Geri

   

 

 

İleri

 

3. Kûfe Okulu

Yukarıda Kûfe ilim merkezinde, Hazret-i Ali (ö.40/661) ve Abdullah ibn Mes’ûd (ö.32/653) gibi fakîh sahâbîlerin olduğu zikredilmişti. Ancak Abdullah ibn Mes’ûd, Hazret-i Ömer tarafından Kûfe’ye önce kâdî, sonra da beytu’l-mâl memuru olarak tayin edilmesi sebebiyle, orada uzun müddet kalmış ve tefsir sahasında isim yapan birçok tâbiînin yetişme­sine imkân hazırlamıştır. Onun için İbn Mes’ûd, Kûfe tefsir okulunun kurucusu olarak bilinir.

Abdullah ibn Mes’ûd’tan tefsir dinleyen başlıca tâbiîler arasında, Alkama ibn Kays (ö.62/681), Mesrûk ibn el-Ecdâ’ (ö.63/682), Esved ibn Yezîd (ö.74/693), Şa’bî Âmir ibn Şurâhîl (ö.103-104/721-722), Murretu’bnu Şurâhîl  el-Hemedanî (ö.111/729)[7] ve Suddî (el-Kebîr) İsmâîl ibn Abdirrahmân (ö.127/754) “rahmetüllahi aleyhim” bulunmaktadır.

Son iki tâbiînin, İbn Mes’ûd’tan rivâyetlerinin olup olmadı­ğını, İbn Hacer, Tehzîbu’t-tehzîb’inde kaydetmemiştir. Bunla­rın yetiştikleri muhît, Kûfe olması sebebiyle, burada isimleri anıldı. Her ikisinin, özellikle rivâyet tefsirlerinde, birçok rivâyet ve kavline raslanıyorsa da, sikalık (güvenirlik) durumlarıyla ilgili olarak Nakdu’r-ricâl kitaplarında, çeşitli görüşler bulun­maktadır.