tâhâ, 132.) âyetinde olduğu gibi fethadan sonra elife, ***** de olduğu gibi zammeden sonra ***** kelimesinde olduğu gibi kesreden sonra ***** ya ibdâli, buna misaldir. Bu kıraati Ebû Amr uygulamıştır. Ebû Amr'a göre hemze, ister başta, ister ortada, ister sonda bulunsun, sükunu cezm halinde olmadıkça ibdal edilir. Buna misal; ***** ve ***** kelimeleridir. Veya hemzenin terki telaffuzda ağırlık getirmedikçe -ki misali Ahzâb sûresindeki ***** âyetidir veya iltibas vaki olmadıkça -ki misali Meryem sûresindeki ***** âyetidir- yine ibdal edilir. Eğer hemze harekeli olursa, hemzenin tahkikinde ihtilaf bulunmaz. ***** kelimesi bunun misalidir. c- Hemze ile harekesi arasındaki teshil, iki hemze fethada birleşirse, ikinci hemzede teshil yapılır. Mekke ve Medine kurrâsı ile Ebû Amr ve Hişam, bu görüştedirler. Verş, hemzeyi elife ibdal eder. İbn-i Kesir, hemzeden önce elif koymaz. Kâlûn, Hişam ve Ebû Amr, hemzeyi dahil ederler. Yedi imamdan diğerleri, hemzeyi okurlar. Eğer her iki hemze, fetha ve kesrede farklı olursa, Mekke-Medine kurrâsı ile Ebû Amr, ikinci hemzeyi teshil ederler. Kâlûn ye Ebû Amr hemzeden önce elif getirirler, diğerleri ise hemzeyi okurlar. Eğer her iki hemze fetha ve zammede farklı olursa; ***** ve ***** «'O ihtar (Kur’ân, başka kimse kalmamış da) aramızdan ona mı indilidi'..» (Sâd, 8.) misallerinde olduğu gibi her üç kurra, sadece bunlarda teshil yapar, Kâlûn elifi dahil eder, diğerleri ise aynen okurlar. ed-Dani, ikinci hemzenin vav şeklinde yazılarak, Sahâbenin teshile gittiklerini söyler. d- Nakil olmaksızın iskât. Ebû Amr, böyle kırâat eder. Eğer iki hemze harekede ittifak eder, iki ayrı kelimede olursa, kesrede ittifak etmeleri halinde ***** misalinde olduğu gibi- Verş ve Kunbul, ikinci hemzeyi sakin ***** gibi kabul ederler. Ebû Amr, hemzeyi ıskat eder. Diğer kurra da aynen okurlar. Şayet iki hemze fethada ittifak ederse ***** misalinde olduğu gibi- Ebû Amr sadece bu misalde hemzeyi ıskat eder, Kâlûn ve Bezzî hemzeyi, mazmum vav gibi kabul ederler. Diğer iki imam ise, ikinci hemzeyi sakin vav gibi sayarlar. Geri kalanları da aynen okurlar. Kurra, sakıt hemzenin birincisi veya ikincisi mi olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Birincisi hemzenin ıskatını Ebû Amr, ikincisini de nahivcilerden Halil kabul etmiştir. Bu ihtilafın med konusunda sağladığı fayda şu olmuştun Eğer sakıt olan birinci hemze ise, bu meddi munfasıldır, ikincisi ise, meddi muttasıldır. |